Hikmet Çetinkaya

Sultanahmet vuruldu!...

14 Ocak 2016 Perşembe

Ülkemiz bir ateş çemberi içinde...
Terör kanlı yüzünü önceki gün İstanbul’da, Sultanahmet Meydanı’nda bir kez daha gösterdi...
Acımız büyük, yüreğimiz yanıyor...
Hep söylediğimiz, yazdığımız şuydu bugüne dek:
“Terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçudur!”
Biz yazmaktan bıktık, siz okumaktan... Terör belası giderek ülkemizi kuşatıyor.
Suruç, Ankara katliamı, ardından salı günü İstanbul’un kalbi Sultanahmet’te alınan canlar...
Ölenlerin tümü yabancı.
Canlı bomba Suriye’den Türkiye’ye giriyor. Eylemi yapan kişi Suudi doğumlu, Suriye uyruklu. Türkiye-Suriye sınırı 911 kilometre. Sınırın korunması oldukça zor.
IŞİD terör örgütü Türkiye’nin belli bölgelerinde destek alabiliyor. Teröristlere her türlü yardım yapılıyor.
Ülkemiz terörle birlikte yaşıyor, toplum ise kaygılı, şaşkın.
Yayın yasağı konulduğu için bilgi alamıyor, gerçekleri bilmiyor...
Devletin bir istihbarat açığı olduğu kesin. Terör söz konusu olduğundan toplumun birlikte hareket etmesi gerekir. Çünkü terörün dini, mezhebi, dili, ırkı, dini, rengi yoktur.
İstanbul’un kalbi Sultanahmet vurulurken aynı saatlerde Şanlıurfa’da IŞİD operasyonu yapılıyordu. 22 eve baskın yapıldı, 21 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanların IŞİD terör örgütüne militan kazandıran, bomba eğitimi veren, eylem hazırlığında olan Şanlıurfa hücre yapılanması olduğu yetkililerce açıklandı...

***

“Kök hücresi Adıyaman’da yapılanan, buradan tüm Türkiye’ye dalga dalga yayılan cihatçı terör örgütü” ülkemizi ateş çemberine dönüştürdü.
Arap Baharı, ardından Suriye ve Libya’daki iç savaş, Mısır, öncesi Irak ve yüz binlerce ölü...
Arap Baharı’nı küresel güçler, emperyalizmin ağababaları ve onların destekçileri hayata geçirmek istedi. BOP amaçtı, plan tutmadı; Ortadoğu kan gölüne dönüştü.
Bunların hiçbirini elbet Türkiye başlatmadı ama ülkesini, insanlarını korumak adına hiçbir önlem almadı. Tek mezhep üzerinden koruma yöntemi, işbirliği, Türkiye’yi bu bataklığın içine çekti.
Ne Reyhanlı, ne Suruç, ne Ankara katliamından ders aldık...
Bu umursamazlık, istihbarat açıklığı Sultanahmet’i vurdu bu kez...
Şimdi sormak gerekir:
“Tüm bu yaşanan acı olaylarda Türkiye’nin izlediği dış politikanın bir etkisi yok mu?”
İstanbul’un kalbini vuran, çoğunluğu Alman yurttaşı olan 10 insan öldü, 15 turist yaralandı.
İster dindar olun ister ateist, ister muhafazakâr ister sosyalist... Terörün nereden gelirse gelsin bir insanlık suçu olduğunu unutmayın.
Ses verin, alanları doldurun ABD’de, İngiltere’de, İspanya’da, Fransa’da olduğu gibi...
Unutmayın, terör insanlığı hedef alır...
Onun için siyasal kimliğinizi, dininizi, ırkınızı, dilinizi, mezhebinizi, inancınızı bir kenara koyup insanlık için kör terörü lanetleyin nereden gelirse gelsin.

***

Terör dünyanın her yerinde böyledir ve hiçbir zaman adres sormaz.
Terör halkı sindirmektir; çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek tanımaz...
Medyaya yayın yasağı konularak terörün üstü örtülemez...
Toplumu ötekileştirirseniz, kan, kin, intikam duygularının üzerine benzin dökerseniz, terör her yeri sarar, siz farkına bile varmazsınız.
Emperyal güçler, Rus ruleti, Suriye’deki despot rejim, petrol yatakları, küresel güçlerin çıkarları, çözüm sürecinin hendeklerin içine saklandığı Güneydoğu, şehitlerimizin cenazeleri, çocukların, dedelerin kör kurşunla delik deşik edilmeleri...
Hepsini alt alta ya da üst üste koyduğunuzda karşınıza ölüm çıkıyor, acı çıkıyor...
Onun için laiklik temelinde demokrasi ve özgürlük diye haykırıyoruz, onun için “çocuklar ölmesin, analar ağlamasın” diyoruz.
Onun için terör nereden gelirse gelsin insanlık suçudur...
Hep böyle sesleneceğiz, hep böyle yazacağız!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları