Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yaz sıcak değil, yorucu geçecek
Gürültü patırtıyı, AKP içinden olası bir çatlaktan umut süzmeyi, AB ülkelerine vizesiz gidebilme olanağını filan bir yana bırakalım. Baharın son ayındayız ve iki üç hafta sonra yaza giriyoruz.
Çok sıcak mı geçecek bilemem. Ama siyaseten çok sıcak geçeceğini şimdiden kestirebiliyoruz.
AKP tepeleri iki anayasa değişikliğine hazır gibiler.
Biri malum: Dokunulmazlıkların kaldırılması.
Bunu “HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılıp Meclis dışına itilmeleri” diye kavramayanlara kulak asmasak iyi olur.
İkinci anayasa değişikliği hamlesi ise iki üç gündür iyice belirginleşti: Partili cumhurbaşkanlığı.
“Türk tipi başkanlık sistemi” için koşulların henüz elvermediğini -doğru olarak- saptayan AKP’li siyaset bezirgânları geçici bir formül ürettiler, adına da “partili cumhurbaşkanlığı” dediler.
Aslında Saray’daki Zat’ın acelesi var. Bir an önce “Türk tipi başkan” olmak için sabırsızlanıyor. Ancak bunun gecikeceğini o da kavradı, bağrına taş bastı ve o güne kadar, hiç olmazsa partili cumhurbaşkanı dümeniyle “başkan olmadan başkan” gibi davranabilmenin hukuksal güvencesini oluşturma hesabında…
Görünen o ki yaz başında bu anayasa değişikliği tekliflerini 316 AKP’li ile Devlet Bahçeli’ye sadık kalmış MHP’lilerin katkısıyla 330 üstü bir oyla kabul ettirecekler.
Bu, her iki anayasa değişikliği referanduma sunulacak demek.
Ankara gazetecisi meslektaşlar durumu “Haziranda değişiklikler Meclis’ten geçer, sonbaharda da referanduma sunulur” diye özetliyorlar.
Bunun anlamı bütün bir yaz önce yavaş yavaş başlayıp yaz sonuna doğru çok yoğunlaşacak bir siyasal çalışma demek.
Bir üst paragrafta “siyasal çalışma” dedim. Daha uygununu bulamadım da ondan. Aslında demir asa demir çarık, kollar sıvalı, yorulmak fiilini sözlükten çıkarmış, “Biz bunu başaracağız arkadaş” diyenlerin, referandumu AKP tepeleri, hele hele en tepesi için gerçek bir “siyasal karabasan”a çevirme çabaları olarak tanımlamak gerek.
“Yav halk koyun gibi, biz ne desek boş” tembelliği ile şimdiden yaz aylarının tatil rehavetine kapı aralayanlara kulak asmadan…
Her iki anayasa değişikliğinin ülkenin geleceğini karanlığa değil, kanlı ve zifiri bir karanlığa dönüştüreceğini gözardı etmeden…
Toplumun kılcal damarlarına ulaşacak bir örgütlü çabayı ete kemiğe büründürmek dönemi önümüzde…
Haksız mıyım? HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılıp Meclis dışına atılmaları Kürtlere “Size siyaset yasak. Ne yaparsanız yapın” demektir ve o “Ne yaparsanız yapın”ın anlamı kan ve ölümden başka bir şey değildir.
Keza “partili cumhurbaşkanlığı” denen siyasal manevra, “Türk tipi başkanlık” kılıfı altında sultanlık’a giden yolun kapısının ardına kadar açılması demektir.
Bu uyarıyı ciddiye almayıp referandumlarda gidip hayır oyu vermekle yurttaşlık görevini yerine getirdiğine inanan, sonra da yaz boyu tatil keyfi süreceklere söylenecek tek söz var: Kendi düşen ağlamaz!.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- Yandaş yazar, son anket sonuçlarını açıkladı!
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!