Eh, sonunda Ergenekon davasının gerekçeli kararını, Silivri Mahkemesi kamuoyuna açıkladı...
Kararı ben de sizin gibi önce televizyonlardan izledim...
Komik bir karar!
Zaten böyle olacağını, yargının giderayak böyle bir gerekçeli karar yazacağını üç aşağı beş yukarı biliyordum.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Ergenekon davasına ilişkin gerekçeli kararında ne ararsanız var.
Tam 16 bin 800 sayfa...
Gerekçeli karar gerçekten çok komik!
27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül...
Susurluk, Gladyo, derin devlet...
Ergenekon torbasının içine konulmuş, torba şişmiş...
Eh, biraz Danıştay saldırısı, Sarıkız, Ayışığı, darbe planları...
Bir de Cumhuriyet’e saldırı...
Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetlerine yönelik eylem...
Kenardan, köşeden, yandan...
Lider İlker Başbuğ olmuş...
Yardımcısı, pek anlamadım ama Hurşit Tolon Paşa.

***

Sekiz ay uğraşılmış gerekçeli karar için.
Yargı heyeti demiş ki:
“Çok önemli bir davaydı, sekiz ay makul süredir!”
Doğru!
Çok makul bir süre!
Dava 20 Ekim 2008 yılında başlamış, 5 Ağustos 2013’te bitmişti.
Ergenekon, silahlı bir terör örgütüydü...
İyi de gerekçeli kararda, 27 Mayıs, 12 Eylül, 12 Mart darbe süreçlerinin işi ne...
Sahi
Susurluk, devlet içindeki derin yapı o davada var mıydı?
İnsaf! Mustafa Balbay’ın, Tuncay Özkan’ın ve daha pek çok kişinin bu konuda yazıları, kitapları vardı, derin devlet, Susurluk çetesine karşın...
Faili meçhuller vardı!
Ergenekon davasında var olduğu iddia edilen kontrgerilla ya da NATO gladyosunun hangi ayağı bulunmuştu?
Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan bir davaydı aslında...
Suçlularla suçsuzlar bir torbanın içine konulmuş, gizli tanıklarla, sahte CD’lerle pek çok askerin, sivilin, bilim insanının canına okunmuştu.

***

Adına “Ergenekon” denilen bu davada yok yok...
Dipnotları var...
Üç kitapçıktan oluşuyor...
Avukat Celal Ülgen’in Odatv’de yayımlanan değerlendirmelerini okudum.
İlginç saptamaları var Ülgen’in de...
Ülgen diyor ki:
“Ergenekon adı verilen davanın gerekçeli kararının yazıldığı iddia ediliyor.
Çünkü bu mahkemeye yasayla verilen sürede bir gerekçeli karar ortaya çıkmadı.
Şimdi mahkemenin yetkisi yok!
Mahkeme yargıçları bir başka kentte görev yapıyor. Bu yüzden UYAP’a girme izinleri yok. Gerekçeli kararın altına imza atamıyorlar.
İmza atmayınca karar yayımlanamıyor...”
Demek ki mahkemenin uygulaması doğru değil...
Ülgen soruyor:
“Peki, nasıl yazıldı, nasıl yazılabildi 16 bin 800 sayfa?”
İyi saatte olsunlar yardım etmiş!
Zaten bağımsız yargımızdaki iyi saatte olsunları biliyoruz...
Yasal olarak özel yetkili mahkemeler kaldırıldı, yargıçları başka yerlere atandı...
Bir baktık, o heyet gerekçeli kararı yazdı...
Ülgen’in altını çizdiği gibi kes kopyala...
Alıntı yap, boşlukları doldur!
Bağımsız yargı, adalette eşitlik, evrensel hukuk!

***

Silahlı örgütün lideri nasıl olur?
Tıpkı eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ gibi...
Türk Silahlı Kuvvetleri Komutanı!
Yandan, kıyıdan, köşeden, ortadan...
İnternetten “çöplük bilgileri” alacaksın, doldurup boşaltacaksın!
Ey iki gözüm, İlker Başbuğ’u o koltuğa getiren Başbakan Erdoğan değil miydi?
Bu davanın sanıkları Yargıtay’da bu gerekçeli karardan sonra nasıl savunma yapacak!
Önlerine beton bir set yapıyorsun!
Bu kadar vicdansızlık olur mu?