Belki AKP iktidarında değil ama bu sütunun okurları arasında “Kürt Sorunu” konusunda akılcı çözüm önerileri öne çıkıyor.
Okurlarımdan gelen mektupların sayısı çok arttı:
Mektuplardan alıntı yapmak bile bu sütunu haftalarca dolduracak kadar yazı yazmayı gerektiriyor.
Birkaç tane örnek ile yetinmek ise öteki mektup sahiplerine haksızlık olacak.
Bu nedenle, bugünden itibaren, çok zor bir yolu, mektupları birer satırla özetlemek yöntemini seçiyorum.
Böylece hem kimseyi kırmamış olacağım, hem de mektup yazan okurlarımın görüşlerini özet olarak olsa bile öteki okurlarıma yansıtarak bu sütunun izleyicilerinin genel yaklaşımını belirlemiş olacağım.

***

D.T. Biz esas olarak soya dayalı bir milletiz.
T.G. Türk ırkçılığına dayalı eğitim sistemi değiştirilmeden sorun çözülmez.
İ.A. CHP müzakerelere katılmalı ama Türk milliyetçiliğinden ödün vermemelidir.
A.E. Sorunu yöre halkına yapılacak referandumla çözelim.
D.T. Ülke çapında, uzun vadeli, 3 aşamalı kalkınma ve bütünleşme programıyla sorun çözülür.
T.D. Somer’in önerileri, TBMM’de tartışılmalıdır.
S.T. Türkiye’deki Kürtlere, Yunanistan ve Bulgaristan’daki Türklere verilen haklar kadar hak verilmelidir.
Y.?. Önce demokrasi geliştirilmeli ve PKK mutlaka silah bırakmalıdır.
E.O.K. Devlet şiddeti durdurulmalıdır.
E.K. Somer’in önerileri, İmralı ve PKK dışında HDP ile müzakere edilmelidir.
A.C.D. Sorun ancak şeffaflık ve müzakerelerle çözülür.
O.A. Kürtler de koyu milliyetçilik yapmaktan vazgeçmeli, Türkler ve Kürtler refah toplumuna yönelmelidir.
T.T. Demokrasiyi doğru dürüst çalıştıralım, şiddete gerek kalmaz.
E.B. Sorun diyalog ve müzakere ile çözülebilir ama muhalefet partileri bir araya gelemiyorlar.
Z.C. Türkler ve Kürtler artık birlikte yaşayamaz, referandum yapıp ayrılmalılar.
M.B. Sorun, egemen milliyetçiliği reddeden, demokratik milliyetçiliği savunan Atatürk milliyetçiliğini benimsemiş olan bir sol parti tarafından çözülebilir.
İ.G. Türk milliyetçiliğine ek olarak Kürt milliyetçiliğinin de törpülenmesi ile sorun çözülebilir.

***

Sevgili okurlarım, yukarıda özetlediğim görüşler içinde bana çok aykırı gelenler olduğu gibi çok benimsediklerim de var.
Mektuplar daha bitmedi. Özetlere devam edeceğim.
Sonunda elbette kendi değerlendirmemi de yapacağım.
Bu arada, konuyu tartışmaya açtığım için memnuniyet belirten okurlarıma ve katılan bütün mektup sahiplerine teşekkürlerimi sunuyorum.