Demagojinin suyu mu çıktı?

07 Aralık 2016 Çarşamba

Batılıların dünyayı hegemonyaları altında tutma ‘sanatına’ hayran olmamak doğrusu elde değil. Salt bilim ve teknolojileriyle değil hayatımızı şekillendiren kavramları üretmekteki ustalıklarına şaşırmamak imkânsız. Şimdi de ‘nurtopu’ gibi trendy bir kavramımız olmuş: Post-truth! (Hakikat sonrası)
Sevgili arkadaşımız Özgür Mumcu 19 Kasım’da yazdı. Önce ‘tövbe tövbe’ dedim fakat kayıtsız kalamadım. Özgür gayet güzel özetlemiş. Oxford Sözlüğü, Anglo-Sakson kültürünün zamanın ruhunu kavramlaştırma geleneğinin uzantısı olarak ‘post-truth’u ‘yılın kelimesi’ seçmiş. Bu uyduruk mefhumu “objektif hakikatlerin kamuoyunu şekillendirmede duygular ve kişisel inançlara göre daha az etkili olduğu koşullar” diye tanımlamışlar. Yani bilgi ve olguları çöpe atıyorsunuz, artık neye inanıyorsanız ‘hakikat’ o oluveriyor! Kavramı türetenlerin “siyasette, ekonomide ve dış politikada halimizi başka türlü özetlemenin mümkün olmadığı” iddiasından hareketle Özgür de Trump ve Brexit dahil pek çok örnek vermiş.
Geçen gün bir dostuma, “Yani yeni yaşam mottomuz yalandan kim ölmüşmüş” diyerek ‘post-truth’ ile dalga geçerken şık bir tepki aldım: “Niye, demagoji ve manipülasyon kavramlarının suyu mu çıkmış?..”
Malum, demagoji; en kaba haliyle “ahalinin isteklerine, önyargılarına ve korkularına dayalı siyaset ve destek arayışı’” diye tanımlanabilir. Manipülasyon da “insanları kendi bilgileri dışında etkilemek için seçme, ekleme ve çıkarma yoluyla hakikatleri eğip bükmektir.”
Hakikat elbette zorlu mefhum. Pek çok görüngüsü olabilir. Lakin bilgiye, olgulara dayalı hakikati aramaktan vazgeçip ‘posttruth’ gibi kavramlarla demagoji ve manipülasyonu ‘meşrulaştırmak’ ancak şu kapitalist sömürü düzenine hizmet eder. Olgular değil algıların çizdiği ‘yalan dünyanın’ tezahürleri içinde boğulup gideriz.
Dünyadaki tezahürlerini en çok da savaşlarda, siyasi ve iktisadi çatışmalarda görüyoruz. Batılılar çokça kullanıyorlar:
•Saddam’ın kitle imha silahları ve El Kaide ile ilişkileri yalanı bir dönemin algısıydı. Libya’da Kaddafi’nin güvenlik güçlerine ‘halka ateş açmayın’ dediği ses kaydı çıkana kadar aksi yayıldı. İstanbul’da cafe’de buluştuğu muhaliflere dayanarak “IŞİD’i Esad yarattı, İran Şam’da 2012’deki ulusal güvenlik toplantısını vurdu” diye sallayan gazeteci Pulitzer ödülü alabildi. Haziran 2011’de “Cisr üş Şuğur’da muhaliflerin kanlı katliamı Esad yaptı” diye sunuldu, sahada aksini ispatlayan AA muhabiri işten çıkartılıp haberi silinebildi.
 Bugün de El Kaide’nin lideri Zevahiri’ye biat etmiş, İdlib’de şeriata dayalı emirlik düzeni kurmuş Nusra Cephesi ve müttefiki cihatçı gruplar ‘isyancı’, ‘muhalif’ diye niteleniyor. Halep’in merkezi ve batısında yaşayan 2 milyon insan hiç bunların eline düşmemişken, doğuda sıkışan militanların yenilgisi gündeme gelince ‘Halep düşüyor’ başlıkları atılıyor.
 Lübnan’daki Hizbullah hareketi söyleminde ve eyleminde ‘Şiiliği’ hiç anmaz, Hıristiyanlarla ortaklık kurar, başka etnik ve dini gruplarla hareket ederken, ‘mezhepçi’ diye niteleniyor.
Demagoji, modernizmle halleşemeyen, çareyi kavramların içini boşaltmakta bulan İslamcılık ideolojisi için daha da kullanışlı. Zira irrasyonel zihin dünyasının tezahürü olarak asla sınır tanımıyorlar. Kabataş yalanından sonra hız kazanan bu trend ekonomik krizde “Enflasyon var ama fiyatlar artmadı”, “İşsizlik artmadı, iş arayanlar arttı” gibi Twitter geyiklerine meze olabiliyor.
Aslında yalan ve alçaklığın tarihi yazılıyor. Politik hakikatin başarılamayacak bir şey olduğu fikrinden hareketle kitlelere internet yardımıyla bu mefhumlar belletiliyor.
‘Hakikat sonrasında’ filan değiliz. Bir başka karanlık riyakârlık propagandası altında beyinlerimiz, zevklerimiz ve fikirlerimiz şekillendirilmeye çalışılıyor. Ancak politik bilincimiz ve bağımsız düşünebilme yeteneğimizle hakikati ayırt edebiliriz.
George Orwell, “Evrensel riyakârlık dönemlerinde hakikati söylemek devrimci bir eylemdir” demişti. Demagoji hâlâ demagoji. Manipülasyon hâlâ manipülasyon. Hakikati söylemek de hâlâ devrimci bir eylem.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları