Hikmet Çetinkaya

Önce Kışkırt Sonra Kırdırt...

18 Mart 2014 Salı

Bu ülkenin insanları, ideolojileri, dinleri, ırkları, mezhepleri ne olursa olsun, ölen çocuklar için sağduyulu davranıyor.
İçlerinde nefret yok, kin yok!
Sevgi var!
Bir başbakan, toprağa verdiği oğlu için gözyaşı döken, “O bir çocuktu işte” diyen babaya ne der, nasıl seslenir o aileye
Berkin Elvan, Burak Can, Tunceli’de genç polis memuru Ahmet Küçüktağ...
Daha önce yitirdiğimiz çocuklarımız, gençlerimiz, insanlarımız...
Üç gün önce arabalı vapur faciasında yitirdiğimiz beş yaşındaki Ece Su...
Sanki ölümün kol gezdiği bir ülkede yaşıyoruz...
Sen kendi çocuklarını koruyup kollarken, kasacıkları, kutucukları, dolarları yok sayarken, 15 yaşında ölen Berkin için neler söylüyorsun?..
Başbakan’ın bu öfkesi, gürleyip esmesi, paralelmaralel deyip işin içinden sıyrılması...
Kolay sanki bunlar!
12 yıl birlikte ol, ucu sana dokununca, 17 Aralık bombası patlayınca, şimdi kalk “Yargı adalette eşitlik sağlamıyordu” diye konuş.
Düşman yarat kendine hiç durmadan...
O düşmanlarının arasına, sırası geldiğinde Berkin’i, Ali İsmail’i, Ahmet’i koy, İzmir’de balkonlarından tencere-tava çalan kadınlara TOMA’lardan tazyikli su sık, Antalya’da 170 Gezi eylemcisini yargıla...
Sözünü ettiğin “paralel yapı”, “çete reisi”, “haşhaşi” dediklerinin örgüt yapısını çıkar ortaya...
Daha düne değin birlikte yürüdüğünüz insanlar değil miydi onlar?
O zaman?
Bunları benim külahıma anlat bakalım usta!

***

Bir yandan “analar ağlamasın” edebiyatı yapan, öte yandan 15 yaşında ölmüş bir çocuğu toprağa verildiği gün terörist yaftasıyla yerden yere vuran bir Başbakan...
Bu kafaları çok gördük çok!
Kenan Evren bunlardan birisiydi...
Asmayalım da besleyelim mi?
Erdal Eren’i yaşını büyütüp darağacına gönderen bu düşünce yapısı 12 Eylül darbesinin ürünüdür bal gibi.
Bu ülkenin çocuklarını, insanlarını kucaklayacaksın, öç alma duygularıyla çağdışı, darbeci, baskıcı önlemler almayacaksın
Medyayı sindirerek bir yere varılmaz.
Sosyal medya var!
İktidar gücün elinde...
Bir gecede yüzlerce polisi bir yerden bir yere atıyorsun, savcıları, yargıçları oradan oraya gönderiyorsun.
O polisler daha düne dek hani kahramandı, savcılar, yargıçlar efsaneydi?
Bunları daha önce de düşünecek, demokrasi ve özgürlükleri genişletecektin...
Polisin gazı çocuklarımızı öldürüyor, alanlardaki nefret tohumları ayrıştırmanın döşeme taşları oluyor.
Bırakın!
Bu sevdadan geçin!
Başbakan alanlarda, “Ergenekon’la mücadele ettik, Pensilvanya’daki neo- Ergenekon’la da mücadele edeceğiz” derken hiç içten değil...
Fethullah Gülen’in adını ağzına almıyor...
Ben diyorum ki:
“Çıkar şu örgütün şemasını!”
Cemaat 40 yıldır devletin tüm birimlerinde var!
Yalnız AKP değil, ta 1983 yılında başlayan bir yapılanması var, özellikle poliste, yargıda...
Ramazan Akyürek yeni polis olmadı...
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı yaptı...
Hrant Dink, Malatya Zirve Yayınevi katliamı...
Akyürek’i o koltuğa getiren kim?
AKP iktidarı!

***

Berkin, Burak Can, Tunceli’de polis memuru Ahmet...
Alanlarda seçmenlerinize Berkin’i yuhalatırken hiç vicdanınız sızlamadı!
Oysa siz bir babasınız!
Ölmüş bir çocuk...
Adı Berkin olur, Burak Can, Necla, Ece Su, Canan, Ali İsmail, Ahmet...
Türk olur, Kürt olur, Ermeni, Sünni, Alevi, Hıristiyan...
İnsan insandır!
Babalık, analık, kardeşlik, birlik...
Kaynaşmadır, sevgidir!
Düşüncelerimiz ne olursa olsun, ortak bir paydada buluşmaktır.
Kin, nefret, intikam değildir...   



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları