Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
A. Hakan olayında sorumlu kim?
Sonunda bu da oldu. Gazeteciler, mahkemelerde süründürüldükten, zindanlarda çürütüldükten, iktidarın patronlara talimatıyla, gazetelerinden atılıp sürüldükten, gazetelerinin önünde kurşunlanıp öldürüldükten sonra, şimdi yazarların dövülerek sindirilme dönemi de açıldı.
Ahmet Hakan’ın saldırıya uğraması beklenmeyen bir olay değildi. Zaten Hakan’ın avukatları Turgut Kazan ve Aslı Kazan, Star yazarı Cem Küçük’ün müvekkillerini ölümle tehdit etmesi üzerine koruma verilmesi için başvuru yapmışlardır.
Başvuruya rağmen koruma verilmemiş ve Ahmet Hakan saldırıya uğramıştır.
İstanbul valisi Vasip Şahin de geçmiş olsun derken, ihmallerini itiraf etmiştir.
Tıpkı Hrant Dink olayındaki gibi, burada da devletin hizmet kusuru vardır.
***
Kaldı ki, A. Hakan’ın avukatları talepte bulunmasalardı bile, devletin koruma vermesi gerekirdi. Sürekli tehditlere maruz kalan bu arkadaşımızın tehlike altında olduğu herkesin malumuydu. Gerginliğin böylesine arttığı bir ortamda, özellikle muhalif gazetecilerin, güvenliklerini sağlamak devletin görevidir.
Devletin asli görevini yerine getirmesi için vatandaşın talebi şart değildir.
Basın özgürlüğü, devletin erkini özgürlüklerini bastırmak yönünde kullanmamasının yanı sıra, özgürlük tehdit altında olduğunda özgürlüğün kullanım alanının temizlenmesi, olayımızda, saldırganların caydırılması amacıyla erkini kullanarak müdahalesini de içerir.
Burada bu zorunluluk yerine getirilmediği için devlet, Ahmet Hakan’ın uğradığı saldırıda sorumlular arasındadır, tıpkı Hrant Dink cinayetinde olduğu gibi...
Tabii olaya olması gerektiği açıdan değil de, her şeyin şimdiyle dek olageldiği açıdan bakınca, teorik olarak mümkün böyle bir müdahalenin pratikte imkânsız olduğunu görmemek olanaksız.
***
Devletin erkini elinde tutan iktidarın milletvekilleri gazetelere taşlı sopalı saldırıların başında yer alırlarsa, iktidarın havuz medyalarında köşe tutmuş, esas mesleğinin ne olduğu tam olarak bilinmeyen kişiler, ölüm tehditlerinde bulunurlarsa ve bizzat iktidarın ve de devletin başı, gazetecileri hedef alan demeçleri her gün tekrarlarsa, birileri de durumdan vazife çıkararak, hedefteki kişilere saldırır.
İstihbaratın sırlarına vâkıf bir dostum, dün, Ahmet Hakan’a saldırının arkasında, ünlü bir işadamının parmağı bulunduğunu, ama bunun hiçbir vakit kanıtlanamayacağını, saldırganların “sıyırmaları” için bütün önlemlerin önceden alınmış olduğunu söylerken, ben de bir yandan, yakalanan şüphelilerin telefonlarına ve bilgisayarlarına el konduğu haberine bakıyordum.
Yani polis ne sanıyordu? İşadamı beyefendinin, mafya bağlantısı vücut dillerince bile ifade edilen kişilere telefon açarak, doğrudan talimat vereceğini mi?
Ahmet Hakan’ın ağzının payının verilmesini isteyen, koruma görevini savsaklayarak yaşama geçmesini kolaylaştıran iktidar, şimdi olayın sorumlularını mı cezalandıracak?
Güldürmeyin beni!
Kimse bu olayın sorumlusunun “derin devlet” olduğunu da ileri sürmesin!
Devlet onun erkini kullanan kişilerle somutlaşır. Burada da, sorumlu olan karşımızda duran “Aşikâr Devlet”tir. Kimlerden oluştuğu da isim isim bellidir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Saadet'te yeni genel başkan belli oldu
- Kriminal raporun ayrıntıları ortaya çıktı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- İstanbul'da aile katliamı
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- 4 kişiyi öldürüp intihar etti!
- 'Bu işin şakası yok, herkes ayağını denk alsın'
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- CHP'li vekilden Masterchef Sergen'e tepki