Aydın Engin

Erdoğan’ın bilinçaltı diline vurunca

10 Eylül 2015 Perşembe

Cumhurbaşkanı AKP medyasının görsel alandaki ağır topu ATV’nin canlı yayınında konuştu. Bir zamanlar solaçık’ta oynayan, başarılı olamayıp takımdan kesilince başka takıma transfer olup sağaçık’ta çok başarılı olduğu gözlenen bir moderatörün sorularını cevapladı. Yandaşları, bütün mesaileri Tayyip Erdoğan’ın gaflarına ya da pervasızca kullandığı cümlelere kılıf bulmak olanlar bu kez pek zorlandılar. Cümle kolay kılıf bulunacak gibi değildi.
Nitekim kılıf derdi olmayan Hürriyet’in internet portalı bu konuşmadan birkaç cümleyi alıp yayımladı...
Ve kıyamet koptu.
Cihat seferine çıkmışçasına “Ya Allah bismillah, Allah-u ekber” naraları ile Hürriyet’i basan AKP’li yiğitler mi istersiniz; onlara önderlik eden, kendisi bedelli askerlik yapmışken Hürriyet’in önünde şehitlik edebiyatını iyiden iyiye ayağa düşüren AKP milletvekilini mi istersiniz; AKP medyasının “O öyle değildi. Öyle dedi ama aslında şöyle demek istedi” gibisinden zekâ düzeylerini ölçmemize yarayan açıklamalarını mı istersiniz…
Sonunda bu gürültü patırtıdan yılıp emin olduğum halde o TV konuşmasını bir daha, sonra ne olur ne olmaz hesabı ile bir kere daha ve inanmayacaksınız ama sağlama bağlamak için üçüncü defa izledim…
AKP’nin en tepesine oturmuş “bağımsız cumhurbaşkanı” aynen şöyle diyor:
“…Parlamentoda daha zayıf oldukları dönemde olmayacak kadar bu dönemde yaptıkları tahribatı neyle izah edeceğiz? 6-7-8 Ekim olaylarını yaşadık, Suruç olayını yaşadık, Diyarbakır olayını yaşadık. Bunlar hep bir dayanışma ve yardımlaşmanın neticesinde, en azından ülkemizde terör belasının estirilmesinden başka bir şey değildi. Bu terörü estirerek buradan rant elde ediyorlar. 400 vekili elde edebilecek sayıyı bir siyasi parti yakalasaydı, durum bugün çok farklı olurdu…”
Görüyorsunuz, yukarıda aktardığım sözler, iz bırakmış, belleklere kazınmış terör olayları sayıldıktan sonra, araya başka cümle sokmadan “400 milletvekili olan bir parti olaydı durum farklı olurdu” diyen cümleye bağlanıyor.
Yani “bugünkünden farklı” olacak durum belli: O zaman bu terör olayları olmazdı…
Bunu başka türlü anlamak, bir kılıf bulup başka türlü anlatmak mümkün mü?
Bence ille de 400 milletvekili isteyen Erdoğan’ın bilinçaltı diline vurdu ve geri adım atamayacağı için de Hürriyet binasına bindirilmiş kıtalarını yolladı.
Altyazılarını bile müdahale edecek kadar televizyonları yoğun izleyen, “Alo Fatih” hattını sık ve pervasızca kullanan Erdoğan, kendini “Bir gazete ya da TV kanalı nasıl olmalı ve haberleri nasıl ele alıp aktarmalıdır” sorularına cevap verecek kadar mesleki birikimi zengin, demokrasi kültürü gelişkin biri sanıyor.
Yanılıyor.
Yanılması bir yana bu yanılgısına bir de “Beni, ben demek olan AKP’yi nasıl olur da sevmezler ve eleştirirler, benim ve AKP’nin bazı yaptıklarına itiraz ederler” saplantısı eşlik ediyor.
Eh bu zembereği boşanmış ruh hali ile yaptıklarına değil, henüz yapmadıklarına şaşmak gerek…
Söyledikleri mi?
Dedim ya, bilinçaltı diline vurdu, o kadar...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları