Pennsylvania’daki Fethullah Gülen zevkten dört köşe olmalı! Laik Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bazı bakanlara şükran borçlu…
En çok teşekkürü de herhalde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez almıştır. Görmez, aynı gün Ankara’da Gül için ayrı, İstanbul’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ayrı “Kutlu Doğum Haftası”nı kutlama törenleri düzenleyip her ikisinde de boy göstermeyi becerdi!
Ankara’daki açılış törenine katılan devlet erkânından Gül, “Bu yılki ana temanın ‘samimiyet’ olarak seçilmesini” vurgulayıp “Günümüzde herkes gibi bizler de ağır samimiyet sınavlarından geçmekteyiz” dedi.
Ancak Feto Efendi, Tayyip Efendi’nin “samimiyetten” uzak olduğunu düşünüyordur! İstanbul’daki törende Tayyip Efendi şöyle konuştu:
“Çıkar şebekelerinin kirli oyunları adına istismar edilen kardeşlerime tekrar hatırlatıyorum. Allah ve Kuran bize yeter. Sınırlar belliyken, helal ile haram dairesi belliyken; örgüt çıkarları adına sınırları aşmak, helal ve haram dairesinden çıkmak, iman ve samimiyet dairesini de terk etmektir.”
Bir zamanlar paralel devletin çıkar sınırları belliyken, helal ve harama bakmaksızın vakıflara akıtılan paralardaki değişimler, ayakkabı kutularında yığınaklarla çıkar sınırlarının aşılması iki efendiyi düşman kardeş yapmış olmalı!

***

Feto Efendi’nin neden zevkten dört köşe olduğunu anlamak için 9 Mayıs 2008’de bu köşedeki “Kutlu Doğum Haftası Kimin?” başlıklı yazıyı anımsamakta yarar var!
“Galatasaraylı Hakan Şükür 27 Nisan Pazar günü Fenerbahçe ile yapılacak şampiyon adaylığı maçı öncesinde, ‘izleyicileri şiddetten uzak davranmaya’ çağıran bir demeç verdi. Bir sporcu için elbette soylu bir davranış! Ancak şu sözleri çok tartışıldı:
‘Futbolda alınan sonuçlar, kimilerine göre önemli, kimilerine göre hayati önem taşıyabilir. Fakat biz öyle güzel bir haftanın içinde bulunuyoruz ki, bunun kıymetini bilmek durumundayız. Kutlu Doğum Haftası içindeyiz ve ona layık olmalıyız. Peygamberimize layık olmalıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi de Peygamberimizin hoşgörüsü etrafında hayata hazırlamalı, yaşantılarımızı ona göre şekillendirmeliyiz.’
Diyanet İşleri Başkanlığı internet sitesinde yer alan ‘Kutlu Doğum Haftası’ konusuna göz atalım. Ramazan (Şeker) ve Kurban bayramları, her yıl ‘Kameri (ay)’ takvim ile İsa’nın doğumuyla bağlantılı ‘Miladi’ takvim farkından dolayı 10 gün öne alınarak gerekleri yapılır. Bu uygulama Muhammet’in doğum günü için ‘mevlit’ kutlamalarında da geçerliydi.
Müslüman ülkelerinde yalnızca Türkiye’de, Başbakanlık ve Diyanet Vakfı’nın kararları ile 1989’da ‘Kutlu Doğum Haftası’nın kutlanmasına başlandı. 1994’te ise ‘kameri’ takvimden ‘miladi’ takvime geçilerek peygamberin doğumu 20 Nisan’a sabitleştirildi. Kimi yıllarda 20-26, kimi yıllarda 16-22 Nisan tarihleri arasında kutlandı. Her nedense Ramazan (Şeker) ve Kurban bayramlarında miladi takvime geçilmedi! Haftanın, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na rastlaması üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı daha sonraki yıllarda ‘Kutlu Doğum Haftası’nı 14-20 Nisan tarihleri arasında dondurdu.
Şimdi gelelim Şükür’ün ‘Kutlu Doğum Haftası’na... Galatasaray-Fener maçı ne gün oynandı? 27 Nisan Pazar günü! Peki, ‘Kutlu Doğum Haftası’ Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dondurmasına göre bir hafta geride kalmadı mı? O halde Şükür, bu haftayı neden 27 Nisan Pazar günü kutladı? Yanıt açık! 27 Nisan 1941’de dolar milyarderi, çağdaş peygamberimiz Fethullah Gülen Efendi Hazretleri doğmuştu! (…)”

***

Mademki Muhammet’in 20- 26 Nisan haftasında doğduğuna inanılıyor, neden tarih bir hafta öncesinde donduruldu? Peki, neden gerçek haftasında yapılmıyor! Bu “samimi” kutlama mı oluyor?
Yazımızın yayımlandığı 2008’de “Mevlit Kandili” 19 Mart gecesi kutlanmıştı. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye göç tarihi ile başlayan “Hicri Takvim” her yıl onar gün öne çekildiği için, Müslümanlar, Peygamberin “doğumunu (mevlit)” gerçek gününde değil de göreceli bir tarihte kutlarlar.
2012’de Sünniler 24 Ocak’ta, Şiiler de 29 Şubat’ta kutsal doğumu kutlamışlardı. Bu duruma göre 2014’te 10’ar gün önceden Sünniler 4 Ocak’ta ve Şiiler de 9 Şubat’ta kutlamış olmalılar!
Türkiye’de doğumun neden 20-26 Nisan olduğuna inanılıyor? Feto Efendi’nin AKP’deki temsilcisi, bir zamanlar Tayyip Efendi’nin yere göğe sığdıramadığı Hakan Efendi’nin futbolcular aracılığı ile yaptığı çağrı, kimin doğumunun kutlandığını daha iyi anlatmıyor mu?
Bir zamanlar türbansız gelinle Hakan’ın şahitliğini Feto Efendi yaparken, Belediye Başkanı Tayyip Efendi de nikâhlarını kıymamış mıydı?

***

Peki, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in “Kutsal Doğum Haftası” kutlama girişimine ne demeli? Dokuz müzede eşzamanlı olarak bu amaçla etkinlikler düzenlenecekmiş! Oldu olacak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlayalım, olsun bitsin!

Kızların Başarısı!
Son yıllarda uluslararası karşılaşmalarda Türk kızları atletizm, basketbol, voleybol ve hatta halterde erkek sporcuların ulaşamadıkları önemli başarılar elde ediyorlar. Bu durum Türk kızları ve sporu adına gurur verici bir durumdur.
2009’da ilk kez “Europecup (Avrupa Kupası’nı)” kazanan Galatasaray Basketbol Kız Takımı şimdi de Rusya’nın Ekaterinburg kentinde (Çariçe Katerina’nın burcu-kalesi) 1 numaralı kupa olan “Euroleague (Avrupa Ligi)” şampiyonu oldu.
Kutlanacak bir başarı… Bir başka önemli nokta ise Galatasaray’ın son maçtaki rakibinin bir başka Türk takımı Fenerbahçe olmasıydı. Böylece iki Türk kız takımı şampiyonluk kürsüsünün birinci ve ikinci basamaklarına çıkma başarısını gösterdiler.
Burada önemli bir nokta dikkatlerden kaçıyor! Fenerbahçe’nin 9 oyuncusundan 7’si yabancıydı. Dolayısıyla “Fenergarden” adını taşıması daha doğru olmaz mı? Galatasaray’ın ise 9 oyuncusunun 5’i de yabancıydı. Demek ki şampiyonluğu “Galatapalace” kazandı!