Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Uygarlığın sonunda...

24 Ağustos 2015 Pazartesi

Emareler belirdi” gibi bir şey. Geçen haftalarda gelişmeler, kapitalist uygarlığın ekonomik, kültürel krizinden çıkamadığını bir kez daha gösteriyordu. Geçen hafta “Yükselen Piyasalar”ın “çıkmazına” işaret etmiştim. I. ligin refah düzeyine ulaşabilmek için sanayileşmek gerekiyor, ama yüksek teknolojiye dayalı öncü sektörler istihdam yaratmıyor. İstihdam yaratan sektörlerin ürettiği malların piyasalarında doygunluk, dünya ticaretine daralma, rekabet, korumacılık belirtileri var. Merkez ülkelerde de üretkenlikte, refah düzeyinde gerileme gözlemleniyor.
Ay başından bu yana dünya borsalarında izlediğimiz gerileme eğilimi de geçen hafta belirgin bir biçimde hızlandı: Dünya toplam piyasa değerlerinin (“Market Cap”: Hisseler x fiyatları) yüzde 70’ine sahip beş merkez ülkede indeksler haftayı ortalama yüzde 6 gerileyerek kapattı.
Küresel kapitalizmde sistemik bir durum var: Sorunların aşılması bir yana, bir soruna uygun çözüm bir başkasını ağırlaştırıyor. Daha akademik bir ifadeyle, sermaye birikim rejimi tükendi, yenisini üretecek akıl, kültür de ortada yok.
Bir ironi bu durumu sergiliyor: Bir taraftan petrol fiyatları hızla düşüyor. Diğer taraftan, bu yıl kayıtlardaki en sıcak yıl oluyor.
Çok değil 5-6 yıl önce, yakında petrol üretiminin kronik olarak talebin gerisinde kalacağından, varil fiyatının 200 dolara yükselmesinden korkuluyordu. Ortadoğu’daki hemen tüm savaşlar hep petrol-enerji sorunuyla ilişkilendiriliyordu. Şimdi başka bir yerdeyiz.

Titanik’in güvertesinde
Son yıllarda petrolün varil fiyatı şöyle (dolar): Temmuz 2008 (144): Şubat 2009 (44); Nisan 2011 (116); Haziran 2014 (106); Mart 2015 (48); Mayıs 2015 (60), 20 Ağustos 2015 (40-45).
Petrol fiyatlarındaki trendin Haziran 2014’ten bu yana, bir yılda yaklaşık yüzde 50 gerileyerek, yeni bir faza geçtiği 2000-2003 düzeyine doğru yöneldiği görülüyor. CNN, CNBC, Fortune, Bloomberg gibi finans medyası, çeşitli enerji piyasası uzmanlarına dayanarak, varil fiyatının 30-15 dolar arasına inebileceğini aktarıyor. Hele bir de İran petrolü devreye girmeye başlarsa...
Bu yeni trendin arkasında “uzun durgunluk” olgusunun özellikle Çin kapitalizminin krizinin talep üzerindeki etkisi var. Bu yapısal bir etken, dünya ekonomisi toparlanmaya başladığında (!?) tersine dönebilir. Potansiyel olarak, siyasi risk getiren etkenler de var: Fiyatlar düşerken üreticiler, piyasa paylarını korumak için üretimi artırmaya devam ediyorlar. ABD petrol üretimi yeni teknolojilerin yardımıyla bir yılda yüzde 90 artmış görünüyor. Bu basınca direnmek ve fiyatları, rakiplerini piyasadan silecek düzeye çekmek iddiasıyla Suudiler de üretimi artırmaya başladılar. Wall Street Journal’a göre, “enerji endüstrisinde mevzi savaşları yaşanıyor”.
Bu durum, “Titanik’in güvertesinde şezlong kapma yarışına” benziyor. Kapitalist uygarlığa hapsedilmiş insan faaliyeti, “kâr makinesini” beslemek için önce kömür, sonra petrol tüketiminin, yoğun tarım ve hayvancılığın atmosfere saldığı CO2 ve metan gibi gazlarla gezegenin ortalama ısısını sürekli artıran bir eğilim yarattı.
1950’de günlük 10 milyon varil olan petrol tüketimi bu yıl 100 milyon varile ulaşır, düşen fiyatlar tüketimi daha da teşvik ederken, okyanusların ortalama ısısı, 20. yüzyıl ortalamasından 0.81 0C daha yüksek oldu. ABD’deki Ulusal Okyanuslar ve Atmosfer İdaresi kurumu, son raporunda (Temmuz 2015) 2015’in, kayıtların tutulmaya başladığı 1880’den bu yana en sıcak yıl olacağını, kayıtlardaki en sıcak 10 ayın 9’unun 2005’ten bu yana yaşandığını, küresel ısınmanın hızlandığını söylüyor.
Küresel ısınma, iklim koşullarına bağımlı tarım üretimini, balık stoklarını, kuraklık, sıcaklık dalgasıyla hayvancılığı, dolayısıyla genel olarak insanlığın gıda stoklarını yok ediyor. Kuraklık ve gıda, su kaynaklarının paylaşımda ortaya çıkan savaşlar 1940’lardan bu yana en büyük sığınmacı krizini yaratıyor. Kâr indeksli kapitalist kültür bu sorunlar karşısında iktidarsız, öbür dünyaya indeksli dinci kültür ilgisiz... Bir başka seçenek aranıyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump! Nasıl yani? (2) 14 Kasım 2024
Trump! Nasıl yani? 11 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları