Hikmet Çetinkaya

MHP, AKP ile kardeş kardeş

21 Haziran 2015 Pazar

Adalete güven duygusu kalmamış, hukukun üstünlüğü ilkesi çiğnenmiş, demokrasi ve özgürlükler rafa kaldırılmış...
Bir ülke düşünün ki tüm duygularını, değer yargılarını tümden yitirmiş...
Medyada uçuşan sözcükler, deyişler, bitmek tükenmek bilmeyen kadın ölümleri, şiddet sarmalı, kapı komşumuz olan cihatçılar.
Kan davası!
Töre cinayeti!
Cemaat!
Tarikat!
Vahşet!
Uyutulan, gözleri bağlanan bir toplum; işçi ölümleri, sömürü düzeni, hırsızlık, yolsuzluk...
Bir haftada öldürülen kadın sayısı beş...
Aydınlanma devrimine karşı çıkıp Türkiye’yi ortaçağın karanlığına götürmek, kadınları öldürerek ilkelliği tüm yaşadığımız coğrafyaya yaymak; oruç tutmuyorlar gerekçesinin arkasına sığınıp dizi oyuncularına saldırmak...
Laik, demokratik Cumhuriyetin temeline dinamit koyup patlatmak, Türk-Kürt; Sünni-Alevi ayrımcılığı yaparak siyasal rant sağlamak...
Cehalet dizboyu oldu ama gören falan yok!
Öyle 40-50 yıl önceye falan gitmiyorum, 20-30 yıl önceye...
Bir bakın ne görüyorsunuz?
Aşiretlerin, cemaatlerin başı erkeklere... Erkekler, kadınlara hangi partiye oy vereceklerini söylediler 7 Haziran seçimlerinde...
Bu yetmedi, erkekler kadınların kimliklerini alıp sandığa gittiler, oy kullanmak için...
Sandık kurulu üyeleri “hayır olmaz” deyince ortalık kan gölüne dönüştü Şanlıurfa’da...
Ey benim dağlarına, ovalarına, ırmaklarına kurban olduğum memleketim, ey canım insanım.

***

Meclis’e giren siyasi partiler, özellikle siz CHP’liler, BDP’liler, hatta MHP’liler...
Bırakın şu koalisyon peşrevi çekmeyi...
Birlikte olmak, ayrımcılık yapmamak, darbe hukukunu ortadan kaldırmak için bir araya gelin...
Daha demokratik, daha özgürlükçü bir Türkiye için ortak bir hükümet kurmak o denli zor mu?
Tek adamlığa karşı bir adım atın, Türkiye’yi karanlıktan aydınlığa çıkarın, hırsızlardan hesap sorun, yağma düzenini ortadan kaldırın.
Yazdım daha önce ama olsun, bir kez daha kalın çizgilerle altını çizeyim...
7 Haziran’da sınıfsal bir hareket falan olmadı, halk tek adamlığa karşı çıktı, AKP’nin 10 puanı gitti; CHP, MHP, HDP yüzde 60’a ulaştı işte...
Daha ne bekliyorsunuz, kıvırıp duruyor, siyasal peşrev çekiyorsunuz...
Sınıfsal ilişkiler yerli yerinde, dümen para babalarının elinde işte.
Kurulu düzenin çarkları işliyor, sömürü sürüyor, bizim sosyalist, komünist, devrimci arkadaşlar birbirleriyle kavgayı sürdürüyor...
Üç parti niye birlikte hükümet kuramaz, MHP, Kürtlerle aynı sofraya oturamaz!
Gelin yıkın, yıkalım şu darbe hukukunu.
Adalette eşitliği, dürüstlüğü sağlayalım, tüm renkleri paylaşıp sevdalarımızı çoğaltalım.
Doludizgin bir yaşam beklesin bizi; masmavi denizler, ormanlar, dağlar, vadiler...
Gelin aydınlık sabahları, güneşli günleri birlikte yakalayalım.
Baskının baskısına karşı çıkalım.

***

Ey Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş!
Sınıfsal bir mücadele sonunda kazanılmış bir seçim değil yüzde 60...
13-25 arası tek başına kazanılan bir zafer değil!
Seçimin galibi yok!
Mağlup olan başkanlık sistemi...
Gerçek olan bu değil mi?
Zaten ben de bunun için söylüyorum, gelin yırtalım şu karanlığı.
Özgecan’dan sonra neredeyse 100’ün üzerinde kadın öldürüldü. Üç gün önce Muğla Ortaca’da Cansu Kaya...
Soma ve Ermenek’te maden işçileri ölmedi, öldürüldü göz göre göre...
Bu ülkede çocuklar, gençler, emekçiler ölür hep...
Ölü çocuklar mezarlığıdır benim yurdum...
Kısa bir program, antidemokratik yasaların kaldırılması, bürokrasiye çekidüzen verilmesi...
Bunlar yapılır koalisyon hükümetiyle.
Eğer demokrasiyi yaşam biçimi olarak görüyorsan...
Demokrasi için, özgürlük için bir adım atmak...
İnsana düşman, demokrasiye düşman olursan eğer yerinde sayarsın, umut ışığını yakalamak için adım atmazsın...
Son söz: MHP, AKP’ye “gel, gel” diyor. İkisinin hamuru aynı elden, eh aynı topraktan da diyebiliriz...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları