Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Milliyetçilik ve Soykırım- IV

24 Nisan 2015 Cuma

Osmanlı İmparatorluğu Endüstri Devrimini kaçırdığı için çöktü... Çöküşünü hızlandıran nedenlerin başında da yine Endüstri Devrimi’nin yarattığı milliyetçilik ideolojisinin imparatorluk içindeki azınlıklar tarafından benimsenmesi yatar:
Özellikle Balkanlar’da ortaya çıkan ve Batı ülkeleri tarafından desteklenen milliyetçi akımlar, Yunan, Bulgar, Sırp, Romen ve Arnavut milliyetçilikleri, İmparatorluğun çöküşünü hızlandıran oluşumlardır.
19’uncu yüzyılda Osmanlı toprakları üzerindeki İngiliz- Rus-Fransız-Alman rekabeti artık doğrudan imparatorluk içindeki azınlıklara yönelen bağımsızlık destekçisi hareketlere dönüşmüştür.
Klasik çöküş modeli, İmparatorluk toprakları üzerindeki azınlık grupların isyanı, Osmanlı’nın orduyla bunları bastırması ama sonra Avrupalı devletlerin baskısıyla oralara yerel yönetim hakkı vererek bağımsızlık hareketlerinin önünü açması biçiminde özetlenebilir.
Çöküş süreci açısından Balkan Savaşları son yerel, Birinci Dünya Savaşı da son global aşamadır...
Sevr, çöküş sonrası paylaşımın sonuç belgesidir!

***

Elbette Balkanlar’daki milliyetçilik akımları gelişir ve Batılı devletlerce desteklenirken, Anadolu içindeki gayri müslimler de bunların dışında bırakılamazdı; nitekim bırakılmamışlardır:
19’uncu yüzyılın başlarından itibaren Anadolu’daki Ermenilere yönelik misyoner okullarının hızla çoğaldığını görüyoruz.
Tam bu yazıları yazmaya başladığımda elime geçen ayrıntılı bir araştırma, Mehmet Perinçek tarafından Rus arşivlerinin de incelenmesiyle yazılan “Ermeni Milliyetçiliğinin Serüveni” (Kaynak Yayınları) adlı kitap, burada anlattığım genel sürecin somut kanıtlarını ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, Anadolu’daki Ermeni milliyetçiliği Balkan milliyetçiliklerine koşut olarak gelişti, Batı tarafından da desteklendi...
Ve zaten oluşturulamayan Osmanlı milliyetçiliğinin veya sonradan yavaş yavaş ortaya çıkan Türk milliyetçiliğinin önüne geçti.
Nitekim daha Türk milliyetçiliği fikirleri bile yeni filizlenirken, Abdülhamid dönemindeki Ermeni örgütleri ve eylemleri bu oluşumun en somut görüntüleridir.

***

Burada, Birinci Dünya Savaşı sırasındaki karşılıklı işlenen cinayetleri yeniden vurgulamadığıma, sadece süreçleri açıklamaya çalıştığıma dikkat ediniz...
Ermeni çetecilerin Müslüman nüfusa yani Türklere ve Kürtlere uyguladıkları vahşeti de, tehcir sırasında yaşanan trajedileri de yeniden anmanın bir yararı olduğunu düşünmüyorum...
Amaç, süreçleri ve gerçekten neler olduğunu anlamak!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları