Seçimlere gidiyoruz. Bir toplumun yeni atılımlara girişmek isteği bu seçimlerde belirlenir. İyiye, olumluya, yararlıya doğru mu, yoksa bugünkü durumu aratacak tam bir gerileme sürecine mi?
Bir millet uzun zaman sessiz kalmaz. Çevresinde, toplumunda olup bitenler onu alır eski güzel anılara götürür.
Tek partili bir düzendi. CHP’den başka bir siyasal topluluk yoktu. Parti kavgaları da az değildi. Bugün çok parti var, yine partiler kendi içlerinde çekişmeyi kesmediler. Seçimlerde oy kullanmak bir görevdir. Gelişigüzel bir dönem değildir. Halkın, yani hepimizin özel yaşamını bile etkileyecek bir eylemdir.
Ben kaç kez oy verdim. Yıllardan beri vatandaştan oy isteniyor. Eskiden yoktu öyle vatandaşın iç ve dış politikaya karışması. Tek adam, tek liderli yılları sözde geride bıraktık. Yine seçimlerde bir tek partinin ağırlığı var.
DP gelir, CHP gelir. Bir bakarsın ilinizin önde gelen adamları anlaşıvermiş bu kez yeni bir siyasette, çok becerili olanlar ortaya çıkmış.
Yakın günlerde oy vermeye gideceğiz. Ben her seçime katıldım. İki kez hariç. Hastaydım, hastanede yatıyordum da ondan. Mümkün olsa acaba kime oyumu verecektim. Oyumla birlikte seçtiğim adama ve yakınlarına hiçbir sevgi duymadığım halde.
Uzun lafın kısası, geldi çaldı saat. İşbaşına der gibi bir iç ses bizi alıp eski duygularımıza taşıdı. Oy vermişiz, ama sonra pişman olmak gibi...
Yeni bir seçim, yeni umutlara ya da umutsuzluklara götürür bizleri, biz seçmenleri. O zaman beklemekten başka çare yok. Seçimlerde kazançlı çıkan partinin yararlı işler yapmasını umutla bekleyerek...