Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kimden hesap sorulur?

17 Ocak 2016 Pazar

Temsili Demokrasi hesap vermek üzerine kuruludur:
Halk, kendisini yönetmek üzere, temsilcilerini seçer...
Sonra da, vicdan, ifade, basın ve muhalefet özgürlüğü çerçevesinde, bunlardan sürekli olarak hesap sorar.
Bu hesap sorma işlemi, nihai olarak seçimlerde de yapılır ve gerekirse, yöneticilere verilen temsil görevi geri alınır, başkalarına verilir.

***

Elbette siyaseten halktan temsil görevi almış olan yöneticiler seçildikten sonra da her istediklerini yapamazlar:
Çağımızdaki Demokratik Hukuk Devleti’nde, bir siyasal iktidarın bütün eylem ve söylemleri anayasanın belirlediği hukuk sınırları içinde kalmak zorundadır.
Bu zorunluluğu, iktidarın bütün eylem ve söylemlerini denetleyen yargı erki gözetir.

***

Çağdaş Demokratik Hukuk Devleti, vatandaşlarını korumak ve kollamak üzere biçimlendirilmiştir.
Bu devlet anlayışında, vatandaş devlet için değil, devlet vatandaş için vardır:
Bir başka deyişle, ortaçağın ceberut, baskıcı, engizisyoncu devlet anlayışı, günümüzde, vatandaşın vicdan ve ifade hak ve özgürlüğünü koruyan, muhalefet hak ve özgürlüğünü güvence altına altına alan devlet anlayışına evrilmiştir.

***

Günümüzün Demokratik Hukuk Devleti, vatandaşları arasında hiçbir dine, mezhebe, ırka, milliyete göre ayrım yapmaz, yapamaz...
Bütün vatandaşlarına, sırf kendi vatandaşı oldukları için eşit davranmak zorundadır.
Özet olarak bu devlet, köken ve kültürel kimlik farkı gözetmeksizin bütün vatandaşlarına karşı aynı derecede sorumludur:
Bütün eylem ve söylemleri anayasal hükümlere göre denetlenir, ayrıca, vicdan, ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde, sürekli olarak da vatandaşlar tarafından kendisinden hesap sorulur.

***

Halk, devletten kendi malını, canını, temel hak ve özgürlüklerini korumasını bekler:
Hırsızlıklar, şiddet olayları, cinayetler ve terör eylemleri karşısında halkın sığınacağı tek yer, hukuk, adalet, devlet yani devletin güvenlik güçleridir.
Bu nedenle de, devleti temsil eden siyasal iktidarı denetler, gerekirse eleştirir; bu onun en doğal hakkı hatta görevidir.
Ülkemizin güneydoğusunda süregelmekte olan trajik olaylar karşısında sadece bir grup akademisyenin değil, bütün halkın çok duyarlı olduğu açıktır...
Bu konuda, siyasal iktidarı destekleyen olduğu kadar eleştiren görüş ve yorumların da açıklanması, bunlara katılsak da katılmasak da son derece doğaldır hatta demokrasinin gereğidir.
Bu eleştiriler içinde bizce haklı görülenler olabileceği gibi, yine bizce haksız, hatta çok haksız görülenler de olabilir.
Siyasal iktidara düşen görev, bunları dikkate almak ve böyle görüş açıklayanlar başta olmak kaydıyla, bütün vatandaşların can ve mal güvenliklerini, temel hak ve özgürlüklerini korumaktır.
Kendisini ve politikalarını, haklı ya da haksız biçimde eleştirenleri, “hain” diye niteleyen ve onlara öyle muamele eden bir siyasal iktidar, Demokratik Hukuk Devleti’nde kabul edilemez.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları