Türk diplomasisine G20 betonu

18 Kasım 2015 Çarşamba

Türkiye için G20 zirvesinden geriye caka satılacak ne kaldı? Muhabbetle ağırlanan liderlerin son beyanları, Ankara’nın tüm retorik ve diplomatik manevralarını gömüp üstüne beton dökecek nitelikte...
ABD lideri Obama, Halep’e uzanması arzulanan “tampon bölge”yi ve “uçuşa yasak bölgeyi-NFZ” gömdü. Rusya lideri Putin, “Elimizde uydu görüntüleri var” diyerek IŞİD’le münasebetlere dair aleni tehdit savurdu. Fransa lideri Hollande Paris’teki dehşetten ötürü katılamadığı bu koroya özeti “Düşman Esad’dan ziyade IŞİD” söylemiyle eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son lügatlara “tampon bölge” yerine “güvenli bölgenin” konulmasını istemişti. Başbakan Davutoğlu da 6 Ekim ve 9 Kasım’da CNN röportajlarında “destek verilirse Türkiye’nin karadan müdahalede rol oynayabileceği”, müttefiklere “güvenli bölgeye sahip olarak IŞİD’i sınırlardan uzağa itme önerisi” getirmişti.

***

Obama “NFZ ve bir çeşit güvenli bölge” dediği öneriler için net konuştu: “Üst düzey askeri yetkililer ve istihbarat danışmanlarıyla titizlikle bunun nasıl bir şey olacağını ele aldık. Ve tipik olarak pek çok planlamadan, tartışmadan ve üzerinde hakikaten çok çalıştıktan sonra bu adımları atmanın yapıcı olmadığına karar verdik. Çünkü IŞİD’in uçakları yok. Saldırılar karada. Hakiki bir güvenli bölge kara operasyonu gerektirir. Ve Suriye’de sivil ölümlerin çoğu rejimin bombalamalarından değil, sahadaki kayıplardan geliyor. Bu güvenli bölgeye kim girecek, kim çıkacak, nasıl çalışacak, daha fazla terör saldırıları için mıknatıs olur mu ve ne kadar personel gerektirdiği ve nasıl sonuçlanacağı hepsi yanıtlanması gereken sorular.”
Muhabbeti “sert görünmek için hareket etmeyeceğini” belirterek kapattı. Esad’ın Suriye’nin geleceğinde rol oynamasından hazzetmediğini belirtmenin ötesine geçmedi. Viyana bildirisini “doğru yönde adım” diye niteleyip zorluklarına dikkat çekti. IŞİD’e karşı sınırlarda lojistiği kesmekten, Irak ve Suriye’de “aşırılıkçı ideoloji barındırmayan ve kapsayıcılık taahhütleri olan” “yerel güçlerle çalışmaktan” söz etti. Bu da ABD’nin YPG/YPJ öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) 12 Ekim’de havadan indirdiği 50 tonluk mühimmatın ardından zirve öncesinde ilk kez karadan yardımla anlam kazanıyor.

***

Tüm bunlar Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu’nun Viyana bildirisine atfen, “Esad’ın 6 aylık geçiş dönemi sonunda mutabık kalınan şekilde ve tarihte ayrılacağı” kehanetinin altını doldurmaz. Zaten bildiride böyle bir şey yok.
Geriye bir tek Sinirlioğlu’nun “kara kuvvetleriyle Suriye’ye girilmesinin öngörülmediği” fakat “IŞİD’e karşı koalisyon güçlerinin operasyonu olabilir” lafı kalıyor. Obama geniş çaplı kara güçlerini dışladı. Bu durumda Sinirlioğlu’nun sözünü ettiği Türk özel kuvvetlerinin operasyonları olabilir, ki şu anda yok mu ki? Lakin Rus sopası tepedeyken Cerablus’un ötesinde nereye varır?

***

Obama’nın tutumu Rusya’nın 30 Eylül’de Suriye’yle savunma anlaşmasına dayanarak giriştiği hava saldırılarıyla kurduğu de facto NFZ’nin teslimi. Suriye ordusu, milislerin desteğinde bu sayede adım adım ilerliyor, en son Kuveyrs havaüssünü kurtardılar. SDG Haseke’nin stratejik el Hul kasabasını IŞİD’den temizledi. Iraklı peşmergeler Şengal’i özgürleştirdi. Bunlar IŞİD’cilerin savaşırken yakalayıp kafalarını kestiği Sünni, Alevi, Dürzi, Hıristiyan askerler, Kürt savaşçılar. IŞİD’in şehir terörizmi, gerilla taktikleri ve konvansiyonel savaş karışımından oluşan dehşetini bilenler. Yoksa Obama’nın “Irak ve Suriye’deki yerel güçler” dedikleri bunlar mı? Hele de geçen yazıda anlattığım Viyana bildirisiyle cihatçı selefi gruplar “yok edilecekler” ve “hizaya girecekler” diye sınıflanmışken...
İşte Antalya’daki G20 resmi... Bu koşullarda Ankara’da fısıldansa da ayak dirediği anlaşılan TSK, 10 bin askerle 46 km. derinliğindeki bölgeyi IŞİD’den arındırırken Kürtlere set çekeceği 17 güvenlik bölgesi, 11 lojistik üs ve 6 sığınmacı kampı kurar mı, varın siz karar verin.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları