Uçak: Elimizde ne kaldı? MHP: Adayların bir görüşü var mı?

03 Aralık 2015 Perşembe

Elimizde ne kaldı, yazalım: “İlk Sovyet uçağını biz düşürdük, Putin’in karizmasını çizdik, bu nedenle kükrüyor bize...” İyi, Paris’te Putin’i arayıp duran Cumhurbaşkanı ise Rusların gazı bile kesebileceklerini düşünüyor: “Biz hayat boyu doğalgazla yaşamadık, bu millet çileye alışıktır”.
Tabii biz adam başına düşen 5 bin dolarla da yaşadık, kuyruklarda da durduk, kömürodun sobalarıyla ısınırken her yıl onlarca yurttaş zaten ölüp duruyor. Biz fedakâr bir milletiz, bin kişi de ölürüz! Bir liderin halkına biçtiği ısınma değeri!
Ankara’nın neden tutuştuğunu anlayabilmek için Ekonomistler Platformu’nun çıkarttığı uçak düşürmenin Türkiye’ye olan sadece bu yılki maliyetine bakmak yeterli: 7.2 milyar dolar... İhracatın sürekli düşmesini de buna eklerseniz, hepimizin yoksullaşma sürecinde daha aşağılara ineceğimizi görebiliriz. Zaten Türkiye 5 yıldır adam başına düşen milli gelirde 0 artışta.
Olsun önemli olan Putin’in karizmasını çizmektir! Bence bu olay RTE ve Türkiye’nin karizmasını çizdi, düşürdüğü uçağın bize mali geri dönüşünün 75 F-16 savaş uçağına denk geldiği hesaplandığına göre, mali tabloda bunu görüyoruz!
Bu hesapta, yanlış Suriye politikasının siyasal maliyeti yok. Ruslar, IŞİD’e karşı savaşan PYD/PKK’ye 5 ton savaş araç gereci indirmiş. Ankara için olası bir diğer kâbus ise, Ruslarla Amerikalıların Akdeniz’e uzanacak bir “Kürt koridoru” konusunda anlaşması olacak. Veya ABD’nin göz yumması ile Rusların böyle bir siyasal bedeli RTE ve hükümetine ödetmeye kalkması. Bunu yapabilecek koşullara sahip. Esad’ı da buna ikna edebilir.
Konu değiştirelim.

Bahçeli ile görüş farklılıkları var mı?
Bahçeli’ye karşı adaylıklarını koyan Meral Akşener, Sinan Oğan ve Koray Aydın neyin kavgasını veriyorlar anlamadım. Evet, hepsinin Bahçeli’nin koltuğuna oturmak demokratik hakları.
Merak ettiğim başka: Kişisel sorunları dışında, Bahçeli’den siyaset olarak ayrılıkları nedir? Mesela Bahçeli’nin 2002 yılında hükümeti bozması ve seçim kararı alması konusunda bir görüşleri var mı? 7 Haziran seçimlerinden sonra Bahçeli’nin izlediği politikasını beğeniyorlar mı?
Kılıçdaroğlu’nun hükümeti kuralım sen de başbakan ol, önerisini rüşvet veriyorsun diyerek terslemesiyle aynı fikirde misiniz? İktidar olmamak için siz de o koşullarda her şeyi yapar mıydınız?
Yoksa RTE ile daha yakın, onun muktedirliğini daha da güçlendirecek bir politikadan mı yanasınız? RTE’nin MHP’yi eriterek bitirme politikası konusunda ne diyorsunuz? Her can alıcı konumda, MHP’nin RTE’ye can simidi atmasına ne diyorsunuz?
MHP’yi nasıl AKP kıskacından kurtaracak ve büyüteceksiniz?
Eğer, böyle sorunlarınız yoksa... Neden MHP başkanlığını istiyorsunuz, biraz da biz o koltukta oturalım diye mi?!
Konu değiştirelim.

Bir kitap: Sonuna Doğru
Ülkemizin Marksist iktisatçılarından Ahmet Tonak, İmge Kitabevi’nden çıkan “Sonuna Doğru” başlıklı kitabıyla karşımızda. Tonak, dünyaya ve ekonomiye piyasacı ve kapitalist ekonomik bakışların ve değerlendirmelerin ötesinde, farklı ve alternatif bir bakış sunuyor her zaman.
Yazı başlıkları kışkırtıcı! Örneğin Türkiye Ekonomisi bölümünden: Vergi ödemeli mi, ödememeli mi? Güçlü liderle mi, güçlü tüketimle mi? Kimin eli kimin cebinde? Kim ve nasıl yakalayacak bu hırsızları? Sermaye ne istediğini biliyor, ya biz?...
Türkiye Siyaseti, bölümünden: Sivil anayasa yetmez! Gençlik hareketlenirken. Sosyalistler ve program. Yahu bu orta sınıf kaç kişi? Tabii ki örgütle, ama nasıl? Marksizm ve sınıflar...
Dünya Ekonomisi’nden bazı başlıklar: İlk küresel kriz ne doğurdu? İktisat eğitiminin sefaleti. Kapitalist olmak da zorlaştı. Yaşadığımız kriz sistemiktir.
Belirtelim: Kitabın adı, kapitalist sistemin varlık sorununa gönderme yapıyor! Bu arada kitapta Sungur Savran gibi kaybettiği arkadaşlarına ve Yunanistan SYRİZA olayına da bölümler ayırmış Tonak. Eline sağlık.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları