Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Guguk Devleti!

28 Nisan 2015 Salı

Türkiye’nin gündemi o denli garip ve beklenmedik olaylarla dolu ki...
“Milliyetçilik ve Soykırım” yazılarına yine ara vermek gereği doğdu.

***

Tam seçim dönemine girdiğimiz şu günlerde, tarafsızlık yemini etmiş bir cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın propaganda konuşmaları yapmasının anayasa ve yasalara aykırı olduğu ortada.
Tabii biz ne dersek diyelim, hukuk açısından son kararı ülkenin mahkemeleri ve yargı kurumları veriyor...
Bu konudaki yetki de Yüksek Seçim Kurulu’nun!
Kurul üyeleri, cumhurbaşkanının eylem ve söylemlerinin kendi yetkileri dışında olduğunu düşünüyorlar herhalde; bu açık anayasa ve yasa ihlalleri karşısında sesleri çıkmıyor!
Aynı kurul, Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de başbakan olarak yarışmasını ve seçim sonuçları kesinleştikten sonra, mazbatasını almadan önce, AKP genel kuruluna da genel başkan olarak katılmasını anayasaya ve yasalara aykırı bulmamıştı.

***

Dün Yalçın Doğan, son dönemde Erdoğan’ın televizyonlarda göründüğü zamanla ilgili bir döküm yayımladı:Sadece mart ayında, yirmi günde 100 saat konuşmuş televizyonlarda...
Kamuoyu, “Bu ortamdaki seçimler adil sayılacak öyle mi?” diye tepki veriyor!

***

Hafta sonunda bir başka hukuk skandalı daha yaşadık:
“Paralel Devlet” ve “Darbeciler” diye suçlanan, Cemaat mensubu oldukları iddia edilen ve tutuklu olarak yargılanmayı bekleyen bir grup medya yöneticisinin ve Emniyet müdürünün tutukluluk hallerinin bir mahkeme tarafından kaldırıldığına...
Savcının bu karara uymadığına...
Bir başka mahkemenin, tahliye kararını “yok hükmünde” saydığına...
Tutukluların salıverilmediğine...
Konunun hukukçular arasında büyük bir tartışmaya yol açtığına...
Tanık olduk!
17-25 Aralık soruşturmalarında da polis, mahkemenin, savcının kararını dinlememiş, polis polise tabanca çekme durumuna getirilmişti...
Adana’daki TIR olayında jandarma ile MİT birbirlerine silah doğrultmuşlardı...
Şimdi de mahkemeler ve savcılar kendi aralarında birbirlerine girdiler...

***

“Adalet mülkün temelidir” mi demiştiniz...
O mülkü de “Hukuk Devleti” olarak mı tanımlamıştınız?
Tarih bunun hesabını soracaktır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları