Hikmet Çetinkaya

Günah Devletinde Neler Olur?

11 Mart 2014 Salı

Türkiye’de 17 Aralık 2013’ten bugüne değin yaşananlar demokratik bir hukuk devletinde olabilir mi?
Nasıl bir devlet bunun adı?
Günah, yolsuzluk, rüşvet, faili belli ama meçhul kalmış cinayetler, katliamlar, asit kuyularına atılan cansız bedenler!
Hepsini özetlersem, adını şöyle koyarım bu devletin:
“Günah devleti!”
Yasal ve yasadışı olarak yüz binlerce, belki de milyonlarca telefon dinlenmiş...
İnsanlar teknik izlemeye alınmış, özel yaşamları didik didik edilmiş...
12 yıl birlikte yürünmüş yollarda, birlikte ıslanılmış...
Yargı ve polis!
Oralarda örgütlenilmiş!
12 yıldır iktidarda olan AKP sorumlu değil mi bunlardan!
İşin ucu kendilerine dokununca kıyamet kopmuş!
Kumpas, paralel yapı, çete, haşhaşiler varmış devletin içinde...
Haydaaa!
Benim şaşkınlığım bu yüzden!
Hrant Dink cinayeti, polis ve yargı...
Peki Emniyet İstihbarat’ın başında olan o kişi kimmiş, neyin nesiymiş!
Başbakanlık, hükümet, Meclis, MİT...
Başbakan koltuğunda...
Gazeteciler gördü, koskoca devlet göremedi mi?
Geçmiş yıllarda Uğur Mumcu cinayetini göremeyenler, kanlı 1 Mayıs katliamlarını, Çorum’u, Kahramanmaraş’ı, Sivas’ı, Gazi’yi görmezden gelenler yine “günah devleti”nin sırça köşklerinde oturuyorlardı.
Bugün de değişen bir şey yok!

***

Bir dönem sıkıyönetim mahkemeleri, DGM vardı, onun yerini özel yetkili mahkemeler aldı...
Ergenekon savcılarına “efsane”, polise “kahraman” madalyası verildi.
İşler tıkır tıkır yürüyordu...
Ne istedilerse verdiler...
Verdikçe istediler!
Niye verdin, vermeseydin!
Şimdilerde her gün yeni ses kayıtları, dinlemeler internete, Twitter’a düşüyor.
Çoğu tanıdığım gazeteci, çok sayıda kullanıcı gece yarılarına dek internetin başında:
“Acaba ne düşecek bakalım bu gece!”
Bu arada Malatya Zirve Yayınevi katliamı sanıkları yasadan yararlanıp salıverildi...
7 yıldır bitmedi Malatya katliamının yargılaması. Ergenekon’a bağlanacaktı, olmadı.
Hurşit Tolon Paşa bu kanlı cinayete karıştırılmak istendi.
Danıştay saldırısı Ergenekon’daydı, Malatya da eklenebilirdi.
Aynı torbaya doldur bakalım doldur, derken katiller bugün dışarıda.
Tolon Paşa o davadan da tutuklu...
El Kaide yöntemiyle Zirve’de insanların boğazını kör bıçakla kesenlerin davası 7 yılda bitmedi.
Balyoz bitti, Yargıtay onadı...
Lamı cimi yok!
Bunca adaletsizlik ancak “günah devleti”nde olur.
Silivri sanıkları bekliyor...
Tuncay nihayet özgür... Yalçın Küçük ve pek çok suçsuz sivilasker özgürlüğüne kavuşacak...
Bu devlet ne yazık ki böyledir...
Bir dönem Fethullah Gülen’i ziyaret etmek için cemaate “Beni Pensilvanya’ya götürün” diyenler, okullarını öve öve bitiremeyen gazeteciler, siyasetçiler şimdilerde Başbakan’ı omuzlarında taşıyorlar.
Gazeteciler, bir gazeteden başka bir gazeteye yüklü ücretlerle giderken cemaati aracı olarak kullanıyordu...
Başbakan Erdoğan 1994 yılında Erbakan’ın partisinden İstanbul’a aday olduğunda Gülen’in hayır duasını almıştı.

***

Bu devlet acımasız ve ceberuttur...
Bildim bileli hep böyledir!
Yakın tarihimizin kanlı sayfalarında yazılıdır bunlar...
Adalette eşitliği savunurum hep!
Hukukun üstünlüğünü!
Bilirim içerde yatmanın ne olduğunu...
Uzun ya da kısa tutukluluk sürelerini...
Bir dönem İlker Başbuğ’a saldıranlar, şimdilerde eski Genelkurmay Başkanı’na alkış tutuyorlar!
Benim hayretle izlediğim bu ikiyüzlülük!

***

Bırakın Türkiye gerçekten laik, demokratik bir hukuk devleti olsun...
Kimse yıllarca haksız yere zindanda tutulmasın!
Suçluyla suçsuz aynı torbada yargılanmasın!
Adalet olsun!
Demokrasi!
Özgürlük!
Barış!
Ali İsmail öldürülürken devletin polisi, savcısı neredeydi? Ali İsmail davası niçin Kayseri’ye alındı?
90’lı yıllarda da Gazi davası Trabzon’a, Metin Göktepe davası Afyon’a alınmıştı.

***

Her yıl görev yerlerine derme çatma minibüslerle gönderilen kaç polis trafik kazasında can veriyor?..
Kaç asker teröristlerce öldürülüyordu daha düne dek Bitlis-Muş karayolunda?
Hele bir düşünün, vicdanınızın sesini dinleyin!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları