Orhan Bursalı
Orhan Bursalı obursali@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

CHP neden yükselemedi?

22 Haziran 2015 Pazartesi

CHP seçim sonuçlarını kendi açısından tartışıyor mu? Yüzde 35 hedef kondu, sonra yüzde 30 dendi, tüm bu süreçte anketlerin gösterdiği ise yüzde 2528 arasıydı. CHP, oy kullanacak seçmen sayısının artmasına rağmen, 2011 genel seçimlerinde aldığı yüzde 25.93’un altında, yüzde 25.13 oy aldı (0.8). Bu başarısızlık mı? Tabii ki.
Peki oy artmamasında HDP’ye kayan oylar ne kadar etkili oldu? Hemen seçim sonrası bir yazımda, CHP’den kayan oyların HDP’ye barajı atlattığını yazmıştım. Fakat bunun tam doğru olmadığı görüldü. CHP’den akan oyların en çok yüzde 1.4 kadar olduğu hesap ediliyor (KONDA). Bu oylar, HDP’nin barajı değil ama yüzde 13’ü aşmasında etkili olmuş.
Seçim öncesi yazılarımda da sık sık HDP AKP’den büyük oranda seçmen kopartamazsa, CHP’den alacağı oylarla barajı geçemez diyordum. Bu durum gerçekleşti.

Siyasi durum uygun, ama CHP başarısız
CHP’den MHP’ye, HDP’ye kıyasla daha çok oy aktığı ileri sürülüyor.
Bunlar olabilir. Ama ortadaki gerçek, CHP’nin aslında oylarını yüzde 30’lara dayatması için siyasi durumun uygun olmasına rağmen, bunu gerçekleştirememiş olmasıdır. AKP oyları MHP ve HDP’ye aktı. Şaşırtıcı mı? Hayır. AKP’den CHP’ye akan oy varsa bile, bunun istatistiki olarak anlamsız kaldığı açıktır.
Oysa CHP stratejisini AKP’den oy koparma siyaseti üzerine kurmuştu. Bu neden başarısız oldu?

***

CHP başarısız bir seçim kampanyası mı sürdürdü? Hayır. Hep eleştiriliyordu kardeşim kendi projelerin yok mu diye... Ve CHP’nin geçen seçimlerde etkisiz kalmasına, sadece iktidarı eleştirmekle uğraşması, kendini anlatmaması, özetle “muhalefet edememesi” neden gösteriliyordu.
Şunu söyledim genellikle: İktidar değişikliğinde zamanın ruhu dinamikleri etkili olur. Mesela bir ana muhalefet partisi dünyanın en çarpıcı seçim programını hazırlasa bile, iç dinamikler henüz iktidarın lehinde sürüyorsa, yıkılması söz konusu olmayabilir.
Türkiye’de iktidar dinamiğini genellikle iki şey belirliyor: Birincisi ekonomi, ikincisi de seçmenin muhafazakâr eğilimi. Bir üçüncüsü buna eklendi: Etni site, yani Kürt ulusçuluğu...

AKP’den HDP ve MHP’ye, ama neden?
Türkiye’de bütün olumsuz işaretlere, verilere, yakın geleceğin kötü öngörülerine, eşitsizliğin yaygınlaşmasına, artan işsizliğe, göreceli yoksullaşmaya rağmen, zora girmiş ama henüz çökmemiş bir ekonomi ve iktidarın “sosyal yardım” adı altında süren geniş faaliyeti vardı. Cepteki, vaatlere galip çaldı... 11 milyon emekliden AKP’ye oy verenlerin acaba yüzde kaçı CHP’nin iki maaş ikramiyesine gitti? Veya asgari ücretin 1500 TL vaadi, kaç seçmen kazandırdı? CHP’nin esas şimdi bütün bunları sahada araştırması gerekir...
AKP yüzde 41’e yakın oy ile, iktidarda tutulan parti oldu. Memnuniyetsizler MHP ve HDP’ye aktı. HDP tamam, Kürtler için barajı aşmak hayat memat meselesine dönüştürüldü... RTE’nin başkanlık dayatması da şüphesiz etkili oldu. Peki MHP’ye kayan yüzde 4’e yaklaşan oyların nedeni nedir? AKP’ye destek çıkan “milliyetçi” seçmenin, yolsuzluktan kaçması mı, ekonominin kendilerini kötü etkilemesi mi, Başkanlık dayatması mı, MHP’nin bence başarılı sayılması gereken seçim söylemi mi?
Neden CHP’ye değil de MHP’ye aktı? Burada AKP’nin “çözüm süreci” mi daha çok etkili oldu, yoksa hepsi birden mi? Kürt ulusçuluğu yükselirken, buna tepki olarak da Türk milliyetçiliği mi yükseldi ve oylar adresine gitti?!
Ama, AKP’nin ana seçmen gövdesini koruduğunu görüyoruz ki, bu AKP üzerine yaptığımız yukarıdaki analizi doğruluyor, diyebiliriz.

***

CHP neden yükselemedi, sorusu yanıtlamaya muhtaçtır yine de. Demek iyi bir ekonomik program yeterli olmuyor. “Sağa açılırsak, AKP’nin muhafazakâr seçmeninden oy kopartırız” bakışı da iflas etmiştir. “Kürtlere açılırsak önemli oy kazanırız” biçimindeki, “AKPHDP arasına girerek oy çalınabileceği” tezleri de bir kez daha doğru çöktü. Oy kaybetti. Çünkü ülkemizdeki Kürt meselesi dinamizmi HDP ile iktidar arasındadır.
CHP meselesini sürdüreceğiz.

BİR KİTAP
Hakan Aygün: Çöküş!
HalkTV Genel Yayın Yönetmeni Hakan Aygün, son iki yılın güncel ve ilginç analiz yazılarını Çöküş kitabında bir araya getirdi. Hemen seçim öncesi yayımlanan kitapta Aygün, “Seçim sonuçları ne olursa olsun, Erdoğan’ın çöküş süreci başlayacaktır” diyordu. “Çöküş” doğru bir saptama oldu. Aygün, AKP iktidarının politik, ekonomik, kültürel uygulamalarını ele alarak hallaç pamuğu gibi atıyor ve yazılarının altına da notlar düşüyor. Halk Kitabevi, Yılmaz Basım.

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları