Hikmet Çetinkaya

Ham Yaparlar Aman Ha!..

06 Şubat 2014 Perşembe

Kimi kafese girdik diyor, kimisi paralel yapı diyor...
Kimi yolsuzluk, kimi de kolsuzluk.
Aslında al birini vur birini ötekine.
Daha düne dek can ciğer kuzu sarması olanlar, kılıçları çekmiş, “ya Allah” deyip saldırıyor birbirine...
Kafes, İrticayla Mücadele, Casusluk, Poyrazköy, Balyoz, Ergenekon, Odatv, KCK, Gezi Direnişi...
Bunları kenara bıraktık!
Muhalifleri “Ergenekoncu” diye yaftalayanlar, Hanefi Avcı’yı yerden yere vuranlar, Pensilvanya’ya gidip Fethullah Gülen’in önünde diz çöküp oturanların neredeyse tümü “Vurun paralel yapıya” diye kalem oynatıyorlar.
Biraz utanıp sıkılın yahu!
Hele bir nefes alın, geçmişte yazdıklarınıza bakın...
Kafese mi geldiniz!
Vay benim kuzularım vay!
Hanefi Avcı’ya nasıl da sarılmışlar öyle!
Cezaevi kapıları iktidar yandaşlarına açılıyor, biri girip biri çıkıyor, Avcı anlatıyor, onlar dinliyor...
Rüşvet ve yolsuzluk!
Nasıl unutturulur topluma...
Adana’da aranmak için durdurulan TIR’a yapılan operasyon görüntülerini yayımlatarak...
Siper alan Mehmetçikler, ellerinde silahla...
Bir savcıyı, albayı, iki subayı görevden alırsın...
“Paralel yapıya mensup jandarma personelinin silah doğrulttuğu MİT görevlileri darp raporu alarak suç duyurusunda bulundu.”
Ve bir de Hanefi Avcı’nın yan köşeye fotoğraflı haberini koyarsın:
“Beni devletin kurumları değil cemaat dinletti!”

***

Başbakan Erdoğan’a Almanya’da bir gazeteci sormuştu:
“Devlet içindeki paralel yapıyı sizin hükümetiniz kurdurmadı mı?”
Orası Türkiye değil, yanıtını vereceksin...
Başbakan yabancı gazetecilere karşı ne kadar sakin, ne kadar sevecen ve demokrat!
Dilini seveyim!
Siz o paralel yapının göbeğindeydiniz sultanım!
O canları birlikte yaktınız, birlikte!
Hiç kıvırmaya gerek yok, açık açık söyleyin...
Önce parmağınızı kaparlar, sonra kolunuzu, sonra tüm bedeninizi ham yaparlar...
Devletin en duyarlı kurumlarında nasıl örgütlenildiğini, ahtapotun kollarının devletin en duyarlı kurumlarını nasıl sardığını yıllarca yazıp çizdik ama kimseye anlatamadık...
Bırakın sağ liderleri, Bülent Ecevit’e bile.
İş dönüp dolaşıp bu noktaya geldi...
Kimsenin yanında değil, tarafsızım...
Bildiğimi yazarım.
Türkiye’de muhalifler, aydınlar, yazarlar, bilim insanları hâlâ dinleniyor, izleniyor.
Belgeler, bilgiler elden ele dolaşıyor...
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Sabah-atv satışına ilişkin ses kayıtlarını açıkladı, bakanların fezlekelerini gösterdi...
Ses kayıtlarını haftaya dinleteceğini söyledi...
Sekiz işadamına komut veriliyor Kılıçdaroğlu’na göre:
“İki ay içinde 630 milyon dolar vereceksiniz!”
Tam bu sırada bir işadamı diğerine şöyle diyor:
Sen verdin ama daha önce ihale aldın. Ben ihale de almadım, niye veriyorum?”
Konuşmaların tümünü haftaya öğreneceğiz...

***

Ankara’da cemaat, iktidar, fezlekeler, yolsuzluk ve rüşvet konuşuluyor...
Bir gazete ve televizyon için 630 milyon dolar rüşvet karşılığında sekiz işadamına toplam 87 milyar Avro ihale...
Yeme de yanında yat!
Tüm bunları Kemal Kılıçdaroğlu açıklıyor...
Sekiz işadamıyla toplantı yaptığı öne sürülen bakan kim?
Eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım...
AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı olan Yıldırım, önceki gün açıklama yaptı:
“Hiçbir zaman yolsuzluğun içerisinde yer almadık. Milyarlarca liralık bütçe kullandım. Hepsinin hesabını veririm...”
Hükümet-cemaat arasındaki savaş bitmeyecek...
Başbakan, Almanya’da yine Gülen’i hedef aldı adını vermeden:
“Ülkesini başka ülkelerde karalayan olabilir mi? Şuna buna istifa et diyenler, gelsinler siyaseti Türkiye’de yapsınlar. Gücün yetiyorsa gel!”
Başbakan da biliyor Gülen’in Türkiye’ye dönmeyeceğini...
Cemaatin kolu kanadı öyle kolay kırılmayacağa benziyor...
Ben öyle düşünüyorum!
Daha neler görüp neler yaşayacağız acaba?
Galiba çok şeyler!
Olan Türkiye’ye olacak!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları