Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sakın başlamış olmasın?
Karl Polanyi’nin, Büyük Dönüşüm başlıklı yapıtını, bir kez de küreselleşme, finansallaşma tartışmalarının merceğinden bakarak okuduğumda, ilk iki bölümden şu sonucu çıkarmıştım: Mali sermayenin gücü kırıldığında, kurulu ekonomik düzen (küreselleşme) dağılmaya başladığında barışı sürdürmek olanaksızlaşıyor.
Mali sermaye bir barış gücü olduğundan değil (küçük savaşları o finanse etmiyor mu?), gelişmiş ülkelerin büyük ekonomik coğrafyalarının dağılması işine gelmediği için. Mali sermayenin gücü (siyasi, hatta kültürel) kırılıp da, aşırı üretim/eksik tüketim sorununa; pazarların, kaynakların doğrudan kullanımına, emek kontrol biçimlerine bağımlı üretken sermayenin çıkarları öne çıkınca, savaşı artık kimse önleyemiyor.
Mali sermaye 2008’de şiddetle sarsıldı, ama devletin kaynaklarını halkı yoksullaştırmak pahasına kendini kurtarmakta kullanabildi. Bugün mali piyasaların çapına bakınca, gücünün kırılmadığına hükmedebiliriz. Ancak küreselleşmeden geri dönüş, ulusal ekonomi politikaları, korumacılık, yükselen popülizm tartışmaları, zayıflama sürecinin hızlandığını gösteriyor. Bir mali kriz daha... Sonrası karanlık...
Küçük savaşlar...
Mali krizle başlayan dönemde Çin’in yükselişi hızlanırken, yerel savaşlar çoğaldı. Libya’da kaos var. Yemen, Suriye, Afganistan’da İran ve Suudi Arabistan’ın arasında vekâlet savaşları sürüyor. Bu vekâlet savaşlarının içinde, onlara paralel olarak Avrupa/NATO ve Rusya, Ukrayna’da, ABD ve Rusya, Suriye’de karşı karşıya...
Rusya, Ortadoğu’ya, bir yıl gibi kısa bir sürede, Suriye iç savaşı üzerinden girdi, yeni üsler inşa ederek ayak izini, İran’la askeri ilişkilerini derinleştirdi. İsrail ile ilişkilerini verimli bir biçimde yönetiyor; Suudilerle OPEC’de petrol fiyatlarını artırma konusunda anlaşıyor.
Çin, Afrika ve Latin Amerika’da ABD’nin etki alanlarına giriyor, kendine alan açıyordu. Ortadoğu’daki ekonomik varlığı, Jibuti’de açtığı üs, Suriye devletine vermeye başladığı yardımla askeri bir boyut kazandırdı.
Rusya, NATO üyesi Türkiye’yi, ticaret, boru hatları, enerji tedariki, nükleer santral projesi üzerinden, savunma kontratlarına katılmaya hazırlanarak kendi yörüngesine çekiyor; Suriye politikasını değiştirmeye, “iki koltuğa birden oturmaya” zorluyor.
Çin, ABD’nin bölgedeki güvenlik mimarisi içinde stratejik bir noktada olan Filipinleri, ikili ilişkiler üzerinden ABD’den koparmaya başlıyor. Bu sırada Keşmir’deki çatışmalar Pakistan ve Hindistan arasında, nükleer düzeye tırmanabilecek bir savaşı gündeme getiriyor.
... nereye götürecek?
Şimdi üç saptama yapabiliriz. (1) ABD liderliğinde Batı’nın kurduğu düzen (küreselleşme, Avrupa Birliği, Ortadoğu - etnik- dini çelişkilerin statükosu) dağılıyor. Almanya’nın NATO’dan bağımsız Avrupa ordusu konusunda ısrar etmesini, Kürt hareketlerinin bölgelerinde önem kazanmasını bu bağlama oturtabiliriz. (2) Hegemonyacı güç, Batı bloku, küresel jeopolitikte, “gücün yeniden dağılımı” sürecinin hızlanmasından tedirgin. (3) Yükselen güçler, düzeni kendi gereksinimlerine göre dönüştürmek istiyor. Bir hegemonya savaşının ilk koşulu (Tükidides) oluşuyor.
İkinci koşul, hızla değişme, kontrolden çıkma, vekâlet savaşlarına karışma potansiyeli taşıyan, girift ittifakların varlığı. Türkiye, Filipinler, Suudi Arabistan, Tayvan, Güney Kore bu bağlamda ilk akla gelen örnekler.
Polanyi’ye dönersek yeni bir mali kriz, finans kapitalin gücünü kıracağını, verili düzenin çözülmesini hızlandırarak bir “büyük savaşı” çabuklaştıracağını düşünebiliriz. Diğer taraftan, çağımızın savaşlarının teknolojik bileşenini göz önüne alarak, ABD, Çin, Rusya arasında, bilişim ağları üzerinden sürmekte olan, bilgi çalma, bilgi açıklama, sabotaj amaçlı “hacking” çatışmalarına bakarak savaşın başladığını bile söyleyebiliriz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
AKP Genel Merkezi'nde polis intiharı!
-
Mevduat faizi oranları yeniden yükseldi!
-
Gazetecilerden ilk açıklama!
-
Berkay Gezgin'in de arasında olduğu 102 gence tahliye!
-
Özel'den Bakan'a sert tepki
-
AKP’li başkanın danışmanı çıktı!
-
'İmamoğlu diploma koşullarını sağlıyor'
-
Ankara'da eğitim öğretime 1 gün ara
-
DEM Parti'den görüşme sonrası açıklama
-
Kayyuma karşı dava kabul edildi