Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Türkler, Kürtler ve TBMM

06 Ağustos 2015 Perşembe

Türk-Kürt ilişkileri denklemi, görüldüğünden, sanıldığından çok daha karışık, karmaşık bir denklemdir!

***

Ana değişkenler olan Türk tarafı da, Kürt tarafı da, acaba tek vücut, tek örgüt, tek ses, tek nefes midir; tutarlı mıdır, güvenilir midir?..
Ya öteki değişkenler: ABD, AB ve komşular, Suriye, Irak, İran, Kuzey Irak, IŞİD, YPG, vs. neyin nesidir?

***

Türk tarafı: Ne tek ses, ne tek nefes, ne tutarlı, ne de güvenilirdir!
Kürtlerle ilişkileri, şu anda anayasaya göre tarafsız, yetkisiz Cumhurbaşkanı Erdoğan ve seçimlerde çoğunluğu yitirdiği için istifa etmiş olan Davutoğlu hükümeti yürütüyor...
Ana muhalefet CHP, sorunun şeffaf müzakerelerle TBMM’de çözülmesinden yana.
MHP ise müzakerelere de, Kürtlerin siyasal temsiline de karşı.
Türk tarafının bugünkü yetkisiz temsilcileri, geçmişte, müzakere yaparken, “konuştuğumuzu iddia edenler şerefsizdir” diyecek kadar “dürüstler.”(!)
Birlikte okunan mutabakat metnini anında reddedecek kadar “güvenilirler.”(!)
Ve hemen hemen her seçim öncesi politikalarını milliyetçilik çizgisinde değiştirecek kadar “tutarlılar.”(!)

***

Kürt tarafı: Ne tek ses, ne tek nefes, ne tutarlı, ne de güvenilirdir!
Lider görünen Öcalan hapiste:
Değişik zamanlarda, din, milliyet, demokrasi, özerklik, silahlı mücadele gibi konularda farklı tutum ve davranışlar, söylemler geliştirmiş, değişik bildiriler yayımlamış.
Silahlı mücadelenin temsilcisi olan PKK liderleri silah bırakmaya da, yurtdışına çıkmaya da hiç de niyetli değiller; şu anda terörü tırmandırıyorlar.
Kürtlerin siyasal temsilcisi olan HDP, barışçı ve demokratik bir söylemle Meclis’e Türkçü MHP kadar güçlü girmiş; Erdoğan’ın “Barış sürecini” reddetmesinden sonra yeniden tırmanan terör olaylarında PKK ile ters düşen bir konuma kaymış, ama henüz nerde, nasıl konumlanacağı tam belli değil.
Kuzey Irak’ta Barzani ile Suriye’de YPG, sadece dışarda değil, sınırlarımızın içinde de Kürtler üzerinde de etkili.

***

ABD’nin, İran’ın, Suriye’nin, Irak’ın, YPG’nin, IŞİD’in, Barzani’nin, hem birbirlerine hem de Türkiye’ye karşı tutum ve davranışları tam belli değil.
Türkiye’nin, Esad, IŞİD ve YPG konularındaki yanlış dış politika tercihlerinden dolayı Kürtler, Ortadoğu’da önemli bir silahlı güç, ABD’nin güvenilir bir müttefiki olarak ortaya çıktılar ve kendilerini kanıtladılar...
Üstelik ABD, İran’la yakınlaştı:
Bu gelişmeler üzerine, AKP’nin seçim kaybetmesinden dolayı “Barış sürecini” bitirmiş olan iktidar da, marjinal değişikliklere giderek, İncirlik Üssü’nü ABD’ye açtı ve karşılığında Kürtleri vurmaya başladı; Kuzey Irak petrolüne, Irak merkezi hükümetine rağmen yeniden yol vererek Barzani’yi de yanına çekti...
Ve AKP bütün bu son adımları, seçimlerde yitirdiği iktidarı yeniden ele geçirmek için, savaşı bile göze alan, umutsuz bir hamle ile attı!

***

Bu ilişkiler ve Barış süreci gizli yürütülüyor, kamuoyunun pek çok olay ve temastan haberi yok.
“Barış süreci” de bütün öteki ilişkiler de, “şeffaf” olarak TBMM’de yürütülmelidir:
Hani şu AKP’nin, yetkisiz Cumhurbaşkanı ve istifa etmiş hükümet gücü ile, çalıştırmadığı TBMM’de!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları