Aydın Engin

‘Bu seçim yapılacak’ demezsek...

24 Eylül 2015 Perşembe

Farkındasınızdır, 1 Kasım’da seçim yapılması yasal bir zorunluluk. Ona dayanılarak bir “seçim hükümeti” kuruldu. Bu seçim hükümetinde –artık- HDP’li iki bakanın da yer almıyor oluşu, böylece resmen AKP’lilerle gönülden AKP’lilerden oluşan bir hükümete dönüşmüşlüğü bu gerçeği ortadan kaldırmıyor. 1 Kasım’da seçim var.
Gel gör ki seçimin güvenlik içinde yapılmasının koşullarını yaratmakla yükümlü hükümet ve dizginlerini onun tuttuğu devlet kurumları seçimi kuşa benzetmek, özgür seçim yerine AKP’ye yarayacak bir seçime dönüştürmek üzere kolları sıvamış gibiler.
Yani AKP cephesi seçimin yapılmasından yana. Ama o seçimden AKP’nin tek başına hükümet kuracağı bir sonuçla çıkması gerekiyor. Yaptıkları, yapacaklarının habercisi...
Demokrasinin özüne, özgür seçme özgürlüğüne yönelmiş bu kirli saldırıyı boşa çıkarmak yurttaşlık görevi. 7 Haziran seçimlerinde “Oy ve Ötesi” ve benzerleri gibi tam anlamıyla sivil girişimler değerli deneyler biriktirdiler. 1 Kasım seçimlerinde bunu daha yaygın, daha etkili sürdürmemeleri için bir sebep yok.
Ancak Kürt siyasal hareketinde de 1 Kasım’a yönelik teslimiyetçi, kadere razı olmuş değerlendirmeler var. İstifa eden iki bakanın sözlerine bakın: “Güvenlik uygulamaları seçimin yapılmasını imkânsız hale getirmiştir”. Bu tam anlamıyla teslimiyetçi bir mantığın kanıtı. “Özgür ve demokratik bir seçimi engellemek için atacağınız her adımı boşa çıkaracağız. 1 Kasım’da bu ülkede sahici bir seçim yaptıracağız” diye kükremek yerine “Seçimi yapılamaz hale getirdiniz” diye mızmızlanmak en hafif deyimi ile ayıptır...
Bitmedi. Kürt siyasal hareketinin silahlı kanadından da seçimlerin boykot edilmesi kararına hizmet edebilecek kimi açıklamalar, imalar, değerlendirmeler geliyor. Hem de epey zamandır. Biliyoruz, Kandil’dekiler seçime katılmayacak. Ancak seçime katılacakların alacakları sonuç Kandil’dekilerin de geleceğini belirleyecek önemde. Ucu ucuna grup kurabilecek bir milletvekili sayısından 80 milletvekiline ulaşan HDP’nin bu ülke yurttaşları üstünde yarattığı etki, başardığı kazanımlar 80 değil 800 Kalaşnikofun kazanabileceğinden, etkisinden çok, ama çok çok çok daha büyük. Kandil’in bunu anlaması lazım. Anlamazsa anlatılması lazım.
Yine bitmedi.
Sadece Kürtler değil, Türkler ve özellikle kimi aydınlar arasında da anlamsız, zamansız bir kötümserlik yayılmakta. Çokbilmişçesine kafa sallayıp, dudak büzüp “Yok abi, bu seçim yapılamaz. AKP bu seçimi yaptırmayacak” diyenlere daha sık rastlamaya başladık.
İster AKP’den gelen baskılara, kirli manevralara, ister başka odaklardan gelebilecek değerlendirmelere boyun eğip, “Bu seçim yapılacak” diye dikilmek yerine seçimin yapılamazlığı üstüne kötümser yargıları benimseyenler şu soruya cevap verseler iyi olacak:
-Seçim yapılmazsa bu ülkede ne olur?
-Seçim yapılmazsa bu ülkede nasıl bir rejim egemen olur?
-Seçim yapılmazsa bu ülkede iktidar kimin elinde olur?
 Daha başka sorularla listeyi uzatabilirim.
Ama hele siz önce şu üçüne bir cevap verin de...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları