Gazeteler resmi sonucu şöyle ilan etmişlerdi:
AKP’nin 5. kongresinde Davutoğlu oybirliğiyle seçildi.
Tepeden tırnağa yanlış bir manşet.
Evvela, Davutoğlu seçilmedi, gerginliğin son anda giderilmesi üzerine Binali Yıldırım kozunu devreye sokup, Davutoğlu’nu tasfiyeyi düşünen Tayyip Bey, mahcup bir otonomi denemesi yapan yardımcısını, aklını başına toplayıp haddini bilmesi üzerine tekrar AKP Genel Başkanlığı’na atadı.
Demek ki oybirliğiyle seçim falan yok, tek kişinin iradesiyle atama var.
Bilinsin ki AKP’nin resmi genel başkanı (gerçek genel başkanın kim olduğu herkesin malumu!) seçilmiş değil, atanmıştır.
Ahmet Davutoğlu mahcup özerklik denemesine karşın yerinde kalmasını ise “su geçerken at, seçim yaparken genel başkan değiştirilmez” görüşünün Tayyip Bey tarafından da şimdilik benimsenmiş olmasına borçludur.
Ama kuşkunuz olmasın ki, gelecekteki başarısızlıklarda, Ahmet Bey eskimiş parça gibi bir kenara atılacak, yerine yenisi takılacaktır.
Çünkü AKP kongrede, gerçek ve şu an için değişmez önderini ilan etmiştir: Tayyip Erdoğan.

***

Tayyip Erdoğan’ın mutlak önderliğinin tescillendiği kongrede, Tayyip Bey’in karşıtları olan veya artık sırtında taşımayı istemediği, adının anılmasından hoşlanmadığı, kurucuların önde gelenlerin hepsi tasfiye edilmişlerdir; önümüzdeki dönemde eskiyi hatırlatan ne varsa silinecektir.
Bu açıdan bakınca bu toplantıya “AKP’nin 5. kongresi” demek yerine, Tayyiban (Tayyip’e biat edenler) Kongresi demek daha doğru olacaktır.
Aslında Tayyiban Kongresi, öncesi AKP düşüşe geçmiş durumdaydı.
1 Kasım seçimlerinde, algısı terörle çarpıtılmış, iradesi baskı ve şiddetle ifsat edilmiş olan seçmen sayesinde bir nebze kıpırdanma sağlansa bile AKP’nin düşüşü tersine çevrilmez bir olgu artık.
Aslında bu durumda AKP’nin önünde iki yol vardı:
1- Partiyi daha uzlaşmacı, bir ölçüde de olsa kitleleri kucaklayıcı bir hale getirmek üzere merkeze çekmek ve büyük mutabakat yolunda adımlar atmak.
2- Tayyip Bey’in kişisel damgasını daha koyultmak, merkezden ve siyasal İslamın diğer kesimlerinden transferlerle desteklenen partinin Tayyip’e biat edenler “Tayyiban” partisi yapısını daha da belirgin kılmak.
Tayyip Bey’in kurum üzerindeki egemenliği ikinci yolun seçilmesine neden olmuştur.

***

Devasa sorunlar ile karşı karşıya bulunan Türkiye’de bundan böyle, iktidarın birinci önceliği Tayyip Bey’in sultasını pekiştirmek, koltuğunu sağlamlaştırmak, diktasını ömür boyu daim kılmak olacaktır.
Bunun da hiçbir konuda mutabakat aramayan daha baskıcı ortamı doğuracağı kesin.
Tayyibanizmin Türkiye’ye neler neler getirebileceğine gelince:
Herhalde daha fazla baskı, daha bağımlı yargı, daha esamisi okunmayan yasama, daha tek adama bağlı yürütme döneminin başlayacağından kimsenin kuşkusu yok.
Artık, linç olaylarına, saldırılarla sindirilmiş güdümlü basın çabalarına hazır olun!
Hürriyet’e taşlı sopalı saldırıyı düzenleyen AKP Gençlik Kolları Başkanı ve İstanbul milletvekili Abdürrahim Boynukalın’ın Tayyiban Kongresi Divanı’na oybirliğiyle seçilmesi, aynı zamanda gelecek dönemin nasıl olacağının da habercisidir.
Başarılı olamayacaklarını şimdiden belirteyim de, sonradan demedi demesinler