Atatürkçü eğitimin simgesi kız okulumuz imam hatip lisesi yapılmak isteniyor

Gezi Direnişi’nin muhteşemliğine kapılarak gözden kaçırdığımız gerici girişimler arasında, İstanbul’un Fatih ilçesi Çarşamba semtindeki Fatih Kız Lisesi’nin (FKL) “İmam Hatip Anadolu Kız Lisesi”ne çevrilmesi de var.
İslamiyette kadınların imam olamamasına rağmen çoğalan bu liseler çok sorgulandı; kızlarımızın hiç yapamayacakları bir meslek için eğitilmelerindeki amacın ne olabileceği çok tartışıldı...
Bu örnekte ise daha da keskinleşen bir “siyasi niyet”in varlığını görmemek mümkün değil.
O kadar ki girişimciler amaçlarını kolaylaştırmak için lisenin adının “Hayrünnissa Gül” konulduğunu bile açıklıyorlar.
Ne var ki Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Ahmet Sever bunu haber yapan Yalçın Bayer’e diyor ki: “Sayın Cumhurbaşkanımız ve eşiyle konuşulmadan böyle bir adım atılması söz konusu olamaz.” (Hürriyet / 13-14 Temmuz)

‘Çarşamba’ semti

FKL’nin bulunduğu Çarşamba’da Atatürk’e bağlılıkları tartışmalı dinci kesimlerle türlü tarikatlar yoğun olarak yaşıyor. Kimi işyeri tabelalarının bile “Arapça” yazıldığı; türbanın ötesinde kara çarşafın, şalvarın, kaftan-sarık vb’lerinin yaygın olduğu, gazetelerde “Türkiye’deki İran” başlığıyla tanıtılan bir semt.
Böyle bir semtin ortasında, Atatürkçü eğitimin yıldızı olan; çağdaş, laik ve Cumhuriyete bağlılığın sayısız kültür ve sanat etkinliğini yaşama geçiren; spor yarışmalarında çağdaş kültürlü takımlarıyla birçok başarıya imza atan ve mezunları arasında ünlü sanatçı ve aydınlarımızın, öğretmenleri arasında da edebiyat ve bilim dünyamızın duayenlerinin yer aldığı bir liseyi yok etmek, Çarşamba’nın gerici sakinlerinin giderek artan beklentileriydi…
İşte bu amaca yönelik, bir taşla iki kuş vurmaya niyetlenenler, liseyi kapatmanın yanı sıra aynı binada bir de kız imam hatipler lisesi yaratmak üzereler..

Cumhuriyetin armağanı

FKL 1939’da “kız ortaokulu” olarak eğitime başlayan, 1957’den sonra liseye dönüşen, geçmişiyle Cumhuriyetin armağanı eğitim kurumlarımız arasında.
FKL’liler Derneği Başkanı Olcay Yezdani diyor ki:
“Lisemizde zaten seçmeli olarak Din Bilgisi, Kuran ve Arapça dersleri veriliyor. İstanbul’da kalan birkaç kız lisesinden biri. Kızlarını karma okula göndermek istemeyenler için de tek olanak. Dileğimiz, bulunduğu semte ışık saçmaya devam etmesi.”
Mezunları arasında Serap Mutlu Akbulut, Türkan Şoray, Müjde Ar, Gülşen Bubikoğlu, Melihat Gülses gibi sanatçılarımız; 2009’da yitirdiğimiz Cumhuriyet gazetesi yazarı ve ÇYDD emektarlarından Prof. Dr. Türkel Minibaş gibi aydın kadınlarımız var.
İsmet Köknel’in müdüresi olduğu, öğretmenleri arasında ise Rauf Mutluay (edebiyat), Şeküre Köksal (tarih), Fehime Ünlü (müzik) Sebahattin Batur, Fatma Akıncı, Sabiha Çokuğraş (felsefeciler) gibi Türk eğitim dünyasının bilim, kültür ve sanat alanındaki isimleri görev yaptılar.
Geçen yıllarda konferans salonunun modernleştirilmesi için başlatılan bir kampanyada Muazzez İlmiye Çığ, Prof. Dr. Coşkun Özdemir, Rezzan Eralp, emekli General İlhan Doğan, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül gibi “Atatürk Türkiye’si”ne sevdalı isimler yüzlerce koltuğun giderini karşılamışlardı.
Av. Yezdani, köktendincilerin toplandıkları bir semtte Cumhuriyet aydınlanmasının kalesine dönüşmüş bir liseyi devlet adına “teşekkür” ederek yaşatmak yerine kapatmaya kalkışmanın; dahası sanki “inadına” bir tutumla aynı binada imam hatip kız lisesi açılmak istenmesinin, ülkemiz adına düşündürücü bir yanlış olacağını belirterek şunları da ekledi:
“Belki semtin kimi sakinleri bunu isteyebilir ama lisemiz İstanbul’un yüz akı; mezunları da Türkiye’nin yurtsever aydınlarıdır. Bunu yaratan Atatürkçü bir eğitim yuvası nasıl yok edilebilir?” Dileğimiz bu aydınlanma yuvasının hiç değilse Fatih Kız Meslek Lisesi olarak yaşatılmasıdır.