Hikmet Çetinkaya

Erken seçimin kazananı olmaz...

20 Haziran 2015 Cumartesi

Haziran seçimlerini geride bıraktık, şimdi bir “güçlü hükümet”i tartışıyoruz, nasıl olur nasıl kurulur, ortaklık kimle yapılır onu konuşuyoruz...
Kimimiz heyecanlı, kimimiz rahat...
Ne olursa olsun, memleketin hali böyle, ha o parti ha bu parti!
Eninde sonunda bir ortaklık kurulacak...
AKP- CHP’yle mi, AKPMHP’yle mi?
Kimi CHP’liler yerinde duramıyor, heyecanlanıyor, kırmızı plakalı araçları düşlüyor.
Düşlesinler bakalım!
Ortak hükümet olasılıkları, AKP’nin süregelen kibri, tepeden bakma alışkanlığı, Ak Saray, Davutoğlu.
Hava bir açıp bir kapıyor zaten siyasette olduğu gibi...
Yazılıp çizilenler, komşuda iç savaş...
Sahi, 7 Haziran seçimlerinin sınıfsal bir mücadelesi var mıydı?
Sınıfsal bir siyasal parti olsaydı CHP, solcuları, sosyalistleri, komünistleri kucaklasaydı acaba neler olurdu?
Olmadı, olamazdı; çünkü CHP sosyal demokrasiyi bile içine sindirememiş, bu konuda bir çift söz söyleyememiş. Geçmişte Bülent Ecevit’in o toplumu ayağa kaldıran “Toprak işleyenin, su kullanının” ya da “Ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir düzen” bile diyememişti.
CHP, asgari ücret, emekliye zam yapacağını açıklamış, ardından en azından dört parti aynı sözü vermişti...
AKP yüzde 41’le birinci partiydi ama tek başına iktidar olamıyordu...
Selahattin Demirtaş’ın şu sözü gerçekleşmişti:
Seni başkan yaptırmayacağız...

***

Nitekim başkan yaptırmadı, sözünde durdu HDP lideri...
Üstelik solcuların, sosyalistlerin, komünistlerin, devrimcilerin oyunu alıp, İstanbul’dan 11, İzmir’den iki, Ankara’dan ve Kocaeli’nden birer milletvekili çıkardı...
Aynı Demirtaş, önceki gün bir açıklama yaptı:
AKP ve CHP bizim ilkelerimizi de içine alacak bir koalisyon kurarsa biz dışarıdan destek veririz.
HDP Eş Genel Başkanı, çözüm sürecini, yeni anayasayı kapsayacak bir anlaşmayı AKP-CHP hükümetinin yapacağına inanıyor...
Böyle bir açıklama yerine, kendi partisi de katılsın AKP-CHP hükümet ortaklığına...
CHP’yi AKP’yle hükümet ortaklığına zorluyor HDP...
Eşyanın tabiatına uygun olanı AKP-MHP ortaklığıdır. Ama Türkiye’nin geleceği, demokrasisi, barışı için AKP- CHP- HDP’nin ortak hükümeti de gündeme gelebilir mi?
Türkiye’nin yakın siyasal tarihini görebilmek, yaşanan acıları anımsamak...
Faili meçhul cinayetler!
Köle düzeni!
Vurulan, katledilen, bombalarla bedenleri parçalanan Kürt çocukları...
Türk-Kürt, Sünni-Alevi ayrımcılığı...
Aşağılanan, hor görülen emekçiler...
Adalete güvenin hiç kalmaması...
Yargı bağımsızlığı...
Evrensel hukuk...
Bu arada CHP içinde yuvalanmış “sömürü düzeninin” savunucularını görmezden gelemeyiz...
Emekçilerden kopan bir CHP var.
Üstelik solcuları, sosyalistleri, devrimcileri dışlayan bir CHP...
Bir yönetim anlayışı ki CHP’yi sağa çekmek isteyen...
Hele hele yerel yönetimlerde yuvalanan çıkar gruplarının çevirdikleri fırıldaklar, akçeli işler.
Kirli sömürü düzeninin partisi olmamalı CHP...
Kürt sorununa sahiplenen, emekten, eşitlikten, adaletten yana sosyal demokrat bir parti olmalı, kökleri Marksizme, gövdesi sosyal demokrasiye dayanmasa bile.

***

Koalisyon hükümetlerini “ortaoyunu” sanan kalemşorlar, sabah akşam kendilerine göre hesaplar yapıp çıkar peşinde koşarlarken demokrasiyi, temel hak ve özgürlükleri ağızlarına almıyor...
Güçlü iktidar, ortak hükümet!
Kiminle?
CHP’yle...
Bu oyuna Demirtaş gelmesin...
HDP Türkiye’nin partisidir, Eş Genel Başkan Demirtaş gelsin AKP ve CHP’yle ortak bir hükümet için kapılarının açık olduğunu söylesin...
Kaçmasın bundan!
Elbet Demirtaş değil, Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu da her şeyi göze alıp Türkiye’ye derin bir soluk aldırsın...
Ne dersiniz?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları