Demirel’in gücü ayrık dişleri idi...

18 Haziran 2015 Perşembe

Demirel’in ön dişleri ayrıktı.
Ayrık dişlilerin çok şanslı (ve zengin) olduklarına inanılır.
Ama görünürde daha şanslı olan elbette Tayyip Erdoğan’dır.
Dişleri ayrık değildi.
Ama hem zengin hem de cumhurbaşkanı oldu.
Osmanlı saraylarının hepsini kullanabiliyordu.
Saraylı ilk cumhurbaşkanı oldu.
Gerçi Demirel gibi ülkemizin en seçkin okullarından İTÜ’yü bitirmedi.
Üniversitede okuduğu bile kuşkulu iken cumhurbaşkanı oldu.
Villalarının, Sarayı’nın taharet suyu geçen aksamının altın suyuna bandırıldığı iddiaları karşısında acze düştü. Kendisini ancak hakaret ederek savunabildi.
Demirel zengin değildi. Köyünde kardeşi Şevket Demirel’in adına kurduğu “S.D. Müzesi” dışında, evinde zengin bir kitaplığı ve kravat koleksiyonu dışında bilinen bir lüksü ve zenginliği yoktu.
Tayyip Bey ise, yabancı finans dergilerine göre, dünyanın en önde gelen dolar milyarderi siyasetçilerindendir. (Bunun ilk ipucunu veren Rahmi Koç’tur. Koç, kendisi için İstanbul Belediye Başkanlığı sırasında “Onun 1 milyar doları var!” diyen kişidir. Ki Koç, ülkemizde “milyar dolar” ile “milyon dolar”ı karıştırmayacak tek kişidir!)
Demek ki, Tayyip Bey’in de dişleri siyasete atılmadan önce ayrıktı. Ama nazara gelmesin, kuşku çekmesin diye sonradan aralarını doldurttu.

***

“Demirel’i anarken de mi Tayyip?!”
Evet Tayyip!
Çünkü ne yazık ki ikisi de tarihe Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı olarak geçecek.
Ama şanslı olan yine de Demirel’dir...
Tayyip Bey’in hoyratlıkları, nobranlıkları, saldırganlıkları ile tanışmasaydık, Demirel’in ılımlı, nüktedan, babacan üslubunun değerini hiç bilmeyecektik.

***

“Halkımızın yüzde 60’lık bloku” bugün Tayyip Bey’in hotzot’larından, Cumhuriyet düşmanı hallerinden illallah dediği için Demirel’in önemini, değerini daha iyi anlıyoruz ve onun yokluğunu daha çok hissedeceğiz!
Tayyip Bey de çok şanslı.
Demirel’in muhalefeti ile hiç tanışmadığı için.

***

Yasaklar yeni kalkmıştı. 5 kişilik bir uçakla Sinop’a gidiyorduk. Pilotu göstererek Demirel’e sordum.
“Efendim, pilotluğa çok meraklı. Oğlu da yakını olan bürokratlar da pilot brövesi almışlar. Siz de mühendissiniz. Pilotluğa hiç heves etmediniz mi?”
Demirel okuduğu gazeteden başını kaldırmadan yanıtladı:
“Kardeşim dertleri pilotluk falan değil. Onlar yukarıdan arazi beğeniyorlar!”
Ertesi gün Cumhuriyet’te haber oldu.
Keşke biz 30’larımızda o 60’larında olsaydı da Demirel’e, Tayyip Beygillerin gemicilik meraklarını sorsaydık...
“Kardeşim merakları denizcilik falan değil, onlar, ‘gemi yükü ile götürmenin’ antrenmanını yapıyor!” der miydi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

10 Kasım ve Kehf Suresi 10 Kasım 2024
Ey ruhumun ruhu... 3 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları