Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Türkler Neden Tasarruf Etmiyor?'
Cari Açığın Nedenini Dünya Bankası Araştırıyor:
\n\n\n\n
Bir yandan Avrupa’nın genelinde ve spesifik olarak Yunanistan’da ekonomik krizin sonuçlarını izlerken, diğer yandan kendi ülkemizde tarihi rekor sayılan cari açık rakamıyla karşılaşmak, insanın aklına ister istemez “Acaba Türkiye’yi de etkiler mi” sorusunu getiriyor. Dünya Bankası’nın yeni atanan Türkiye Direktörü Martin Raiser ile görüşmemiz bu soru üzerine odaklandı.
\nGeleceğiniz Avrupa’da
\nKısa süre önce Banka’nın baş ekonomistlerinden Indermit Gil ile “Avrupa Ekonomik Modeline Görkeminin Yeniden Kazandırılması” isimli bir kitap da kaleme alan Raiser’e göre, şu anda durgunluk yaşansa bile Avrupa ile ekonomik entegrasyon uzun vadede Türkiye’nin kesinlikle yararına olacak. Kimileri Arap Baharı’nda hükümetin takındığı aktif dış politika nedeniyle Türkiye’nin geleceğini Ortadoğu’da çizse de Raiser’in sözü gerçeğin ne olduğunu açıkça işaret ediyor: “Avrupa ile kıyas bile götürmez. Tüm Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi ülkelerinin ekonomilerinin toplam büyüklüğü, Almanya’nın üretiminin yarısı etmiyor ki...”
\nTampon tedbir lazım
\nRaiser, kısa vadede ise Avrupa’daki krizden etkilenmemek için Türkiye’nin alması gereken önlemler olduğuna dikkat çekerek tavsiyelerini şöyle sıralıyor:
\n1. Makroekonomik politikalarda tampon tedbirler: Banka kredilerinin şişmesine izin verilmemeli, kamu harcamalarında tasarrufa gidilmeli. 2001 krizi sonrasında bankacılık sistemini reforme eden ve kamu finansman açığını küçülten Türkiye bu sayede 2008 krizini etkilenmeden atlattı. Ama sonrasında bu tamponların bazıları kenara bırakıldı. Örneğin banka kredilerinde çok büyük artış yaşandı. Art arda büyüme yaşanan yıllarda kamu yeterince tasarruf yapmadı.
\n2. Yabancı yatırımcı için cazip iş ortamı: Türkiye 2023’te dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olmak istiyorsa girişimciler için sağlanacak iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi lazım. Çalışma koşulları esnek olmalı. Borçlanma seviyesi yüksek olmamalı. Rekabetçi bir ekonomi olmalı. Bir de eğitimli çalışma gücü. Bunlar yapılırsa uluslararası piyasalar Türkiye’ye şans tanıyacaktır. En iyi örneği de İrlanda’da son bir yıl içinde yaşanan gelişmelerdir.
\nYatırım değil tüketim
\nTürkiye’nin ekonomik göstergelerinin genelde iyi olduğunu belirten Raiser, sorun olarak nitelendirdiği “cari açık” konusunda ise şu değerlendirmeyi yapıyor:
\n“Cari açığın sebebi ya yatırımlardaki artıştır ya da tasarruflardaki düşüş. Yatırım artışından olsa, üretim kapasitesi artar, ekonomik büyüme sağlanır. Türkiye’de maalesef yaşanan bu değil. Cari açık yatırımlardaki artıştan değil, tasarruflardaki azalmadan yani tüketimden kaynaklanıyor. Dışarıdan alınan borç, yatırıma değil tüketime gidiyorsa, insanların neden tasarruf eğiliminde olmadıklarına yakından bakmak lazım.”
\nDünya Bankası’nın bu konuda bir araştırma da yaptırdığını belirterek devam ediyor:
\n“İnsanlar ne alıyor? Bankalar ne için borç veriyor? İş kurmak için mi, yoksa ev ihtiyaçları için mi? Hükümet makroekonomik politikalarıyla nasıl bir mesaj veriyor? ‘Harcayın, keyfinize bakın’ mı diyor yoksa ‘tasarruf opsiyonları’ sunuyor mu? Bunları ayrıntılı değerlendiriyoruz.”
\n‘IMF iyimser kalabilir’
\nTürkiye’nin büyüme oranına ilişkin tahminler değişiklik arz ediyor. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan “yüzde 4” öngörürken, Uluslarası Para Fonu (IMF) “yüzde 1” diyor. Raiser’den Dünya Bankası’nın tahmininin güncelleneceğini öğreniyoruz:
\n“Bizim tahminimiz 2 ile 3 arasındaydı. Ama modellememizi güncelliyoruz. Zaten o kadar çok belirsizlik var ki bu yıl için tahmin yapmak çok zor. İşler iyi giderse Babacan haklı çıkar, kötü giderse IMF’nin tahmini bile iyimser kalabilir!”
\n\n\nPara Değil Tavsiye Dönemi
\n\n\nDünya Bankası son dönemde yılda ortalama 2 milyar dolar proje desteği sağladı Türkiye’ye. Bu yardımın önümüzdeki dönem 1.1 milyar dolar seviyesine düşeceğini haber veren Raiser, “Parasal yönü ağır basan bir ilişkiden, Türkiye’nin ilk 10 ekonomiden biri olma hedefine katkı sağlayacak, tavsiye ve deneyim ağırlıklı bir döneme giriyoruz. Çin, Rusya, Brezilya ve Endonezya ile ilişkimiz nasılsa Türkiye ile de öyle olacak. Küresel sorulardan en az birinde Türkiye’nin lider olması için çalışacağız” diyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!