Hikmet Çetinkaya

Zifiri karanlık...

17 Mayıs 2016 Salı

Toplumsal sağduyunun önüne bir duvar örülürken, hukuk devleti düzeni, temel hak ve özgürlükler, aydınlanmanın getirdiği uygarlık bilinci ortadan kaldırılıyor...
Ötekileştirme, ayrıştırma, toplumu zifiri karanlığa yönlendirirken, Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde şehit düşen sekiz asker bayraklarla, ağıtlarla, dualarla son yolculuğuna uğurlanıyor.
Bu acıları hep yaşıyoruz...
Yüreğimize gömüyoruz şehitlerimizi, gençlerimizi, bu ülkenin çocuklarını...
Ölümden öte bir şey yok!
Ha şehit düşmüşsün ha ölmüşsün!
Ölen hepimizin evlatları...
Çatışmada yaralanmış, ayakları, elleri kopmuş gazilerimiz acının ırmağını çok iyi bilirler...
Dağlarda, vadilerde çatıştılar, çatışıyorlar...
Kimisi şehit kimisi gazi!
Biz nice felaketler yaşadık, katliamlar gördük... İşkencelerden geçtik, zindanlarda yattık...
Bize adaletin eşitlik ilkesi olduğunu son yıllarda unutturdular.
Vicdansızları gördük, 12 Eylül darbe anayasasının arkasına sığınıp, demokrasi dersi veren özgürlük düşmanlarını...
Anadolu uygarlığını yok edenleri tanıdık... Laik, demokratik, sosyal hukuk devletini yok saydık...
Evrensel hukuku, yargı bağımsızlığını, adalette eşitlik ve dürüstlük ilkesini rafa kaldırdık.
İktidarda kalmanın tek yolunun baskı ve şiddet yöntemi olduğunu yaşıyoruz şimdilerde.
Toplumsal sağduyuyu arıyoruz ama bulamıyoruz.
Barış değil savaş istiyoruz...
Bir yanda şehitlerimizin cenazeleri öte yanda etkisiz hale getirilen gençler...
Biz neden böyle olduk?
Hoşumuza mı gidiyor oluk oluk akan kan ve savaş, çocuklarımızın yok olması!

***

Mutlu değiliz çünkü terörle iç içe yaşıyoruz...
Ülkeyi yönetenler diyor ki:
Terörle yaşamaya alışacağız!
Terörü bahane edip baskıcı bir rejime doğru yürümek, hak, hukuk, kural tanımaz halde toplumu ötekileştirmek...
Her Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist olarak yaftalamak, Kilis’te yaşayan yurttaşlarımızın acısını görmezden gelip IŞİD’e kucak açmak...
Bugün biz bunları yaşıyoruz!
Böyle bir düzende sorunları nasıl çözüp ülkeyi yöneteceksiniz, ekonomimizi işler hale getireceksiniz, anlatın bakalım!
Demokrasileri gelişmiş ülkelerde hangi cumhurbaşkanı, muhalefet liderleriyle kavga eder, başbakana “Ben seni istemiyorum” deyip eski partisi üzerinde baskı kurup kongreye gider.
Anayasal hukuk düzeni içindeki tarafsız, partisiz cumhurbaşkanı kimliğini unutup, ettiği yemine uymamak ne anlama gelir, biri bunu bana anlatsın!
Ne demek oluyor partili cumhurbaşkanı?
Anayasa çiğneniyor, hukuk çiğneniyor, başkanlık rejiminin hayata geçmesi için her yol deneniyor.
Benim güzel ülkemde yüreğimizi yakan şehit cenazeleri, azgınlaşan terör, her an karşımıza çıkıyor...
Terör büyük kentleri vuruyor, insanları canından bezdiriyor, gazeteciler haber yapamaz hale geliyor...
Derin ayrımcı, düşmanca bir cepheleşme içindeyiz...
Yazık oluyor ülkemize, yazık oluyor çocuklarımıza.
Kaç şehit cenazesi kalktı bir hafta içinde, kaç askerimiz, polisimiz, gencimiz öldü...
Kilis yaşanmaz halde, insanlar kaçıyor, üniversite öğrencileri kayıtlarını donduruyor...
Halk ne diyor Kilis’te:
Biz Türkiye sınırları içinde bir kent değil miyiz? Bizim çığlığımızı niçin duymuyorsunuz?

***

Şehit cenazeleri, PKK ve IŞİD terörü, katliamlar, mayınlı ve bombalı tuzaklar...
Sıcak bir gündemin içinde çalkalanıp duruyoruz işte.
Böyle haberler, yazılar halkımızı pek ilgilendirmiyor eskisi gibi...
Düşmanca bir cepheleşme ve terör sarmalının içindeyiz toplum olarak...
Parlamenter sistemin işlevini ortadan kaldırmak için her yol mubah!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları