Hikmet Çetinkaya

Ölü çocuklar ülkesi... (10.10.2015)

10 Ekim 2015 Cumartesi

Demokrasiden, temel hak ve özgürlüklerden söz edenler, barış umudunu ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar 1 Kasım öncesi...
Oysa cansız bedenler var, kimi şehit düşmüş kimi öldürülmüş...
Çocuklar öldürülüyor gün ortasında, insanlar sokağa çıkamıyor, hastalar hastaneye gidemiyor.
Bir ananın çığlığını, bir babanın haykırışını duyuyor mu siyasetçiler?
Cenazeler birer birer memleketlerinde, doğdukları illerde, ilçelerde, köylerde toprağa veriliyor.
Paramparça olmuş çocuklar bir gün mezarlarından kalkıp hesap soracaklar mı?
Berkin’ler, Uğur’lar, Ahmet’ler, İsmail’ler...
Nefretle, kinle örülmüş duvarlar, baskı ve şiddet sarmalı.
Ceylanpınar’da evlerinde öldürülen iki polis, Cizre’de bir evin içinde öldürülen genç kadın...
Adı Zeynep, Ali İsmail, Kenan, Ceylan...
İnsanları aşağılayan bir düşüncenin, toplumun tüm kesimlerine dalga dalga yayılması, nefretin, kinin alev topuna dönüşmesi, adrese teslim paketleme işi, mafya, siyaset tezgâhı...
Sağın, solun tuzak!
Bak, Osman evinin kapısının önünde Ahmet gibi yüzüstü yatıyor...
Bedeninde 25 mermi!
Ey siyaset “Adam”ı, bu ölümler, çocuk mezarları sana bir şey anlatıyor mu?
Hayır anlatmıyor!
Sen, elinde olsa bütün evreni karanlığa, o karanlık evreni de yaşam biçimine dönüştürmekten yanasın...
Toplumu ayrıştırmaktalar!
Kimlik, inanç kimliği üzerinden bu coğrafyada yaşayan, düşünen insanları ötekileştirmektir...

***

Çocuklara düşman, ağaçlara düşman, doğaya düşman, insanlığa düşman bir düzen işine yarıyor senin!
Turgutlu’da 40 ton çam ağacı kesildi madenci amcalar tarafından... Antalya’nın Hisarçadır köyünde yeni açılan mermer ocağı için 800 yaşında sedir ağaçları...
Amasra’da yapılması planlanan termik santralı için 40 bin ağaç kesildi...
Orman sevgisi, ağaç, kuş, çocuk sevgisi olan birisi vicdansız olur mu?
Hayır olmaz!
Türkiye İstatistik Kurumu’nun araştırma verilerine göre son yıllarda azalan tarım alanları 4 milyon hektarı aşıyor.
Türkiye’de tarım alanları 27.8 milyon hektardan 23.9 milyon hektara indi...
Köyler boşalıyor, üreticiler büyük kentlere göç ediyor Türkiye’de...
Göç dalgası salt Güneydoğu’dan, Doğu’dan değil, Türkiye’nin dört bir yanından...
Yanlış tarım politikaları, yetersiz yasal düzenlemeler sebebiyle toprağından istediğini alamayan üretici köyden kentte gidiyor...
Ve Güneydoğu’daki çatışma ortamı, ormanlık alanlardaki yangınlar, korku ve şiddet buna eklenince olan bu ülkenin çocuklarına oluyor...
Din, inanç sömürüsü yapılıyor...
Nefret, intikam duyguları toplumu birbirine düşman ediyor!

***

Sen basın özgürlüğünü yok edip güçlülerin iktidarının uyguladığı, baskıyı, şiddeti onaylıyorsun, gazetecileri hedef tahtasına koyuyorsun...
Yüreğin, vicdanın yok, nefret dilini kullanıyorsun!
Köle düzenini hayata geçiremezsiniz!
Aklı olan, vicdani olan buna karşı çıkacaktır her zaman!
Gün gelecek o toprağa gömdüğümüz çocuklar seslenecek sana ey siyasetçi!
Diyecek ki:
“Ölü çocuklar da konuşur, hayatımızı geri ver!”
Mağdurlar, mazlumlar, ağaçlarla birlikte tepki koyacaklar.
Hayat var olacak onlar için!
Barış!
Sevgi!
Kardeşlik!
Savaş çığlıkları atanlar, dünyayı kan gölüne çevirmek isteyenler, halkları birbirlerini düşman edenler, sömürü zincirinin halkalarını vicdanlarına kilitleyenler bunun hesabını verecekler...
İspanya’da ses veren Podemos dalgası, bilinci pek çok ülkede sevda türkülerine dönüşecek, başkaldırılar çiçeklenecek...
Sömürüye karşı mücadele, evrensel bir boyuta ulaşacak...
O zaman mezarlarından kalkacak ölü çocuklar!
Ve hesap soracak!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları