Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Para mektubu unutturdu
Türkler misafirperverdir.
Çok övündükleri bu özellik büyük oranda cana yakınlıklarından kaynaklansa da kısmen de dayaktan sakınma içgüdüsünün sonucudur.
Çünkü Türkler misafirin yanında çocuk dövmezler. Dayakçı babalardan en sık duyulan söz, “Şu misafirler gitsin, ben sana gösteririm”dir.
Bu tehditle büyümüş çocuklar için misafir ziyareti, güvenli saatler demektir.
Geçen ay Antalya’daki G20 Zirvesi’nde 20 dünya liderini ağırlayan Türk hükümeti, bu geleneğe uyarak “ev içi baskı”ya kısa bir ara verdi.
Misafirler gider gitmez de, hapisteki 20’yi aşkın gazetecinin arasına bizleri de kattı. İnsan, çoktandır bir “global köy” haline gelen yerküremizde, bu tür despotik uygulamaların gizli kalamayacağını, tepkiyle karşılanacağını düşünüyor.
Durum pek öyle değil.
Akla gelmeyen bir ihtimal var:
Misafirlerin, kapıdan çıkarken işittikleri çığlık seslerine, dayakçı ortakla ilişkilerini bozmamak adına kulak tıkamaları...
Kendi evlatlarına layık görmedikleri bir muamele komşunun çocuklarına yapıldığında çıkarları gereği görmezden gelmeleri...
Geçen hafta sonu aynen böyle oldu.
Türk istihbarat teşkilatının illegal olarak Suriye’ye silah taşıyan TIR’larını haber yaptığımız için 26 Kasım’da hapse atıldık. 29 Kasım’da Avrupa Birliği-Türkiye zirvesi toplandı. Bir mektupla 28 Avrupa liderine -tutuklu gazeteciler adına- Batı uygarlığının düşünce - ifade - basın özgürlüğü gibi değerlerini hatırlattık.
Brüksel’deki zirveye girerken çoğunun bir cebinde bizim mektubumuz vardı; öbür ceplerinde ise Avrupa’ya gelmesini istemedikleri mültecilere bekçilik yapması için Türkiye’ye vermeyi kararlaştırdıkları 3 milyar Avro...
Sonuçta sağ cepteki para, sol cepteki mektubu unutturdu doğal olarak...
Bir “win-win” memnuniyeti yayan basın toplantısını ve Türkiye’ye AB kapısının yeniden açılmasını hücremizdeki televizyondan acı bir tebessümle izledik.
En temel hakların hiç dile getirilmemesinden siyasi dersler çıkardık.
Avrupa, parasını verip kendine uzakta bir toplama kampı kiralamıştı.
Ankara, parasını alıp siyasi ayıplarını unutturmuştu.
Onlar sarılırken arada 2 şey ezildi:
Bizler ve ilkeler...
Şimdi “Batı standartlarında” inşa edilen tecrit hücremizde, babamızın misafirle birlikte dövdüğü çocuklar gibiyiz.
Yine de misafirperveriz.
Tek tek gelin. Bekleriz.
Can Dündar
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Tutuklu Gazeteci Silivri-İstanbul
* Bu yazı ilk olarak Washington Post'ta yayımlanmıştır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- '4 kez makineden geçirdim, dördünde de...'
- 'Esad'ın kara kutuları Kandil Dağı'nda!'
- Ünlü iş insanı evinde ölü bulundu!
- Tartışmaların odağındaki otel hakkında flaş gelişme
- 'Bu tonu hatırlıyor musunuz?'
- Melih Gökçek'ten AKP'li Tuna'ya ağır salvo!
- İstanbul ve İzmir'de dikkat çeken reklam panoları
- CHP'den istifa eden 12 kişi AKP’ye geçti
- Harika Avcı'dan üzen haber: 'Polisler içeri girdi...'
- Başkent'te 'Korkutata' saltanatı