Hikmet Çetinkaya

Baskıcı devlet kafası...

01 Ekim 2015 Perşembe

7 Haziran seçimlerinde büyük sarsıntı geçiren iktidar ve iktidar yanlısı medya 1 Kasım seçimlerine bir ay kala yeniden atışlara başladı...
Kanlı terör örgütünün ölümcül eylemleri, iktidarın acımasız baskısı, başta Aydın Doğan Grubu olmak üzere, muhalif medyayı hizaya getirmek, Cumhuriyet’i susturmak için topçu ateşi kamuoyu araştırmalarının yavaş yavaş belirginleşmesinden kaynaklanıyor.
Bir dönem IŞİD’i sarıp sarmalayan, bir dediklerini iki etmeyen iktidar ve havuz medyası, IŞİD’in Kobane’deki hastane ve okullara yaptığı saldırıları PYD’nin üzerine yıkıp HDP’nin yüzde 10 seçim engeline takılmasını istiyor.
Oysa kamuoyu yoklamaları tüm partilerin elinde, 1 Kasım seçimlerinde AKP’nin tek başına iktidar olmayacağı kesin gibi.
Zaten AK Saray’ın sıkıntısı bu yüzden...
Mahalle muhtarları yine AK Saray’da toplandı, Cumhurbaşkanı gözlerimizi yaşartan bir konuşma yaptı. Pazartesi günü okullar açılınca yine bir yerlerde konuştu, Türklerden ve özellikle Zaza Kürtlerinden söz etti. Onlara televizyonda el sallayıp seçilmiş, üstelik yansız bir Cumhurbaşkanı olarak Türkiye’nin aydınlık günlere doğru koştuğunu muştuladı.
Oysa aynı saatlerde şehit cenazeleri toprağa veriliyor, gözü yaşlı analar, babalar “Yeter artık yeter” diye çığlık atıyordu...

***

Benim anlamadığım, tarafsız bir Cumhurbaşkanı’nın tüm medyayı “havuza dönüştürmek istemesi.” Demokrasi ve özgürlükten yana olan işadamlarını, sanayicileri, gazetecileri “terör destekçisi” olarak göstermesi...
Gündeme “yerli malı yurdun malı, herkes bunu kullanmalı” dediğimiz çocukluk yıllarım aklıma geldi.
Eğer yandaşsan, AKP ne yaparsa yapsın eleştirmeyip “çok doğru, bu yolda yürümeye devam et” diyorsan, yerli malı, yurdun malısın...
Eğer değilsen, laik demokratik Cumhuriyeti, hukuk devletini, adalette eşitliği, evrensel hukuku savunuyorsan yandı gülüm keten helva.
İşte o zaman teröre destek veren olursun...
Yerli değil ithal anlayacağınız!
Oysa bir dönemin “akil insanları” vardı, tüm Türkiye’yi dolaşan, barış sürecinin yaşama geçtiğini davul zurna eşliğinde açıklayan...
İmralı’ya gidiş-dönüş seferleri yapılmıştır sık sık...
Bir de Dolmabahçe mutabakatı...
Millet enayi, bu olup bitenleri unutup gitti. Şimdi “vatan millet, yerli malı” masallarını eskisi gibi yiyecek, 1 Kasım’da oyunu AKP’ye anasının ak sütü gibi verecek...
Bu köşede kaç kez yazdım, bir kez daha yineleyeyim:
“Terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçudur...”

***

7 Haziran seçimlerinde milletin iradesi açık seçik ortaya çıktı...
Halkımız AKP’yi tek başına iktidar yapmadı. CHP, MHP ve HDP’nin aldığı oy oranı yüzde 60’tı.
Siyasette oyunun bir kuralı vardır, üç parti bunu iyi kullanamadı, özellikle AK Saray’ın sofrasına altın tepsi içinde sundu...
CHP Deniz Baykal’ın “hayal dünyası”na inanıp, attığı adıma “dur” diyebilseydi, bugün Türkiye’de ortak bir hükümet vardı.
CHP’nin Deniz Baykal hamlesine karşı MHP Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Meclis başkan adayı olarak gösterdi...
İşte bu rest AK Saray’a yaradı...
Elbet, MHP’nin HDP’yi Meclis’in açıldığı ilk günde yok sayması olayı var...
CHP Deniz Baykal hamlesinden vazgeçip dördüncü turda İhsanoğlu’na oy verseydi İşler değişirdi...
Yapamadılar!
Bir ay sonra yapılacak seçimlere AKP ve AK Saray, eli güçlü olarak gidiyor ama tek başına iktidar olması çok zor görünüyor...
Topluma korku salıp medyayı susturarak bir yere varılmaz...
Hele hele tetikçilik yapan kimi sözde gazeteci ve AK siyasetçilerle...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları