Hikmet Çetinkaya

Cüneyt Arcayürek...

24 Haziran 2015 Çarşamba

Benim için zor bir yazı...
Nasıl başlasam, neler yazsam, usta gazeteci Cüneyt Arcayürek’i nasıl anlatsam!
Son yazısını 10 Mayıs’ta yazmıştı... Yazının başlığı şuydu:
“Viraj ustası...”
Ve yazısının girişi:
“Seçim propagandasının tadı kalmadı. TV’lerde yayımlanan meydan konuşmalarının özü de sözleri de hiç değişmiyor...”
Cüneyt Ağabey’in son yazısını okudum ölüm haberini alınca.
Meclis açılmış, yemin töreni başlamıştı...
Bir yazın ustasının kıvrak dilinden 10 Mayıs’ta yayımlanan bu yazı, her zaman olduğu gibi RTE’ye ilişkindi...
Erdoğan’ın, AKP adına kollarını sıvadığını anlatan yazısında, Türkiye’deki baskıyı anlatıyor, iktidara yükleniyordu.
Hayatı boyunca hep muhalif olmuştu...
O son yazısı, dün açılan Meclis ve gazeteci Cüneyt Arcayürek...
Haftada en az üç kez konuşurduk...
Önce İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ı arar, bulamazsa beni...
“Anlat bakalım neler oluyor İstanbul’da?”
Yanıt verirdim:
“Bildiğin gibi ağabey, bir yaramazlık yok!”
“İşler iyi gidiyor mu?”
“Harika abi her şey!”
Sohbetimiz böyle sürüp giderdi...
Vakıf yönetim kurulu toplantılarında acımasızca eleştiri yapar, kükrer, sonra durulurdu.
Siyaseti siyasetçilerden daha iyi bilirdi...
Ölüm haberini alınca gözlerim doldu.
Ne çabuk gelip geçmişti onca yıl!

***

RTE’ye “viraj ustası” adını son yazısında koymuş, 12 Mayıs’ta izne ayrılmıştı...
87 yaşındaydı...
Hastanede tedavi olmak yerine dinlenmeyi yeğledi. Bir hafta sonra ağırlaştı. Hastaneye gitmemek için çok direndi.
Sonunda hastaneye kaldırıldı, yoğun bakımda tedaviye alındı.
İlk gelen haberler kötüydü bizim için...
Zaten Cüneyt Ağabey, hastalandığının duyulmasını da istemiyordu.
Bilgileri şoförü Hasan’dan alıyorduk. Akın Atalay, eşi Esin Arcayürek’le konuşuyordu...
Bir bakıma ölüme yatmıştı hastaneye kaldırılmadan önce usta gazeteci.
Yemiyor ve içmiyordu...
Hayatı boyunca mücadeleden kaçmayan, bildiğini okuyan, rest çeken bir insandı o!
Yazı masamda Cüneyt Ağabeyi yazarken telefonlarım sürekli çalıyor...
Sanki Cüneyt Arcayürek arıyor:
“Neler oluyor oralarda anlat bakalım?”
Yanıtım her zaman ki gibi:
“Bir yaramazlık yok abi, her şey bildiğin gibi...”
Sesi sertleşiyor bu kez:
“Ne biliyorum ki ben!”
Alttan alıyorum:
“Ağabey çok çalışıyor arkadaşlar, gece gündüz özel haber peşindeler...”
Bir kahkaha atıyor:
“Gazete haberle çıkar, yazıyla değil!”
Sohbet uzayıp gidiyor...
Biraz dedikodu, biraz küfür, biraz kahkaha...
Sözü noktalıyor:
“Hikmet takma kafanı hiçbir şeye, bu gazete tüm güçlükleri yener, yeter ki vakıf yönetimi sağlam olsun!”
Telefonu kapar...

***

Son yazısını bir kez daha okuyorum Cüneyt Ağabey’in...
Şöyle diyor:
“ ......Partisi yok ya; parlamentoda olmayacak ama Bay RTE, yeni anayasa, başkanlık sistemi için bana 400 milletvekili verin diye avuç açmış dolanıyor.
Baktı ki AKP propagandası sırıtıyor, lafı değiştirdi.
Gönlünde bir parti varmış...”
Siyasi yazıların içeriğine ironi katmakta usta bir yazar, böylesine bir biçemle eğitimli eğitimsiz tüm okura seslenebilir...
Cüneyt Arcayürek’in ustalığı, uzun yıllar muhabirlik yapmasından kaynaklanıyordu...
Onun için Arcayürek, toplumun her kesimine ulaşan bir gazeteci-yazardı...
Seveni ve sevmeyeni çoktu ama okunan bir gazeteciydi...

***

Cüneyt Arcayürek’i yarın sonsuzluğa uğurlayacağız...
Dedim ya “benim için zor yazılacak bir yazı olacak” diye...
Gerçekten zor oldu!
Bir hüzün bulutu geçti içimden, yaşanmışlıklar geçti...
O zor günler ve yıllar!
Işıklar içinde uyu Cüneyt Ağabey...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları