‘Batıyoruz’, söylemi içine düşen bir iktidar

15 Ekim 2015 Perşembe

Nokta dergisinin herhalde “ortam dinlemesi” veya içeriden yapılan “sızıntı” sonucu, AKP’li tanınmış isimlerin bir toplantısında konuşulanları yayımladığını iddia ettiği haber ilginçtir. Her ne kadar AKP’liler (Katılanlardan Ömer Çelik: Hayal mahsulü) bunu reddetmiş olsa da, gazeteciler için “mesele ortada”dır. Bir Cemaat kancası mı, yoksa sızdırılan gerçek bir olgu mu, bilmiyorum.
İddiaya göre strateji belirleyip politika öneren, AKP’li düşünce kuruluşu, kamuoyu araştırmacısı, politikacılarından 15 kişilik heyet, AKP’yi aşağı iten nedenler üzerinde durdu. Dile getirilenler, AKP içinde büyük bir umutsuzluğa işaret ediyor. “Gerçek oyumuz yüzde 25” diyenden tutun da, “soyumuz kuruyor”a, “bize nefret artıyor”a kadar bir “iç dökme” karşımızda.

Yüzleşme mi?
Mesela Faruk Çelik, “Kamplaşma mevzusu çok tehlikeli. Nasıl ki 28 Şubat’ta bize zulmedenler bize karşı direnemediler. Biz de bugün bu kesime karşı koyamayacağız” demiş. Kadın seçmen oranının düştüğünden tutun, kibir ve israf bizi batırıyora kadar pek çok konu eleştiriye neden olmuş.
Bir umutsuzluk ki dizboyu. Eğer bu “tutanak” gerçekse, iktidarlarının üzerinde tehlike çanları çaldığının çığlıklarını duyuyoruz. “Yıkılıp gideceğiz” duygusu. Bir çare arayışı... RTE sahaya inmesin istekleri...
AKP’de olgularla hareket etmek var; rakamlar, seçmen davranışı üzerine görüşler, kanaatler, anketler masalarından eksik olmaz, buna göre politika belirlerler. Bu toplantı, böyle, olgularla yüzleşme toplantısı niteliğinde olabilir.
Dünkü tepelere tırmanmış, maddi manevi büyük kazançlar elde etmiş yaygın-geniş bir “iktidar erbabı”, bu konumunu sürdürmek ister.
Bu düşüşe bugüne kadar eteklerinde tırmandıkları Cumhurbaşkanları, fiili liderleri de yol açıyorsa eğer, onunla bir şekilde yollarını ayırmak istemeleri, siyasetin doğasında vardır. Çünkü düşüşü durdurmak, en azından iktidar ortaklığını korumaları gerekir. Bunu başka bir liderlikle gerçekleştireceklerse, RTE’yi bir kenara itme vakitleri geliyor demektir.

Hesaplaşma zamanı
Haziran seçimlerinde yüzde 41’in altına inmeleri ve herhalde son yaptıkları anketlerde tek başlarına iktidar çoğunluğunu asla sağlayamayacaklarını görmeleri, bu umutsuzluk krizini doğurmuş olabilir. Kim bilir belki de, dışarıya yansıtmadıkları, 40’ın altına bile düşebileceklerine ilişkin veriler var ve bu da kriz yaratmış olabilir.
Terörün azdığı bu gibi zamanlarda bir sosyolojik görüş paylaşılır: Muhafazakâr sıradan seçmende, iktidar çevresinde bütünleşme görülür. Terör ortamının iplerinin salınması belki de böyle bir saptamadan kaynaklandı. Ama ülke çapında bu görüş iktidara umduğunu vereceğe benzemiyor.
Hele hele Trakya’da, yaratılan terör ortamının tamamen iktidarın aleyhine işlediğine ve daha da oy kaybetmesine yol açacağına ilişkin ciddi işaretler, yorumlar, değerlendirmeler var.
AKP seçim sonuçlarından sonra ciddi bir yol ayrımına gelir. Bir hesaplaşma kaçınılmaz. İlk parçalanma, RTE’ciler ile RTE’siz yola devam etmek isteyenler arasında çıkar. RTE’ciler parti başına yeni bir itaatkâr lider ister. Geri kalanlar da, artık Davutoğlu ile mi sürdürür, yoksa başka bir lider mi bulur göreceğiz.
Davutoğlu dedim de, kamuoyunda durmadan puan kaybeden bir Başbakan ve parti lideri konumunda. Ankara katliamı ve intihar bombacıları konusunda dedikleri yenilir yutulur değil. “Biz biliyoruz onları ama eyleme geçmedikleri sürece bir şey yapamayız, elde delil yok” anlamındaki sözleri, Davutoğlu’nu bitirmeye yeter nitelikte.

Sancar özel sayısı
Yarınki Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji dergimiz, Nobel ödüllü bilimcimiz Aziz Sancar için çok özel sayfalar hazırladı. Bilime yaptığı 6 katkıdan tutun, tüm DNA’mızın onarım haritasını çıkardıkları son araştırmalarına, “Sancar acaba Tıp Nobeli de alır mı”ya kadar... Saklanacak ve Aziz Sancar’ın bilimini yakından tanıyacağınız bu sayıyı kaçırmayın.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları