Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yargıcın vicdanı

04 Aralık 2015 Cuma

Tarih, siyasal baskı karşısında, gerçekleri inkâr eden, hukuktan, adaletten sapan insanlarla doludur!
Bu insanların arasında elbette yazarlar, düşünürler, sanatçılar, hukukçular, din adamları, yargıçlar ve savcılar da vardır.
Ama her birinin, hukuka, adalete ve gerçeklere gözlerini kapaması aynı sonucu vermez:
Örneğin, bir yargıcın, bir savcının hukuktan, adaletten, gerçeklerden kopması, sapması, bir yazarınkinden çok daha zararlıdır; çünkü başka insanların haklarını, özgürlüklerini zedeler, üstelik toplum düzenini de berhava eder:
Gerçeklere dayalı olan hukuk ve adalet, bir devletin, bir toplumun ve o toplum içindeki özgür ve haysiyetli bireylerin var olabilmesi için ön koşul değil midir?

***

Demokratik rejimlerin, cumhuriyetlerin en önemli özelliği, bireyleri, kralın, padişahın, çarın, sultanın, kulları, köleleri olmaktan çıkarıp özgür vatandaşlar haline getirmek değil midir?
Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne evrilmiş olan Türkiye, kulluktan, kölelikten kurtulmuş bireylerin oluşturduğu, özgür ve bağımsız vatandaşlardan müteşekkil bir toplum meydana getirmiştir:
Hepimizin güvencesi, seçtiğimiz ve bize hizmet etmesi gerekirken bizi döven yöneticilerin merhameti değildir...
Hepimizin güvencesi anayasal hukuk ve adalettir!

***

Bu gerçekleri herkesin, özellikle de hukuk insanlarının, en başta da savcıların ve yargıçların bilmediğini sanmıyorum.
Bir savcı, bir yargıç, göz göre göre bütün evrensel ve ulusal hukuk kurallarını çiğniyorsa, haksız ve adaletsiz kararlarla insanları mahkûm ediyorsa, bunu cehaletinden dolayı yapmıyordur:
Hukuk ve adaletten başka bir yere olan bağımlılığından yapıyordur!
Yaptığı yanlışları ise ya bir inanca, ya bir gruba veya “evlad-ü-ıyal” denilen ailesinin geçim derdine dayayarak vicdanını susturmaya çalışır.

***

Ama o vicdan var ya o vicdan...
O vicdan susmaz!

***

Elbette zalimlerin de vicdanı vardır:
Ama, vicdanı ses vermeye başlayan zalim, onun sesini, zulmünü arttırarak bastırmaya çalışır!

***

Türkiye, vicdanının sesini bastırmaya çalışan yargıç ve savcıların artan zulümlerinden oluşan bir koroya mahkûm değildir...
Çünkü biliyorum ki onların arasında, gerekirse orkestra şefinin yanlış yönetimine başkaldırarak, doğru notaları okuyacak, hukuku ve adaleti savunacak değerli soprano ve tenor sayısı çok fazladır!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları