Hikmet Çetinkaya

‘Barış’ı katlettiniz vicdansızlar!..

16 Ağustos 2015 Pazar

Bir kısırdöngü içindeyiz ülke olarak... Bunca acımasızlığın, kötülüğün, karamsarlığın ortasında...
7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını gözardı eden bir düşüncenin egemen olduğu Türkiye’de, her türlü oyunun sahneye konulması, o ölüm sarmalı, şehit cenazeleri, dağların eteklerinde ölen insanlarımız...

Evlat acısının ne olduğunu bilir misiniz?
Gözyaşlarında boğulan anaları, babaları, kardeşleri, çocukları, eşleri tanır mısınız?
Ölenler kim, öldürenler kim, hiç düşündünüz mü?
Sabaha karşı çalan telefon... Oğlu asker olan annenin telefonu açması... Birkaç saniye sonra attığı çığlık...
“Yavrumla gece konuştum, sabaha karşı ölüm haberini aldım...”
Tüm bunları birkaç gün sonra unutup gidiyor, kendimizi erken seçimle avutup, işe koyuluyoruz...
Aslında siyasetin cılkı çıkmış!
İcra Kurulu Başkanımız Av. Akın Atalay’ın Twitter’da yazdıklarını okuyunca ülkemin geleceğinden iyice kuşku duyuyorum...
Siyaset incelik, duyarlılık ister. Çünkü incelik uygarlığın kaçınılmaz türevidir. Ne yazık ki incelik kalmadı, duyarlılık hayatımızdan çıkıp gitti.
Kana kan intikam duyguları içimizi kuşattı, şehitler üzerinden siyaset ülkeye egemen oldu, evlatlar feda edildi...

***

7 Haziran’da seçimler yapıldı, dört parti Meclis’e girdi.
Bu ülke “savaş diliyle değil” barış diliyle demokrasiyi, özgürlüğü, kardeşliği, inceliği, uygarlığı yakalayabilirdi.
HDP’yi yüzde 13 oy oranına getiren, barış yanlısı olan, oylarını geçmişte AKP’ye veren Kürtler değil miydi?
Çok yazılıp, çok konuşuldu şu beyaz Türklerin HDP’ye oy verdiği... Onların verdiği oy çok azdı çok...
Peki, bundan sonra ne olacak?
Cumhuriyet’in İcra Kurulu Başkanı Av. Akın Atalay’ın söyledikleri mi?
Atalay, Twitter hesabında şöyle yazdı:
“Demokratik teamül gereği hükümet kurma görevi verilen bir partinin genel başkanı, ben hükümeti kuramıyorum ama başkaları da kurmasın, yeniden seçim kararı alıncaya kadar görevi iade etmem diyorsa ne yapılır?”
Akın Atalay’ın deyişiyle memleket değil, sanki babalarının çiftliği Türkiye!
Azınlık da olsak biz, yeniden seçim, olmadı bir daha seçim...
Dön baba dönelim, ülkeyi biz yönetelim!
Eğer Meclis erken seçim kararı alırsa, aynı zamanda şu andaki geçici hükümetin devamına “vize verilmiş” olacak.
Tarafsız(!) TRT, AA, RTÜK, bakanlık bürokrasisi, tüm devlet olanakları onların elinin altında, seçime “evet”...
Ne derler bunun adına sokak dilinde:
“Yeme de yanında yat!”

***

Bu, bir tuzak!
Bu tuzağa CHP, MHP, HDP düşer mi?
Düşmeyeceği için Meclis’ten erken seçim kararı çıkmaz...
Sonuçta Cumhurbaşkanı Erdoğan 10- 15 gün sonra seçimlerin yenilenmesine karar verecek.
...Davutoğlu ya da bir başka AKP milletvekilini geçici hükümeti kurmakla yetkilendirecek...
Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarına TBMM içinden veya dışarıdan bağımsızlar atanacak. Geçici Bakanlar Kurulu’na bu üç bakanlık dışında, siyasi parti gruplarından oy oranlarına göre bakanlık verilecek.
Duyumlara göre MHP bakanlık kontenjanı kullanmayacak...
Böyle olunca ne olur?
3-4 AKP yandaşı bakan yapılır...
Elbet siyasetin içinde Süleyman Demirel’in ünlü sözü “Dün dündür, bugünse bugün” geçerlidir. Onun için zamanın saat ayarını düne göre ayarlayıp, bugüne bakarsanız yanlışa düşersiniz.
Türkiye’de bir oyun sahneleniyor başkanlık sistemine yönelik...
Ak Saray, yol haritasını çizmiş, muhtarları toplamış, onların “muhbir yurttaş” olmaları için “rica”da bulunmuş...
Eh bu arada mayınlı tuzaklar, bombalar, roketatarlar, Ağrı’da fırında çalışan, liseli, 16 yaşındaki iki çocuğun güvenlik güçlerince öldürülmesi, şehit cenazeleri...
Barış Aybek’in Malatya Akdizgin Karakolu’nda vurulması...
Siz, iki “Barış”ı da katlettiniz ey vicdansızlar!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları