Hikmet Çetinkaya

İhanetin Bedeli...

31 Ocak 2014 Cuma

Ah şu faiz lobisi, iç güçler, dış güçler olmasa memleket güllük gülistanlık olacak, işler tıkır tıkır yürüyecek...
Bunlar memleketi karıştırıyor...
Kardeşliğimizi, birliğimizi, bütünlüğümüzü bozuyor.
100 Alevi dedesini Necef, Kerbela, Mekke ve Medine’ye götüreceğiz...
Bunun adı nedir anlatayım size...
Kutsal bir kaynaşma projesi.
Kültür Bakanlığı yapıyor bu işi.
Kaynaşma böyle olur!
Bu kutsal kaynaşmayı bozmak için birileri devreye girebilir. Geçen yıl Alevi dedelerini Almanya’ya götürmüştük.
Bu kez umreye gidecekler!
Güle oynaya, el ele, kol kola!
Düşmanlar çatlasın!
Ben de merak ettim bu Alevi dedeleri kim?
Bir türlü aklım ermedi...
Bir bilene sordum...
Kafam karıştı.

***

Kim güçlü olursa onun yanında olan birisiymiş, bilim insanıymış, şuymuş buymuş.
Bir dönem cemaatle, hükümetle ilişkileri çok iyiymiş.
AKP-cemaat kapışmasından sonra şaşırıp kalmış...
Fazla ilgilenmedim, üzerine düşmedim...
Bana ne canım, bunca konu varken bunları yazmak.
Hayat bizi derinden etkilerken...
Gezi sürecinde polis şiddetinin en yoğun olduğu kentlerden Hatay’da neler olmuştu?
Antakyalılar acıya gömülmüştü, üç evladını yitirmişti onlar...
Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan, çığlık çığlığa hâlâ:
“Oğlum binadan düştü, ama öldü, yerde saç kılı olan bir gaz kapsülü bulundu...
Toplum duyarsız...

Balık hafızalı...
Yıllar değil aylar geçti, o kadar!
Unutulup gitti!
Ah dış güçler, iç güçler, muhalif medya...
Sen yok musun sen!
Bir de faiz lobisi!

***

Bugün herkesin vicdanının sesini dinlemesi, daha doğrusu yaşanan olaylara sağduyulu yaklaşması gerekir.
Ülkeyi yönetenler bir çatışma ortamı yaratarak iktidarlarını yürütmek, yerel seçimlerde sandıktan çıkmak için her yolu deniyorlar.
Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu unutturdular bize.
Demokrasi ve özgürlükleri rafa kaldırdılar...
Adına ister paralel, ister şunun bunun yargısı deyin adalette eşitliği, yargı bağımsızlığını bir kenara attılar...
Biz darbe zamanlarında askerlerin brifinglerine katılan yargıçlar ve savcılar gördük...
Bunları eleştirdik!
Hocaefendi’nin yorumlarını dinleyip, adaletin yoluna dikenli tel döşeyen yargıçlar ve savcılar da...
Polisten aldıkları belgeleri bavulla o yargıçlara teslim eden gazeteciler de...
2007 baharında başlayan bu süreçte peşi peşine açılan davalar...
Ergenekon’dan KCK’ye, Devrimci Karargâh’tan Odatv’ye, Balyoz’dan Poyrazköy’e, Fuhuş ve Casusluk’tan Gezi Direnişi’ne dek nice davalar...
Ölümler gördük, acılar...
Gözyaşları...
Babalarını görmeden büyüyen çocuklar...
Yok faiz lobisiymiş, yok iç güçler, dış güçler...
Ayrımcılığın daniskasını yaşadık...
Şimdi 100 Alevi dedesi umreye, Kerbela’ya gidecekmiş...

***

İhanetin bedelini bu toplum değil ülkeyi yönetenler ödeyecek...
Bizi demokrasi ve özgürlük masallarıyla uyutanlar!
Uyumayanlara, zokayı yutmayanlara sözüm yok!
Buyruğu ne askerden alacaksın ne de hocadan...
Aklınla, bilincinle, sağduyunla...
Önce o beynindeki bağnazlığı atacaksın...
Demokrasiyi ve özgürlükleri yaşam biçimi olarak göreceksin...
Önce devlet değil birey gelecek aklına!
Devlet, insan içindir!
Köleci bir toplum yaratıldı bu ülkede!
Baskıcı, buyrukçu iktidarlar, tarikat kuşatması...
Dolar çıkmış, dolar inmiş...
Kriz gelmiş, kriz geçmiş...
Sen ekonominin temellerini sağlam atmadın ki zamanında...
IMF reçeteleriyle ekonomiyi ayakta tuttun, vahşi kapitalizmin sevimli adı “küreselleşmeye”, “faiz lobisi”ne çoktan teslim oldun!
Sanayi devrimini yapmamış toplumlara özgüdür bu!
Türkiye de sanayi devrimini yapamadı...
İlaçtan diş aygıtına kadar dışarıya bağımlısın!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları