En zor meslek muhalefet vekilliği

03 Eylül 2015 Perşembe

İlahi tecelliye bakar mısınız? 49 yurttaşımızla birlikte rehin alınan diplomatımız Öztürk Tuncay’ın, milletvekilliğine başvurduğu gün, yine Irak’ta 16 işçimiz daha kaçırıldı.
Tuncay ve yanındakiler 101 gün rehin tutulmuş ve içeriği gizli tutulan bir pazarlık sonucu serbest bırakılmıştı. O dönemde Musul Başkonsolosu olan Tuncay, sağduyu ve soğukkanlılıkla yönettiği bu rehine olayı sırasında önemli bir deneyim kazandı.
Daha sonra da büyükelçi oldu ve Tacikistan-Duşenbe Büyükelçiliği’ne atandı.
Acaba, iktidar yetkilileri 16 işçimizi kurtarmak için, onun bu zorlu deneyiminden ve bilgisinden yararlanmak isteyecekler mi? Keşke... Ama sanmıyoruz.
Çünkü vekillik başvurusunu CHP’den yaptı.

***

Kendi saflarından olmayana bu iktidar ne yazık ki iyi gözle bakamıyor. Sırtı ve aklı Saray’a dayalı bir Başbakan var. Bakan yaptıklarına, ülkeyi yönetme yetkisi verdiklerine bile güvenmiyor.
Kendi kabinesinin, kendi atadığı bakanların atama yetkilerini, bir önceki bakanların imzası ve katakulli bir kararname elinden alabiliyor.
Bu zihniyet dış politikada neler yapmaz?!
Yaptılar da zaten; Bodrum sahillerine vuran Suriyeli bebek cesetleri bunun kanıtı. Biz yine de işçilerimizin sağ salim kurtarılmasını dileyelim, dua edelim.

***

Asıl konumuza geçelim. Konumuz “milletvekilliği!”
Bu konu “ehliyet-tahsil-terbiye” değilse bile “deneyim” gerektiriyor.
Deneyim? Yani Nasrettin Hoca’nın dediği gibi “merdivenden düşmüş” olmak!
Türkiye Büyük Millet Meclis üyeliği elbette “merdivenden düşmek” olmayıp “merdivenden çıkmak”tır.
Çıkmak?
Dört yıl... Bir dört daha! Bir daha!
Ömür boyu merdiven tırmanmak da basamakta dikilmek de olmayacağına göre...
Milletvekilliği haklı olarak “terfi” gerektiriyor.
Ama “mebusluk merdiveni” yazık ki her zaman “bakanlık” katına çıkarmıyor.
Bu ayrı, derin ve hatta hazin bir hikâye.
Özeti ise şu:
“Liderinizde ve partinizde iktidar olma istidadı” yoksa, siz değil “bakan”, yetenekleriniz (elbette bugünküler gibi değil) “başbakanlık veya cumhurbaşkanlığı” kalitesinde de olsa sittin sene muhalefetten milletvekili olmaya mahkûmsunuz.
Bunun istisnaları var. Ama bu istisna bile iktidarda:
Aslanlar gibi “asrın lideri”ne bağlılığını kanıtlamış olan Prof. Burhan Kuzu bile, 13 yıl kurbanlık koçlar gibi çırpınıp durduğu halde bu geçici 60 günlük kabinede bir bakanlık kapamadı.
Vekillik zor zenaat. Öz mesleğinin ve unvanlarının “murdar” olması da cabası!

***

Büyükelçi Öztürk Tuncay’a vekillik teklifini bizzat CHP lideri yapmış.
İyi de yapmış.
Değil şimdi önümüzdeki on yıllarda bile ülkemizin komşularıyla sorunları azalmayacak, daha da artacak.
Komşu ülke camilerinde cuma namazı kılmak isteyen cihangir ruhlu derin stratejistlerin ele geçirdiği bu iktidar çekip gitse bile yaptığı tahribatın onarılması yıllar alacak.
Bunun için ama daha önce de ülkeyi bunlardan kurtarmak için CHP’nin belki daha da çok birikimli ve ehil diplomatlara gereksinimi var.
Genel başkan yardımcılığı da yapmış olan büyükelçiler Faruk Loğoğlu ve Osman Korutürk “kazaya” maruz kaldılar. Onların yeri doldurulamadı.
Elbette Büyükelçi Murat Özçelik de bölgeyi ve dengeleri iyi bilen deneyimli bir hariciyeci.
Ama Tayyip Bey’in ayranının kabardığı sırada ülkeye verebileceği zararı değil onarmak, sergilemek için bile değil bir, bir düzine Özçelik bile yetmez!

***

TBMM yolunda IŞİD eski rehinesi Büyükelçi Öztürk Bey’e başarılar.
Seçimlerde, adı inşallah handikap teşkil etmez.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024
Ey ruhumun ruhu... 3 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları