Mutsuzluk fıtratında olana dolar kâr etmez

15 Ekim 2015 Perşembe

Amiri kadar uzun olmasa da netice itibarıyla kendisi koskoca bir başbakan...
Önceki gün, “Bu Ak Parti hükümeti değil, seçim hükümetidir!” dedi.
Yani demeye getirdi ki... Bağımsız ve tarafsız bir hükümetiz! Görevimiz anayasaya göre, ülkeyi seçime götürmek! Başka icraat yapmayacağı için buna çok sevinmeliyiz. Ama miletçe çok dikkatli olmalıyız!
Çünkü işin içinde ve sonunda “seçim” var. Daha da beteri “götürmek” var. Siyasetin fıtratı ise malum...
Tarafsız ve bağımsız da olsa bakan dediğin rahat durmaz. Tek gündemi sözde seçim olan hükümetin iki bakanı çıkıyor... Trilyonluk ve yıllanmış iki projeyi uygulamaya koyduğunu ilan ediyor: Biri, hasretiyle kıvrandığımız yerli otomobilin üretim aşamasına geçildiğini açıklıyor.
Öteki ise, üçüncü nükleer santral İğneada kıyılarında yapılacak diyor. İğneada İstanbul’un burnunun dibi. Ormanlık ve akarsu alanlarının göbeği.

***

Yerli otomobilimiz “elektrikli- şarjlı” olacakmış. Keşke, azıcık sabırlı olsalar da “nükleer enerjili” modelini yapsalardı.
Ama seçime neredeyse sayılı 24 saat kalmış... Bunlar da seçim bakanı. “Asrın lideri”nin gözüne girmek ve onun meydanlarda açacağı tezgâhlara malzeme sağlamaları gerek! Koca asrın lideri bu.. Çıkıp da “Bayramda benden de 3 ikramiye!” diyecek değil ya? Kendisine yakışanı yapacak ve “3. köprüden, 3. havaalanından sonra 3. nükleer santralı yapıyoruz!” diyecek... Allah bizi ve dünyayı çıkabilecek 3. dünya savaşından korusun!

***

Bu iktidar iddia iktidarı.
Tarih yazma ile yetinmeyip tarih yapma iktidarı.
Muktedir önümüzdeki günlerde çıkar da...
“Onların ‘Devrim’ adlı arabası yola bile çıkamadan ortada kaldı. Biz, ‘Karşı Devrim’ markalısını yapıyoruz. Hem de elektriklisini!” demezse şaşırmak gerek.

***

Acı, kan ve gözyaşı arasında üzerinde fazla durulamadı. Para ile saadet arasındaki ilişkiyi somut bir ölçüye bağlayan bir İngiliz bilim adamı Nobel Ekonomi Ödülü kazandı.
İngiliz Angus Deaton yıllardır meslektaşı Daniel Kahneman ile birlikte “Mutluluk para ile satın alınabilir mi” sorusunun yanıtını arıyorlardı.
Sonunda 450 bin Amerikan vatandaşı ile yapılan bir araştırma ile, yılda 75 bin Amerikan Dolarlık gelirin günlük yaşama mutluluk getireceğini saptadılar. Ama ödülü tek başına aldı.
Para-mutluluk ilişkisi insanlığın yanıtını aradığı en eski, en merak edilen sorunlardan. Bu sorun mutluluğun ve doların pamuk ipliğine bağlı olduğu bizim gibi ülkelerde de önemli. Yılda 75 bin dolar kriteri elbette ABD için geçerli. Bizim muktedir de kendisini Amerikan başkanı ile aynı düzeyde gördüğüne göre... Bu arada Rusya Devlet Başkanı Putin ile de âşık attığı cümlenin malumu.
Nobel Ekonomi Ödülü ile ortaya çıkan “yılda 75 bin dolar gelir” kriterine bakacak olursak bizimkinin dünyanın en “mutlu liderleri” arasında olduğunu görüyoruz. Bir süre önceki haber şöyleydi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan vergiler dahil brüt yıllık 183 bin dolarlık maaşla Putin’i geride bırakarak dünya liderleri maaş sıralamasında 8. sıraya yerleşti. Dolar yükselmeseydi Erdoğan ilk beşe girecek ti. Dolar kuru yüzünden Obama ile arasındaki fark açıldı. (12 Mart 2015 Cumhuriyet)”

***

Bu ülkenin yurttaşları paylarına düşen yıllık 10 bin dolarlık milli gelir ile cumhurbaşkanını, dünyanın en zengin ülke başkanları arasına sokuyorsa ve o cumhurbaşkanı da bundan mutlu değilse ve vatandaşlarına eşit muamele yapamıyorsa mutsuzluk onun fıtratında var demektir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024
Ey ruhumun ruhu... 3 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları