Hikmet Çetinkaya

Halk İsyanı Sandıkta Patlar mı!..

15 Nisan 2015 Çarşamba

Hayatın anlamı ne seniniçin? Senin için o yoksul çocukların bakışlarının anlamı ne?
Bunların yanıtını veremezsin...
Susarsın!
Laikliği çiğnersin, mezhep çatışmalarını körüklersin!
Türkler, Kürtler, Lazlar... Sevenler sevmeyenler... Kin ve nefret tohumları... Baskı, şiddet, gözdağı...
Türkiye hiçbir dönem böylesine ayrışmamıştı, başardın bunu.
Ortadoğu bir ateş topuna dönüştü, Suriye sınırımız yol geçen hanı oldu, köktendinci terör topraklarımızda beslendi, eğitildi...
Kamplar kuruldu!
O ateş topu sonunda Türkiye’ye de bulaştı!
Hoşnutsun değil mi?
Kural tanımazlıkta üzerine yok... Astığın astık biçtiğin biçtik...
Peki, senin için demokrasi ne, özgürlük, barış, kardeşlik, dayanışma?..
Seni mi desteklemek zorunda medyanın tümü!
Demek öyle!
Susturacaksın muhalif basını, yıldıracaksın; kendi yargını, polisini kuracaksın...
Sonra?
Alın size demokrasi ve özgürlük!
Yüzde 10 seçim barajına vereceksin sırtını.
Anayasanın ve yasaların güvencesi altında bulunan bir partiyi “terörist” olarak yaftalayıp 400 milletvekili çıkarma hayali kuracaksın...
Üniversiteler suskun, emekçiler suskun!
Her şey tam istediğin gibi.
İki-üç gazete kalmış, üç-dört televizyon...
Sen, ben, bizim oğlan!

***

Zaten demokrasi dediğin kural tanımazlık, kafana eseni yapmaktır canım... Sen bu yolda hiç korkmadan, çekinmeden devam et...
Geçmişle gelecek, zamanla mekân, insanlık tarihi, siyasal bilinç, kültür!
Bunların hiçbirisi seni ilgilendirmez. Senin işin oy devşirmek. Toplumu ayrıştırmak, ayakta kalmak.
Bu yoksul ülkemin insanlarına tepeden bakıyorsun, yarattığın sadaka toplumuyla övünüyorsun...
Ekonomi dibe vurmuş, genç işsizlik artmış, büyüme düşmüş.
Yoksul daha yoksul, varsıl daha varsıl olmuş, kentler zehirli havayı soluyormuş, AVM çadırlarında işçiler yıllar önce yanarak ölmüş, Soma’da en büyük maden faciası yaşanmış...
Akhisar’da yargılanacak olan sanıklar can güvenliklerini gerekçe göstererek davaya gelmek istememiş.
İzmir’de yattıkları zindandan, görüntüyle katılacaklarımış davaya falan ama mahkeme “korkacak ne var gelsinler Akhisar’a” diye karar almış.
Maden sahipleri halk isyanından mı korkmuşlar acaba?
Olabilir!
Halk isyanı bir bakarsınız seçim sandığında patlar, Tahrir Alanı’nda ses verir, bazen İzmir Gündoğdu’da, Taksim’de, An-kara Kuğulu Park’ta.
O başkaldırılar yakın tarihin sayfalarında vardır, unutanlar için anımsayalım...
Bir ses, bir çığlık, isyandır inanın!
Bir insan düşünün umutlarını yitirmiş, çocukları aç ve çıplak!
Bir çuval kömüre, bir torba nohuta muhtaç!
Bir gün mutlaka uyanır ve siyaset şamarını indirir suratına, hiç beklemediğin bir anda...

***

Ey benim güzel yurdum, yaşadığım coğrafyanın güzel insanları...
Yaşadıklarım ve yaşayacaklarım!
Bu topraklar kana doymuyor...
Kanla sulanıyor, kanla yıkanıyor, dağlar, ovalar ve derin vadiler.
Acılar yumağında bir hoyratlık, nefret, kin, intikam iç içe olmuş.
Farkında değiliz olup bitenlerin, o yoksul hanelerin içinde yaşananların...
Yaşamak bize haram mı, ben bunun yanıtını istiyorum ülkeyi yönetenlerden...
Zalimler!
Aç gözlüler!
Kana kan, intikam çığlığı atanlar!
Temiz bir havayı içime çekmek istiyorum, umutlarımı tazelemek, yaşama sarılmak...
Niye esirgiyorsunuz bizden bunları, kendi siyasal çıkarlarınız için niçin araç olarak kullanıyorsunuz halkımızı...
Yeter artık yeter!
Hak, hukuk, vefa...
Kömür madenlerinde diri diri toprağa gömülenler, cayır cayır yananlar...
Biraz adalet, biraz hukuk, biraz da insanlık...
Hepsi o kadar!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları