Hikmet Çetinkaya

CHP: Kürt sorununu ancak biz çözeriz

25 Mayıs 2015 Pazartesi

Cumhuriyet’in 7 Haziran seçimleri öncesi TBMM’de grubu bulunan dört parti lideriyle görüşmesinin ikisi gerçekleşti. Cumhuriyet, geçen hafta Adıyaman’da HDP lideri Selahattin Demirtaş, dün de İstanbul’da CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’yla sabah kahvaltısında sohbet etti.
Kahvaltı masasında 7 Haziran seçimlerinden söz ettik, sorular sorduk...
Önce şunu belirteyim...
Kılıçdaroğlu’nu dinlenmiş, oldukça devinimli, iktidara bir eliyle dokunmuş gibi gördüm.
Partisinden ve kendisinden emindi, örgütlerine güveniyordu...
Kürt sorununa ilişkin bir sorumuz üzerine şu yanıtı verdi:
“Kürt sorununu ne AKP çözebilir ne bir başka parti. Bizim dışımızda hiçbir kimse bu sorunu çözemez.
Biz hem Meclis içindeki hem de Meclis dışındaki partileri muhatap alarak sorunları aşma girişiminde bulunuruz.
Çözüm süreci, İmralı’da değil meşru bir zeminde görüşülür. CHP çözüm sürecini böyle gerçekleştirir. Kapalı kapılar arkasında değil.”

***

Kılıçdaroğlu, AKP’nin yüzde 40’ın altına indiğini sık sık yineledi sohbetimiz sırasında. Seçimlere çok az bir süre kalmasına karşın, kararsız seçmenin yüzde 15 olmasını, “Göreceksiniz o oylar CHP’ye gelecek” diye yanıt verip ekledi:
“Daha önceki seçimlerde kimler AKP’ye oy veriyor diye soruyorlardı, bu tersine döndü. 8 Haziran sabahı kimler CHP’ye oy verdi diye soracaklar?”
CHP çözüm sürecinde öteden beri samimi davrandı, bunu siyasal bir çıkar, yani “rant” olarak hiçbir zaman kullanmadı.
SHP döneminde Erdal İnönü’nün başlattığı bu sürecin en yakın tanıklarından birisi olan, üstelik çok çaba harcayan Murat Karayalçın benim tam karşımda oturuyordu.
Bu konuda Deniz Baykal’ın sürece katkıda başı çekenlerden birisi olduğunu da burada belirtmem gerekir...
Kürt sorununda kalıcı çözüm için birincil koşul, demokrasi ve özgürlüklerin geliştirilmesi gerekir.
Baskıyla, ötekileştirme ve ayrıştırmayla bu sorun çözülmez...
Ülkeyi tek elden yönetilen otoriter bir polis devletine dönüştüren sistematik adımlar atıp “İç Güvenlik Yasası” çıkarırsan, basın özgürlüğünün çanına ot tıkamaya kalkışırsan sorun daha da büyür!

***

AKP iktidarının çözüm mantığını, ortaya attıkları modeli Kürtler bile kavrayamadı...
Sorun salt güvenlik, istihbarat, silahlı terör örgütüyle yapılacak pazarlık mıdır?
Saydam olmayan böyle süreçlerden çözüm çıkmaz...
CHP bu gerçeği görüyor ve böyle görmekte de haklı!
CHP’nin, HDP’nin barajı aşmasından yana olumlu ya da olumsuz bir kaygısı yok...
Kılıçdaroğlu’nun sosyal demokrat kişiliğine bu yakışır zaten. Kılıçdaroğlu HDP’nin CHP’den öyle yüklü oy koparacağını değil, AKP’den oy devşireceğine inanan
lardan. Ben de Kılıçdaroğlu gibi düşünüyorum...
Peki HDP 7 Haziran’da yüzde 10 engelini aşar mı?
Bugün seçim yapılsa mutlaka aşar...
CHP’liler de aynı şeyi söylüyor:
“Aşar!”
O zaman!

***

Cumartesi günü HDP’nin İzmir Gündoğdu Alanı’ndaki mitingi (Ege mitingi de diyebilirsiniz) vardı, Selahattin Demirtaş neredeyse 100 bin kişiye seslendi...
HDP, İzmir’de 100 bin kişi toplayabiliyorsa... Topluluğun yüzde 80’ini AKP’ye oy veren muhafazakâr Kürtler oluşturuyorsa, “AK Parti”nin korkuya kapılması doğaldır.
AKP bunu kamuoyu anketlerinde çokta gördü ama üstünü örtmeyi yeğledi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir hafta önce İzmir’e geldiğinde 70 bin kişilik Atatürk Stadı’nın üçte birini bile dolduramamıştı...
Demek ki İzmir ve Ege’de muhafazakâr Kürt oyları AKP’den HDP’ye gidecek 7 Haziran’da...
Büyük kışkırtmalar virajına girdi siyaset, aman dikkat!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları