Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Elysee’de ‘Tehlikeli İlişkiler’
Türkiye’de baştan sona devletin çivisinin çıktığı şu günlerde, aslında ne mutlu onlara ki Fransızlar sadece Elysee Sarayı’nda çivisi çıkan bir “first lady” kriziyle ilgileniyor. Elysee’nin bir önceki sahibi Sarko’nun dönemi; cumhurbaşkanını aldatan “first lady” Cecilia’nın “reality şov” kıvamındaki maceraları ve başdöndürücü “boşanma” öyküsü, teselliyi Carla’da arayan Sarkozy’nin yapay romantizmi, süper hızlı yeni evliliği ve gerçek prensesler gibi dünyaya gözlerini Elysee Sarayı’nda açan minik “first baby” Giulia’nın dedikodularıyla geçmişti.
Katı ahlakçılıktan değil…
Ancak bu kadar “magazinden” Fransızlar bile sonunda yoruldular.
Kendilerine maganda ve de “fazla medyatik olmayan”, şöyle ülke sorunlarıyla meşgul olacak “sakin bir cumhurbaşkanı” aradılar.
Yerinde duramayan, sürekli ajistasyon içinde olan Sarkozy’den sonra “sakin güç” lakabıyla hatırlanan vakur Mitterand yıllarına duydukları hasretle “bay normal” Hollande’ı alıp Elysee’ye oturttular.
Sözde “sıradanlığıyla” başkanlığı fetheden Hollande, Fransa’yı güya bu gereksiz gürültü patırtıdan kurtaracak ülkenin acil çözüm bekleyen gerçek problemlerine teksif olacaktı.
Sıradan ve dahi “sünepe” görünümlü Hollande’dan -kişisel bağlamda!- herhalde son beklenecek şey böyle dünyaya malzeme olan bir müthiş aşk üçgeniydi.
Fransızlar başkanın aşne fişnesinden çok son tahilde, 60’ına merdiven dayayan bir adamın, gençlik yıllarındaki gibi bir motosiklet kaskı ardına gizlenerek sevgilisi ile buluşmaya gitmesine şaştılar.
‘Sayfayı çevirme vakti geldi!’
Bizdeki “yere bakan yürek yakan” tabirinin hakkını veren Hollande’ın, dört çocuğunun annesi olan Segolene Royal’den ayrıldığı 2007 yılından beri “gözde” Julie Gayet’le tanıştığı son skandalla ortaya çıktı.
Sosyalist politikacı Segolene’den gerçekte tam o yıl ayrılmıştı.
Ama bu ayrılık Gayet için değil, “sinir krizi” yüzünden halihazırda hastanede yatan gazeteci Valerie Trierweiler için gerçekleşmişti.
Gayet’le henüz yeni tanıştığı dönemde Valerie ile ilişkisini dünyaya ilan eden Hollande 2005’ten beri aslında Elysee Sarayı’na taşınacak gazeteci sevgili ile görüşmekteydi.
Treirweiler-Hollande’ın tanışıklıkları ise 90’ların başına dek gitmekteydi.
92’de Hollande’ın küçük kızını dünyaya getiren, “baş kadın” Segolene, hastanede yeni bebeği ile yaptığı ilk röportajı o dönemde Paris Match’ta çalışan Valerie’ye vermiş; Valerie ve Segolene arasında bu şekilde bir dostluk başlamış; Segolene’in partnerini tanıyan hırslı gazeteci Valerie zamanla başkanlık yarışına çıkan Hollande’ın sevgilisine dönüşmüştü…
Sonrası tam bir Tehlikeli İlişkiler hikâyesi…
“Son gözde” Gayet yüzünden intihara teşebbüs ettiği söylenen Valerie’nin şimdi bir hastane odasında perişan yatmasına yol açan sebep -yaygın dedikodulara göre- Segolene Royal’ın intikamı oluyor.
Başkanlık koltuğuna seçilir seçilmez Hollande’ı tebrik eden ilk kadın olan Royal; genç ve çekici Gayet’i -bu dedikodulara göre- sosyalist liderin yörüngesine bilerek yerleştirmiş.
Pierre Choderlos de Laclos’un ünlü Tehlikeli İlişkiler” romanını okuyanlar hatırlar!
‘İntikam soğuk yenen yemektir!’
18. yüzyılda büyük sansasyon yaratan romanı usta iki büyük yönetmen, Stephen Friars ile Milos Forman 80’lerde perdeye aktarmıştı.
Roman/filmde, Fransız aristokrasisinin önde gelen isimlerinden olan Mertueil markizi, geçmişin intikamını almak için bir kukla gibi oynattığı âşığıyla çevresindeki kadınları bir bir aşağılayıp manipüle ediyor; eski âşığı vasıtasıyla onları dize getiriyordu.
Treirweiler hakkında şimdi, “Bundan böyle sayfayı çevirmek zamanı geldi!” dediği bilinen Royal, bu durumda tam bir “Mertueil markizi intikamı” almış oluyor.
Laclos’un unutulmaz romanı “Tehlikeli İlişkiler”le özdeşleştirilen“İntikam soğuk yenen bir yemektir” lafı, böylece gerçek oluyor.Fransa’nın bu romanları demek boşuna yazılmıyor.
Fransız saraylarında dönen dolaplardan bugüne değin değişen bir şey yok.
Başkanların özel hayatları, kraliyet çağının bu karmaşık, hızlı öykülerini aslında hiç aratmıyor. Chirac ve Giscard D’Estaing, vaktiyle ortalığa dökülmese de aşırı çapkınlıklarıyla bilinen başkanlardı. Evlilik dışı doğan Mazarine’in kamuoyuna ifşa edildiği güne dek Mitterand’ın aşkları da hep gizli kalmış ve kapalı kapılar ardında yaşanmıştı. Sosyal medya ve internet çağında şimdi her şey anında, olduğu gibi ortaya dökülüyor. Aradaki tek fark bu.
Fransızların yüzde 77’si, tarihleri boyunca kanıksadıkları hızlı “aşk üçgenlerini”, “başkanının özel hayatı” kontenjanından bu nedenle son kertede hoşgörüyle karşılıyor çok fazla mesele etmiyorlar.
Fransızların mesele ettikleri asıl konu ekonomik kriz…
Gelmiş geçmiş başkanlar arasında en düşük popülarite oranıyla öne çıkan Hollande’ın aslında en büyük sınavını işsizlik, dış ticaret açığı, ırkçılık ve aşırı sağla mücadelede vermesi bekleniyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!