Hikmet Çetinkaya

Baba Hırsız Var!..

28 Şubat 2014 Cuma

Baba aranıyor, anne, abla, kardeş...
İmam, emri veren, örgütün lideri, haşhaşi, harami, çete, paralel, pergel...
Kriptoya neşter vuruluyor...
Kozmik odanın fotoğrafları yayımlanıyor.
Ses depremi sürüyor, kuş sesleri duyuluyor...
Halkımın anası ağlıyor!
Kuşku kalmadı kaset montaj, araya sokuşturulmuş dublaj.
Ey gözünü sevdiğim memleketim, ey benim halkım, yurdumun güzel insanları!
Nasılsınız, keyifler nasıl, aç mısınız susuz musunuz, siz bu konularda neler düşünüyorsunuz?
Galatasaray-Chelsea maçında bir pankart:
“Alo babacığım hırsız var!”
Kim açmış tribünlerde bu pankartı?
Açsa açsa paralelciler, onlara destek verenler açar(!)
Her şey yolunda!
Sıfırla oğlum paraları sıfırla...
Babacığın arkanda...
İcabına bakarız!
Ne açarlarsa açsınlar...

***

Sıfırlarım baba 30 milyon Avro’yu, benim param değil onlar, senin paran.
Olsun oğlum, ha ben ha sen, ne fark eder!
Bakarım, bir yol bulurum, sana haber veririm baba.
Bizi kimse yıkamaz, yolumuzu kesemez...
Haydi yürü sultanım!
Yollar yürümekle aşınmaz...
Yağmur bile yağmıyor bak eskisi gibi...
Islanamıyoruz birlikte...
Hey gidi günler hey!
Askeri vesayet günleri, 2007’den başlayıp 2010’da doruğa çıkan şafak operasyonları, şafak vakti gözaltılar, Türkan Saylan ölümle pençeleşirken evinde arama yapılması...
Nereden nereye geldik...
Eski dostlar düşman oldu, efsane savcılar, yargıçlar, telekulakçılar başka yerlere sürüldü...
Şimdilerde ses kayıtları, görüntüler yayımlanmaya başlandı...
Şifreli telefonlar dinlendi!
Devlete bakın siz devlete!
Parasız eğitim isteyen, Gezi Direnişi’ne katılan genç-yaşlı, çoluk-çocuk, kadın-erkek herkesi acımasızca gazlayan, öldüren bu hükümet hâlâ iktidarda kalacak mı?

***

Diz boyu pisliğin içine girilmiş çok açık...
Kıvırmaya falan gerek yok!
Böyle bir olay bir AB ülkesinde olsa hükümet istifa eder!
Abi, abla, hoca, cemaat falan...
Onlar montajcı, yalancı!
Geçin bunları!
Onları bu göreve atayan AKP iktidarıdır, kimseyi kandıramazsınız...
Elbet onların işi bu!
Kadroları onlara teslim ettiniz...
Ergenekon, Balyoz, KCK, Odatv, Poyrazköy, Devrimci Karargâh ve benzeri davalarda birlikte hareket ettiniz...
Demokrasi ve özgürlüğü getirecektiniz, değil mi?
Getirmediniz!
Cemaate devletin en kilit noktalarını teslim ettiniz, örgütlenmesine göz yumdunuz, kadrolar açtınız...
Hiç bağırıp çağırmayın!

***

Altı ay önce balım-gülüm olan ben değildim...
Teğmen Mehmet Ali Çelebi’yi tanır mısınız?
Çelebi, Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmak ve verileri hukuka aykırı ele geçirmek suçundan 16 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm oldu.
Tutuksuz yargılanan Çelebi, Silivri Mahkemesi’nin verdiği kararın ardından 14 Ağustos 2013 günü tutuklanarak cezaevine konuldu.
Şimdi vicdanınızın sesini dinleyin...
Teğmen Çelebi’nin cep telefonunda Hizbut Tahrir örgütü üyelerinin cep telefonları çıkmış.
Yargı sürecinde şunu söylemişti Çelebi:
“Bu numaraları ben kaydetmedim cep telefonuma... Numaraları yükleyen polistir...”
Bunun üzerine Emniyet tarafından açıklama yapılmıştı hemen:
“Bu numaralar Teğmen Çelebi’nin telefonuna sehven yüklenmiştir...”
Bir polis bu yüzden yargılanmış ama beraat etmişti...
Teğmen Çelebi ise 16.5 yıl hüküm giymişti...

***

Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin başına gelenleri pek çok sanık yaşadı ama seslerini pek duyuramadı.
Çünkü toplum uyutulmuştu o dönem!
Uyanamadı!
Çok canlar yandı!
Derin devlet, gladyo o davaların içinde değil dışındaydı...
Gerçek Ergenekon içeride değil dışarıdaydı!
Darbe hikâyesine gelince...
Dün yazdım...
Havacıların, denizcilerin darbe yaptığı ne zaman görüldü?
Denizcilerin yüzde 80’i neden tasfiye edildi?
Cemaatin önünü açmak için!
Yalan mı?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları