Hikmet Çetinkaya

Gözyaşlarına Batmış Bir Aşk...

30 Mart 2014 Pazar

Yıldızlar kavşağından geçerken biraz düşünmeli insan...
Belki kardan gözyaşlarına batmış bir aşk, bir sevgi, kardeşlik, tutku, özlem...
Bir avuç barış!
Umut olmalı gözbebeklerinde, dolunayın olduğu geceler büyük bir aydınlık...
Lorca’nın “Ay kırmızı at kara” dediği anlarda o aydınlığın içinden süzülen paralanmamış bir yüreğin çarpıntısı.
İnsan beklemeyi bilmeli!
Jorge Luis Borges’in değişen evreninde bırakmalıyız alaycı olmayı, boş vermeyi.
Yakın caddeler bize uzak görülse bile insan koşmalı...
Umutlar hiç yitmemeli!
İnsan harfler içinden seyretmeli dünyayı!
Tüm dünyanın çocukları kardeştir...
Bir pazar sabahı uyandığımızda düşler denize doğru kürek çekerken bile o çocukları düşünmeli...
Masmavi bir deniz, gökyüzü, kış kasabalarının yalnızlığı...
Mustafa Kemal Erdemol’un “Hanzala’ya Mektuplar” (Yazılama Yayınları) kitabını okurken uzak iklimlere gidiyorum...
Ülkemin çocuklarını, kadınlarını, gençlerini görüyorum.
Bir gece önceyi, yıldızları, çocukları düşünüyorum.
Hanzala, Filistin’in çocuk kahramanlarını simgeler.
O bir simgedir dünya çocukları için! Hanzala Filistin’in, Suriye’nin, Mısır’ın, Pakistan’ın; zulme karşı direnen tüm Berkin Elvan’ların, Ahmet’lerin, Ali İsmail’lerin...
Küskün, hüzünlü ama bir direncin, daha güzel, mutlu bir dünya için kendi tarihlerini yazanların...
Tepelerde değil, yıldızlar kavşağında bekleyenlerin...
Gençlerin, emekçilerin, emperyalizme boyun eğmeyenlerin kahramanıdır.
Erdemol, tarihin derinliğine inanıyor; umudun, aşkın, hüznün, acının resmini çiziyor “Hanzala’ya Mektuplar” kitabında...
İnsanı bir boşluktan alıp yolculuğa çıkarıyor, siyaset cambazlarını anlatıyor.
Politik mücadeleyi, özgürlüklerin kazanımını; demokrasiye açılan kapıların, barışın, kardeşliğin anahtarını veriyor gençlere.

***

Çocuklar ve gençler artık biliyor soygunun, vurgunun, sahtekârlığın ne olduğunu...
Demokrasiyi, özgürlükleri...
Ne kadar yasak koyarsanız koyun dünya çocukları, gençleri düşünceyi, ifade özgürlüğünü, bilgi alışverişini...
Düzenbaz siyasetçileri, diktatörleri...
Zalimleri! Kan gölünden beslenenleri...
Biliyor çocuklar ve gençler! İnsan uyku dolu bir zamanın, bir kopuşun, çığlığın, acımasızlığın tutsaklığından kurtuluyor günümüz dünyasında.
Maviyi, beyazı, sarıyı tüm renkleri biliyor, hayatın o ince çizgisinde gün ışığını arıyor.
Açığa çıkamayan sabahın seherini, savaşlarda ölenleri, sakat kalanları, emperyalizmi, faşizmi, ırkçılığı...
Mezhepçiliği; din, dil, renk ayrımcılığını...
Biliyor çocuklar ve gençler! Dünya küçüldü artık hem de çok küçüldü...
O siyasetçiler, sevgiyi ilmik ilmik örmeyi öğrenecekler gün gelecek.
Ölümleri görecekler, vicdanlarının sesini dinleyecekler...
O suskunluk, çaresizlik, umursamazlık perdesi kapanacak...
Ülkeler, o ülkelerin kentlerinde yaşayanlar René Char gibi haykıracak:
“Bana sessizliğini veren çığlığın ne güzel!” Göklerin yığınında, bir hayatın kenarında, yoksulluğun dipsiz kuyusunda olan milyonlar uyanacak, çocuklar sayesinde tüm dünyada.
Ocaktaki ateşin belirsiz aydınlığında işgallerin darbeyle takasına boyun eğmeyecekler...
Gazeteciler kalemini satmayacak, iktidarların kölesi olmayacak, demokrasiyi ve özgürlükleri yaşam biçimi olarak görecek... Siyasal iktidarların maşası, vurucu timi olmayacaklar.
Sevdanın dili, aşkın gülüşü!
Çocuklar ve gençlerle, bir rüzgârla esecek!
Çiçekler gibi açılmış dudaklarda sımsıcak türküler...
Sevecenliğin, umudun, aşkın...
Barışın, kardeşliğin anısına Mustafa Kemal Erdemol’un çizgi kahramanı Filistinli “Hanzala”yla birlikte uçurtmalarını salacaklar gökyüzüne...

***

Paul Celan’ın dizeleri gelecek benim aklıma o zaman:
“Göğe yönelmekte kendilerini tanrılaştırmış toplar.../ On bombardıman uçağı esnemekte, / Çiçek açmakta bir yaylım ateşi, barış kadar mutlak... / Bir avuç pirinç dostun olarak ölmekte...”
Ve çocuklar ve gençler düşünecek:
“Beyazdır ölümün güneşleri, çocuklarımızın saçları gibi...”
Vicdanı olanlar ağlayacak!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları