Aydın Engin

Sizi yazar tayin ettim. Buyrun!

27 Nisan 2016 Çarşamba

Ustalarım “Oğlum, yazacak konu bulamıyorsan trafik yaz. Hiç yanıltmaz; mutlaka okuru vardır” diye öğütlerlerdi.
Yazları, siyasetin kalbi Ankara’da yaprak kımıldamadığı; yaz sıcağının herkesi pestile çevirdiği, haber ajanslarının ekranlarını boş bırakmamak için “Surinam’da sömürge dönemi yapılarda Akdeniz etkisi” konulu abuk sabuk, alabildiğine uzun haberlerle ekran doldurdukları günlerde bu usta öğüdü epey işe yarar. Benim de uyguladığım olmuştur...
Aynı ustalar(ım) haber sağanağında sırılsıklam olup “Acep hangisini yazsam” diye bocaladığınız günlerde ne yapılması gerektiğini söylemediler.
Ben işin içinden çıkamadım. O yüzden bugün için (Sadece bugün için haaaa!) sizleri yazar tayin ettim. Konular aşağıda.
Seçin bakalım...

***

Trabzon yenildi diye hakem döven Trabzonlu genç polislerce götürülürken, “Burası Trabzon” diye herkese, hepimize posta koydu.
“Orası Trabzon” öyle mi?
Bilmez miyiz?
Rahip Santoro’yu öldüren Oğuzhan Akdin, Hrant kardeşimi kalleş bir pusuyla arkadan vurup aramızdan çekip alan Ogün Samast, TAYAD’lı aileleri linç etmek için kolları sıvamış, gücünü kalabalıktan alan “yiğitler”, Trabzon’da bırakın sosyalizme gönül verenleri, demokrasi ve özgürlükler için sesini yükseltenlere bile hayatı cehennem etmeye yeminli “tosunlar” da öyle diyorlardı: Burası Trabzon!..
Ne bereketli, ne keyifli yazı konusu değil mi?

***

Herif Trabzon’da hakemi evire çevire dövdü... Herif karısını ölümüne dövdü... Herif zurna gibi sarhoş, direksiyona oturdu, otobüs durağına daldı. İki ağır yaralı ve bir genç kızın ezilmiş ayakları... Polis Ankara’da Gezi Direnişi’nde gencecik delikanlıyı hedef gözeterek vurdu. Delikanlı öldü.
Saydıklarımın hepsinde karar: Tutuksuz yargılama.
İki iyi gazeteci devletin işlediği suçu günışığına çıkardı... 1128 akademisyen barış isteyen bildirisini bir kez daha savunan dört akademisyen basın toplantısı düzenledi... Üniversite öğrencileri YÖK’ü ya da Cumhurbaşkanı’nı ya da iktidarı protesto için yürüdüler... Dicle Haber Ajansı’nın muhabirleri çatışma bölgelerinde mesleklerini yaptılar.
Saydıklarımın ve sayamadığım benzerlerinin hepsi tutuklandı ve...
... ve anayasada bu ülkenin bir hukuk devleti olduğu yazıyor.
Ne bereketli, ne keyifli yazı konusu değil mi?

***

Cumhurbaşkanı’nın ve birçok AKP elebaşısının “Ağabeyi” üstelik şimdiki TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Laiklik bir kere yeni anayasada olmamalıdır. Dindar anayasa meselesinden anayasamızın kaçınmaması lazım. Dini olarak bahsetmesi lazım” buyurdu.
Ne bereketli, ne keyifli yazı konusu değil mi?

***

Saraydaki Zat, “Ne Dolmabahçe mutabakatı yav? Nereden çıktı bu” diye sordu. HDP cevap verdi: “Dolmabahçe mutabakatının her cümlesinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberi var. Masanın ölçüleri ve oturma düzenine kadar”.
Ne bereketli, ne keyifli yazı konusu değil mi?

***

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kilis’e fırlatılan IŞİD roketleri için, “Bunun bilinçli olarak yapıldığı konusunda bize ulaşan bir bilgi yok... Yanlışlıkla geliyor olabilir, bir kısmı kasıtlı atılmış olabilir. Bilemiyoruz” dedi.
Oysa biz ve dünya âlem biliyor.
Ne bereketli, ne keyifli yazı konusu değil mi?

***

Daha çok, pek çok. Ama bu kadarı yetsin.
Ben işin içinden çıkamadım; hangisine öncelik tanıyıp yazmak gerektiğine karar veremedim.
Top bugünlük yazar tayin ettiğim sizlerde.
Buyrun...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları