Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Başkanlık isteğine HDP ne kadar destek verecek?

08 Kasım 2015 Pazar

Evet, seçimler biter bitmez önümüze konan mama “yeni anayasa” diye başkanlık sistemi. Ve topa ilk giren HDP’liler... Pazarlık nereye gider?
Türkiye’nin tartışılması gereken tonla hayati sorunu varken önümüze RTE’nin bitmek bilmez başkanlık sorunu kondu. Hadi tartışın! Tabii iktidar şöyle düşünüyor: “Tonla sorunu çözeriz, bunların nasıl çözüleceğini size soracak değiliz ama kendi başıma çözemediğim sorun başkanlık sistemidir, bunu tartışın ve çözmeme yardımcı olun..”
Bu tutumu tanıyoruz, iktidar 13 yıl boyunca hemen hiçbir şeyi toplumla tartışmadı; her zaman yasa tasarısı olarak geldi veya hükümet kararı olarak uygulandı. Katılımcılığın, demokrasiciliğin zerresiyle tanışmadık.
Bu notu düştükten sonra, yeni anayasaya bakalım. AKP’liler diyor ki bu cunta anayasası ile yaşayamayız.. Neden, 13 yıldır, bu cunta anayasasının aslında değiştirilmesi gereken cuntacı maddelerine sarılan ve sivil otoriter bir rejim kuran sizsiniz. Cunta anayasasının değişmeyen çok az maddesi kaldı, 1999’da bu anayasanın, belki de yüzü aşkın en önemli maddesi demokratikleştirildi! Siz orada yoktunuz! Sizin zamanınızda ise cunta anayasasının kalan bölümlerine sarılan da siz oldunuz!
Mesela Kenan Evren için planlanan devlet başkanına verilen aşırı yetkiler! RTE’nin Kenan Evren yönetimi/yetkileriyle donatılmasından hiçbirinizin şikâyeti yok! Siyasi partiler yasası, yüzde 10 barajı, YÖK vb.. Tepe tepe hepsini kullanıyorsunuz! Gelin bunları değiştirelim dendiğinde, poponuzu dönüyorsunuz...
Bu yetkiler yetmiyor “devlet başkanı”na... Kenan Evren’in bile mutlak tek adamlığı için cesaret edemediğinin daha ötesine geçmek istiyorsunuz... Yeni anayasa dediğiniz bu. Dünyanın belki de hiçbir yerinde olmayan, “Türkiye’ye özgü” bir başkanlık sistemi...
Oysa en geniş mutabakat sağlanacak olan, “Cunta Anayasası”nda Kenan Evren’e verilen yetkileri geri alan, demokratik parlamenter düzeni güçlendirecek bir anayasa yapımıdır. Meclis’te çoğunluk sağlar ve birkaç ay içinde hemen geçer. Bunu tartışalım! Hayır, papağanlık şu: Madem anayasada devlet başkanı bu kadar yetkili ve güçlü, o zaman başkanlık sistemine geçilmeli...
Bunu Meclis’ten normalde geçiremezsiniz.

HDP: Çöz, destekleyelim!
Peki geçme olasılığı? MHP’den 14 milletvekili kopartmaları gerek. O zaman sadece referanduma götürebilirler... CHP’den destek bulamazlar. Ama çok daha güçlü bir olasılık HDP olabilir. Dahası, HDP ile başkanlık anayasasının tamamını Meclis’ten geçirebilirler, işi bitirirler.
Bu mümkün mü? Olasılıklar içindedir.
Ortaya atılan yeme ilk atılan HDP oldu. Önce, başkanlık sistemi dahil her şeyi tartışırız ile kapıyı açtılar. Tepkiler üzerine “başkanlığı tartışmayız”a geri çekildiler. Meksika ve ABD başkanlık sistemini tartışırıza vardılar. Tam ben yazacaktım ki, HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer ağzımdan kaptı: “Tayyip Erdoğan başkan olduğunda, Kürtlerin sorununu çözecekse, HDP neden onu desteklemesin? Yok eğer diktatör bir başkan olacaksa HDP onu neden desteklesin?”
Yani, “Başkan Kürtlerin sorununu yeni anayasa ile çözecekse demokratik başkan olur destekleriz, çözmeyecekse diktatör olur desteklemeyiz..” Bu açık seçik politikayı geçmişte yazdım; HDP’nin tek meselesi vardır: Kürt meselesine istedikleri yönde çözüm. Bu amaçla şeytanla bile yatağa girerler. Ver bana, al sana...
Evet başkanlık anayasasıyla Kürt meselesine bir çözüm ışığı görürlerse, bu işi Meclis’te bitirirler. O “ışık” ne olacak, özerklik mi yoksa ona benzer başka bir şey mi, bunu tartışmaya hazırlanın.
Peki, RTE HDP’nin istediklerini verir mi?
Bunu yarın tartışacağım.

Bir kitap:
Dış politika yazarı Mehmet Ali Güller “Suriye’nin Sevr’i - Amerikan Koridoru” kitabını yayınladı. (Kaynak Yayınları) Suriye sınırında ne oluyor, ABD’nin Kürt politikasının ana hatları nedir ve daha onlarca soruyu çok geniş bir bakışla, ayrıntılarıyla, geri planda yatan düşünceler ve politikaları ile 7 bölümde tartışıyor Güller. Suriye can alıcı sorun. Olan bitenler hakkında bilgi sahibi olmak zorundayız. Güller’in kitabı bu amaçla da zamanında yayınlandı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları