Hikmet Çetinkaya

İtaat, Biat, İhanet!..

29 Ocak 2014 Çarşamba

İşin içinden çıkılmaz duruma gelindi... Sağdan, soldan, ters köşeden vuracaksın... Olmadı çelme takacaksın...
Her yerde sürünecek, yalvaracak, yakaracak “ben yaptım sen yapma” diyecek.
Öyle sandılar ve yanıldılar!
Yahu adamlar yıllar önce devletin en duyarlı kurumlarına yerleşmeye başlamışlar, zamanında darbecilere göz kırpmışlar, Turgut Özal’ın nimetlerinden yararlanmışlar, Bülent Ecevit’in dahi vazgeçilmezi olmuşlar, Süleyman Demirel’den icazet bile almışlar.
Sen ne anlatıyorsun ne?
Sıkıştığın belli!
Onların da teslim olmayacağı!
Başbakan Erdoğan şöyle bir baksa çevresine, başta kendisi, yol arkadaşları...

***

Hısım, akraba, yandaş, candaş.
Kaçı “Muhterem Hocaefendi”nin huzuruna çıkmış, yanı başına oturmuş, onun duasını almıştır...
Vallahi bu denli nankörlük olmaz!
Şimdi havada uçuşuyor “paralel devlet”, “devlet içinde devlet”, “vatan haini” gibi kelimeler.
İnanın çok ayıp oluyor!
TÜSİAD ağzının payını aldı saygıdeğer büyüğümüzden...
Ananas, oğulcuk, gemicik, vakıfçık...
Bak unuttum, aklıma geldi!
Kimdi sahte peygamber?
Efendim, kim olduğu belliydi...
Hocaefendi, BBC’de kendisini hedef alan eski kankası Başbakan Erdoğan’a yanıt verdi:
“Padişah!”
Bu Erdoğan’ın “sahte peygamber” sözüne yanıt değil miydi?

***

Türkiye’de yaşananlara baktığımızda kendi kendime şöyle diyorum:
“Daha ne günler göreceğiz ne günler!”
Şu İranlı Sarraf var ya Sarraf!
BM’nin ambargo uyguladığı İran’dan Türkiye’ye sokulan 20 milyar dolar için, dokunulmazlığı olan kırmızı pasaportlu eski milletvekilleri ve bürokratların kullanıldığı öne sürülmüş.
Haberi Taraf’ta okudum...
Eski milletvekilleri yeşil pasaport kullanıyor benim bildiğim ama olsun!
Haber doğruysa çok önemli.
İran’dan Türkiye’ye 20 milyar dolar sokuldu mu sokulmadı mı?
Sanırım Erdoğan’ın İran gezisini izleyen gazeteciler bu haberi önemser ve Başbakan’a sorarlar.
Hükümet sıkıntıda...
Cemaatle aralarının bozulması kimi milletvekillerini çok rahatsız ediyor.
Çoğu ağızlarına kilit vurmuş, tıpkı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek gibi.
İslamcı partilerde bir gelenek vardır:
“Lider eleştirilemez!”
Merkez sol ve merkez sağ partilerde bu yoktur!
Liderler hep eleştirilmiştir...
Demirel, Ecevit, İnönü, Çiller, Baykal, Yılmaz, Kılıçdaroğlu...
Bugün Erdoğan toplumun her kesimiyle kavga ediyor, muhalif gazeteleri, kalemleri susturmak istiyor.
Merkez medyaya ayar verdi, istemediği yazarları “kaş göz” işaretiyle işlerinden attırdı.
Bir spor muhabirinin sosyal medyada yazdığı iki satır bile kovulmasına neden oldu.
Medya patronları sinmiş durumda bugün!

***

Biat kültürüyle yetişenler iktidara geldiklerinde tüm toplumun kendisine “itaat” ve “biat” etmesini ister...
Bu bir İslamcı yaklaşımdır!
Hocaefendi de tıpkı Başbakan gibidir:
“İtaat ve biat edeceksin!”
İster doğru yapsın ister yanlış...
Başını sallayıp “olur” diyeceksin!
Polis de olsan savcı da, yargıç, milletvekili, bakan, işadamı da...
Çağdaş, baskıcı baba, Hocaefendi modelidir bu!
Evrensel hukuk, yargıda eşitlik, demokrasi, temel hak ve özgürlükler...
İtaat ve biat edenler için bunların tümü bir oyundur...
Bakmayın siz anlatılanlara.
Baştan beri böyleydi...
Yetmez ama evetçilerimiz iş işten geçtiğinde uyandı!
Türkiye’nin sıkıntısı budur aslında!
Demokrasi ve özgürlükleri bir yaşam biçimi olarak görmedi...
Zaten görmek istemiyordu...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları