Hikmet Çetinkaya

Atatürkçüyüz, devrimciyiz...

20 Kasım 2016 Pazar

Yine toprağın altında kaldılar Siirt Şirvan’daki maden ocağında. Acılar dilim dilim. Beş işçi öldü. 11 işçiyi arama çalışmaları sürüyor.
Toprak altında olanların eşleri, anaları, çocukları, babaları, kardeşlerinin acıları, gözyaşları...
Ölen beş işçiden ikisi dün toprağa verildi...
Bir iç çekiş, bir çığlık.
Sararmış o kareli defterim, bugüne dek yazdıklarım ve yazmadıklarım.
Düşüncelerim.
Umutlarımız acılarla buluştu hep, hüzünlerle çoğaldı.
Silivri’de 16 gündür tutuklu sevgili Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör hepinize önce bir günaydın.
Hep yazdığım gibi yüreğimin yarısı Silivri’de sizin yanınızda.
İstediğimiz tek şey demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçmesi. Türkiye’nin üyesi olduğu NATO’dan da bu uyarı geldi.
Gazeteci ve yazarlara yönelik tutuklamalar nedeniyle 20 yıl aradan sonra Türkiye’ye gelen BM düşünce ve ifade özgürlüğü raportörü David Kaye, durumu “vahim” olarak yorumladı Duygu Güvenç arkadaşımızın haberine göre.
Kaye, “Hükümet acilen cezaevinde bulunan yazar, gazeteci ve akademisyenleri serbest bırakmalı. Medya üzerinde engellemeler kaldırılmalı” çağrısını yaptı.
Kaye, Silivri’de bulunan Cumhuriyet yönetici ve yazarlarından Hakan Kara, Bülent Utku, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör ve Önder Çelik’le görüşebildi. Öteki arkadaşlarımız için gerekçe gösterilmeden “ret” yanıtı aldığını belirtti.

***

Analar acılarını hep içinde saklar...
Sabahın ilk ışıkları pencereden salona yansırken ben anılar denizindeydim yine...
Annemi anımsadım, 12 Mart ve 12 Eylül’de ailece yaşadığımız günler geldi gözlerimin önüne.
Edirne’den Hakkâri’ye, İzmir’den Diyarbakır’a, İstanbul’dan Silvan’a uzandım düşlerimin kanadında bir kuş gibi.
Güney rüzgârıyla Çukurova’ya indim. Fırat kıyısında soluklandım. Şehitlerimizin önünde saygıyla eğildim.
Kör terörü lanetledim. Terörün nereden gelirse gelsin bir insanlık suçu olduğunu bir kez daha yineledim.
Türk’ü, Kürt’ü, Lazı, Çerkezi, Aleviyi, Sünniyi, Müslümanı, Hıristiyanı, Süryaniyi, Ermeniyi, anaları, babaları, çocukları kucakladım.
Sevdanın sesi derinden acıyı konuşurken gözlerimiz bir güvercin uçuşunda özgürlüğü kucaklamak istiyordu.
Cumhuriyet’e destek ziyaretinde bulunan yakın tarihimizin çınarlarından Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Hanım, Orhan Erinç’le konuşurken olup bitenleri birkaç tümceyle özetliyordu:
“Önemli olan pes etmemek, bugünleri de geçireceğinize inanıyorum.”
Sözümüz söz, pes etmeyeceğiz Cumhuriyet çalışanları olarak. Tüm arkadaşlarımızın yüreğinin yarısı Silivri’de.
Boynumuza “FETÖ/PYDPKK/ KCK” yaftası asanlar bir gün tarih önünde hesap verecekler.
Bizim içimizde, terörist, hırsız, rüşvetçi, iş takipçisi, talancı, rantçı yoktur, çünkü barınamaz.

***

Biz laleler toplarız Sason Dağları’ndan, Karadeniz’de horon teperiz, Ege’de zeybek oynar, Diyarbakır’da halay çekeriz.
Biz insan sevgisiyle besleniriz.
Foça’da siren kayalıklarında Azra Erhat’ı, Cevat Şakir’i, Melih Cevdet’i anarız, Köyceğiz’de göl kıyısında anılar toplarız.
Biz laik Cumhuriyet’i, demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri savunuruz; mollaları, tarikat şeyhlerini değil...
Bir Fethullah Gülen’in maskesini düşüreniz. Hakkımızda 200’e yakın davayı açan FETO’dur, avukatım Fikret İlkiz, Bülent Utku çok yakından bilir.
Tek amacımız 93 yıllık Cumhuriyet’i yaşatmak.
Temel hak ve özgürlükleri savunuyoruz, terörün her türlüsünü lanetliyoruz, 15 Temmuz’da kanlı kalkışmayı yapanları biliyor, hesap sorulmasını istiyoruz.
Gazeteler arşivde, alıp okuyun...
Evet biz muhalifiz, biz Atatürkçüyüz, biz devrimciyiz, biz solcu, sosyalist, komünist, Haziran Hareketi, Aydınlanmacıyız...
Silivri’de yatan arkadaşlarıma selam!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları