Türkiye ve İran: Sağlık, Ar-Ge ve yüksek teknoloji

21 Ocak 2016 Perşembe

Hazır İran gündemdeyken, şu “aydınlar vb bildirisi” üzerine, ancak tamamen iktidarın değirmenine su taşıyan zırvalıkların hızla dışına çıkalım ve komşumuza yeniden bu kez başka açıdan bakalım. 
Önce şu grafiğe bakın. Renk sayfada görünür mü bilmem, ama aşağıdan tepeye tırmanan çizgi İran. Konu da İran ve Türkiye’nin bilimsel makale sayısındaki gelişimi. Kaynak Dünya Bankası.

İncelerseniz, 2011 yılında grafik eğrimiz öpüşüyor. 1997’de biz uluslararası bilim dergilerinde 2480 makalede, İran 391 makalede idi. 16 yıl içinde füze gibi geldi. Bugün bilimsel makale sayısını dünyada hızla artıran üç ülke arasında. 
Şimdi eğitim harcamalarında bize göre nasıl fark attığını görelim: 
Türkiye ve İran’da Eğitim Harcamalarının Ulusal Gelir İçerisindeki Payı, Ortalama ve Beklenen Eğitim Süresi:

Hani bizim devletlilerimiz eğitime ne kadar büyük paylar ayırdıklarını söyler ya, İran’ın eğitim harcamalarının ulusal gelir içindeki payı yüzde 4.7, bizim ise 2.9 (2014). Bu eğitilmiş insan gücüne verdikleri önemi gösteriyor. 
Üstelik İran’ın gayri safi yurtiçi hasılası ve adam başına düşen milli geliri yarımıza yetişemiyor: 
GSYH (2013): İran: 242.5 milyar dolar. Türkiye: 653 milyar dolar.
Kişi başına GSMH (2013): İran: 3.131 dolar; Türkiye 8.717 dolar 
Parasal gücü bu kadar düşük olmasına rağmen, İran eğitime çok daha fazla harcama yapıyor. Şüphesiz eğitime verdikleri önem bilim ve teknolojiye de yansıyor. Şimdi sizle bir kıyaslama daha paylaşıyorum:

İran’ın toplam imalat sanayi ihracatı içerisindeki yüksek teknoloji payı bizim iki katımızdan fazla. Biz yıllardır yüzde 2’nin altındayız. Bu gösterge ülkelerin yüksek teknoloji gelişmişlik düzeyini gösteriyor. Bizim milli gelir içindeki Ar-Ge harcamamız ise İran’dan biraz daha yüksek. Bu da, İran’ın Ar-Ge harcamalarını daha verimli ve etkin kullandığını gösteriyor.

Sağlık harcamalarında ileride 
İnsani gelişmişlik göstergelerinde Türkiye en çok sağlık harcamalarında artışı sağlar. Aşağıda iki ülkenin, GSYH içinde sağlık harcamalarının değerleri var. Ulusal gelirden sağlık harcamalarına ayrılan kaynak kıyaslamasında, İran Türkiye’yi geride bırakmış. İran bize göre daha yoksul, ama eğitime ve sağlığa daha çok harcıyor paralarını!

İran’ın tasarruf ve yatırım oranları da Türkiye’ye fark atıyor.

Gördüğünüz gibi, biz habire tüketir ve az üretirken İran kıt kaynaklarını tasarruf edip yatırıma yönlendirmeyi beceriyor. 
Dünkü yazıda YÖK’ün izlenimlerini paylaşmıştım. Prof. Hasan Mandal’ın bazı notları daha vardı: Hem temel bilime önem veriyorlar hem de araştırmalarını ürüne dönüştürme güçleri yüksek. Laboratuvarlarında çok fazla kadın araştırmacı var. İran üniversitelerinde bizden öğrenci yok gibi. Gidenler de Farsça öğrenmek için oradalar. Bir zamanlar Türk öğrenciler çok tutulurdu Avrupa ve ABD’de. Şimdi İranlı doktora öğrencileri bu pozisyonu kapıyor. 
Not: Yukarıdaki verileri, Bayram Ali Eşiyok’un, bir zamanlar CBT’nin 1140 sayılı makalesinden aldım. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları