Hikmet Çetinkaya

Ey CHP, Ayağına Kurşun Sıkıyorsun!..

11 Şubat 2014 Salı

Çoğu kez duygu ırmağı içinde buluyorum kendimi, kimi zaman umutlu, kimi zaman ise hüzünlü...
Genç ölümler canımı yakıyor; baskı, şiddet, adalette eşitsizlik...
İnsan haklarının yaşam biçimi olmaması, demokratik düzenin, hukuk devletinin altının oyulması.
Türkiye’de tüm siyasal partilerin, 1980’in darbe hukukuyla tümleşip aday belirlemeleri...
Ben yaptım oldu!
Önce CHP’ye bir bakın...
Lider Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarını dinleyin; sonra yardımcılarının, milletvekillerinin, il, ilçe başkanlarının...
Çantada keklik gibi görülen yerlere atanan adaylar...
Birbirini yiyen, her türlü iftirayı atan, sosyal demokrat ilkeleri bilmeyen bir düşünce yapısı...

***

Demokratik düzen ayaklar altına alınırken, demokratik kurumlar dışlanırken, sosyal demokrat bir parti niçin halkın güvenini kazanamıyor?
Çünkü CHP henüz sosyal demokrat bir parti olamamış, kendi kadrolarını kuramamış.
Doğru dürüst bir örgüt yapısı olmayan, liderinden en küçük örgütüne aynı dili konuşmayan, ideolojiyi paylaşmayan bir parti yüzde 28’leri başarı sayacak, halkın değil birilerinin çıkarlarına hizmet edecek...
Olay bu denli basit; karışık gözükse bile...
Bu düzen tüm kurumların içini boşaltırken CHP de payına düşeni fazlasıyla aldı. Acı ama gerçek olan, emekçinin, yoksulun, üreticinin oyunu alamaması...
Bundan sonra da alamayacak, bu düşünce yapısıyla gidip sosyal demokrasiyi özümseyemezse...

***

Bilerek, isteyerek, inadına, sık sık aynı kelimeleri kullanıyorum...
Barış!
Sevgi!
Aşk!
Baskıcı bir kuşatma altındayız...
Özgürlüklerimiz giderek kısıtlanıyor, eskiden yasayla çıkan düzenlemeler şimdilerde “torba yasa”yla çıkıyor.
İktidar-cemaat savaşı sürerken, araya kimi yasaklar “torba yasa”yla “hop” diye giriveriyor.
Türkiye’de yasalar açık değil...
Yargı sistemi buna göre işliyor...
Bakkaldan sakız çalan çocuk 5 yıl hüküm giyerken, yolsuzluğun babasını yapanlar üç-beş ay yatıp çıkıyor.
İnternet yasaklarına karşı eylem yapmak bile suç bu ülkede...
Kahraman polisimiz hemen görev başında!
Gösteri yapanlar bu ülkenin gençleri değil sanki.
Düşman!
Sayıları 100 bini bulan okul müdürlerinin, müdür yardımcılarının tümünün görevlerine son verilecek!
Neden?
Gerekçe “paralel yapı”, ama kılıfı “dört yıl yöneticilik” yapmış olma...

***

Hani var ya işlerine gelmediği zaman gençler için söyledikleri:
“Marjinal gruplar!”
Demek ki Milli Eğitim’de de “marjinal gruplar” var!
Canım ciğerim, bunların hepsi “demokratik paket” kapsamına giriyor.
İktidar gücü baskıcı bir rejime dönüşürse, demokrasi ve özgürlükler ayaklar altına alınır.
Bunlar unutuluyor!
Burada CHP’ye önemli bir görev düşüyor, ama partide ideolojik sapma ya da boşluk var.
Sosyal demokrat bir parti sermaye-emek çelişkisini görmek zorundadır.
Sermayenin denetiminde olmamalıdır!
Anlayan anlar!
O zaman lider ne diyorsa, CHP’nin en alt birimi de aynı dili konuşur!
Şunu da söyleyeyim:
“Taşıma suyla değirmen dönmez...”

***

Bir demokrasi ve özgürlük masalı anlatılıyor yıllardır...
Kes yapıştır!
Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, vurgun ve soygun!
Bir diktatörlük düzenine doğru adım adım ilerlemek!
Medya gücünü elinde bulundurmanın dayanılmaz rahatlığı...
Ey CHP, bu ülkede sosyalistleri, komünistleri, devrimcileri, yurtseverleri, demokratları, çevrecileri, emekçileri, üreticileri görmezden geliyorsun!
Daha açıkçası ayağına kurşun sıkıyorsun; büyük sermayeye teslim oluyorsun!
Acaba bunların farkında mısın?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları